bozcaada

bu aylarda bile gece götünüz buz kesebilir dikkatli olmakta fayda var.
girince alışıyosun kanka söyleminin gerçek olmadığı buz gibi suyu olan huzurun kilo kilo satıldığı ada
adaları geçtim ülkemizdeki en huzurlu en güzel yerleşim yeridir. Bu güzellik oranıyla beraber fiyatlar da o derece fazladır.
çanakkale geyikliden 20 dklık feribot yolculuğu ile varılabilecek harikulade ada.
üç günlük kamptan yeni dönen ve ilk defa ada kampı yapmış biri olarak; öncelikle ada, kampçılar için çok güzel bir lokasyon, ancak ada da bir tane kamp alanı var eğer çadır kiralarsanız kişi başı 50 tl kendi çadırınızda kalacak iseniz kişi başı 35 tl(fiyatlar çadır başı değil kişi başı). biz kampımızı sahile attık oradaki diğer kampçı arkadaşlarla sohbet ederken öğrendiğimiz kadarı ile jandarma ara sıra gelip çadırları kaldırtıyormuş ama biz oradayken ne gelen oldu nede uyaran.
çadır yeri ayarlandığına göre şimdi koylara doğru yol almanın zamanı geldi kesinlikle deniz gözlüğü, şnorkel ve deniz ayakkabılarınızı yanınıza alın, akvaryum koyunda rengarenk balıklar ile yüzmeye başlamadan önce suya biraz alışsanız iyi olur zira su soğuk. bir kaç koy daha gezdikten sonra gün batımına yakın, gün batımını izleyeceğiniz ve harika fotğraflar çekeceğiniz güzel bir yere geçmeye başlayın, gün batımı için illaki ada da gösterilen yere gitmenize gerek yok aynı güzellikler çoğu yerden izleniyor. koy koy gezdikten sonra bence tatilinizin son anlarını sakin ve huzurlu geçireceğiniz ayazma plajına ayırın ve buraya yerleşin deniz, kum, güneş ve kitap ada hayatınızın son demlerini ayazma plajında geçirin bence.
yüzme, plaj ve gün batımı işlerini de hallettiysek artık adaya has bazı şeylerin farkına varmaya başlayalım kesinlikle ve kesinlikle damak çatlatan ve sakızlı bademli kurabiyeleri denemeden dönmeyin. bozcaada nın bulgar taşlı sokaklarını keşfederken çatlak kurabiyelerden atıştırmayı da unutmayın, tüm kurabiyeler harika ama azami bu saydıklarımı pas geçmeyin derim ha unutmadan gözkırpan kız resminin yanında, önünde falan kesinlikle fotoğraf çekilin, kurabiye için çiçek pastanesi ve veli dedeyi tercih edebilirsiniz.
reçel kısmına gelmek gerekirse adanın yerlisi bir abladam aldığım bilgilere göre adada üretilen tam 30 çeşit reçel varmış, domates ve karpuz reçeli de dahil. benim favorim ise cevizli süt reçeli ile gelincik reçeli, denemedim ama yaban incir reçelininde çok iyi olduğu gelen tavsiyeler arasında. yemek konusunda benim bir favorim yok ancak balık restoranları içerisinde iyi olanlar varmış kendim denemediğim için buraya bir isim ve adres yazamıyorum malesef.
son bir tavsiye bence adaya kesinlikle araba ile gilinmeli çünkü yürüyerek gezilecek kadar küçük değil ve tatilinizin büyük bir kısmı ulaşım sorunu ile geçmesin.
geyikli - bozcaada feribot sefer saatleri için tık tık
bütttünnnn güzellikleri haricinde “çiçek pastanesi”nede kurabiye yemeden, kahvaltıda çeşit çeşit reçel denemeden dönülmemesi gereken fevkaladenin fevkinde adamız. çok özledim, umarım en yakın zamanda tekrar giderim
geçtiğimiz hafta ilk kez deneyimlediğim yer. dört günde adanın birçok yerini, lezzetlerini, gündüzünü, gecesini tatmış olduk. arabasız gitmeyin tavsiyesi almıştık ama gittik ve çok da zorlanmadık. denize girilecek yer olarak en çok bilinen ayazma ve akvaryum koyları var, ayazma şezlong ve şemsiye hizmeti veren tek yerdi sanırım ve servis aracılığıyla kısa bir sürede ulaşılabiliyor 15 tl ücreti vardı, akvaryum koyuna ise bot ile gidiliyor, botta kiralık sandalyeler vesaire de vardı gördüğüm kadarıyla. biz bir gün atv kiraladık (sabah 09.00 akşam 21.00 şeklinde oluyor) ve adanın her yerini gezdik, daha sakin koyları tercih ettik, suyu gerçekten soğuk ötesi soğuk bu arada, adanın tek kusuru olabilir. bunun dışında atv kullanmak için de olsa yollar biraz tecrübe gerektiriyor ve ehliyet istiyorlar zaten kiralarken, gün batımına gidilirse dönüşte çok geçe kalınmaması taraftarıyım, araçlar hızlı oluyor atv maalesef belli bir hızın üzerine çıkamıyor. bunlar dışında meyhaneleri, mezeleri, balık yemekleri meşhur. biz iki kişi bi 50’lik rakı 4-5 meze 2 ara sıcağa 1300 küsür lira hesap ödedik biraz yüksek fiyatlı olabiliyor. bir de muhteşem bir tatlısı var bizim gittiğimiz meyhane hikotakis ve bir yer daha varmış yalnızca iki yer yapıyor bu tatlıyı, kızartılmış helva(?) olabilirdi adı tam hatırlayamadım, muhakkak deneyin derim. yukarlarda da yazıldığı gibi reçelleri oldukça güzel ve merkezde bir sıra boyunca reçel satan esnaflar var, hepsi güler yüzlü ve yardımseverler. son olarak biz kaleyi gezmekten ve tarihini okumaktan çok keyif aldık, adaya o denli yüksekten bakmak ve yazılanlarla bütünleştirmek keyifliydi. ben gitmeden önce buraları bi kurcalamıştım, benden sonra gidecek olanlara yardımcı olur umarım.
arabayla ve sezonda gitmenin çile olduğu güzel ada. bahar aylarında özellikle hafta içi gitme fırsatı yakalanırsa çok keyifli. bu bahar motosiklet ile gitme hayalleri kurup, iple çekiyoruz.