#tüm zorro9 entry'leri
izmir belediyesi'nin belediye otobüsleri için kadın şöför alımı yapması durumu.
sabahın 7sinde bile insanlar otobüse binerken günaydın demeye başladı. inerken kolay gelsin demeye başladı. bağırarak "argaya doğru yürüyünnn" lafı "arka taraflara ilerleyelim lütfen" haline geldi.
demem o ki; kadının hayata katılımından korkmayın. bu durum ancak güzellik getirir.
sabahın 7sinde bile insanlar otobüse binerken günaydın demeye başladı. inerken kolay gelsin demeye başladı. bağırarak "argaya doğru yürüyünnn" lafı "arka taraflara ilerleyelim lütfen" haline geldi.
demem o ki; kadının hayata katılımından korkmayın. bu durum ancak güzellik getirir.
kesinlikle tiyatro taraftarıyım, sinemayla kıyaslanamaz bile bence. önümüzde canlı canlı oynanıyor. ayrıca sinema tiyatrodan neredeyse 3 kat daha pahalı. hem fiyat hem de sanat olarak çok daha iyi tiyatro.
polisler de bu kategoride sanırım
bu olay bana çok ilginç gelmiştir hep, ülke içinde havalı ve prestijli mesleği vardır ama yurtdışında sıradan biri haline gelir . (bkz: avukat)
termik santrallerde filtre olmamasının para cezası 446 liraymış , şaka değil koskoca termik santralin filtresiz kullanımına ceza bu. elektrik faturası böyle geliyor sıradan bir eve. adamlar kullanır tabi filtresiz.
birleşmiş milletler genel sekreteri’nin kadına karşı şiddete son vermek için tüm dünyayı bir araya getirmeyi hedefleyen "unite" kampanyası (end violence against women campaign).
tüm dünya devletlerini, bm kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve bireyleri 25 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı 16 günlük aktivizm kapsamında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemeyi ve ortadan kaldırmayı amaçlayan kampanyadır.
tüm dünya devletlerini, bm kuruluşlarını, sivil toplum kuruluşlarını ve bireyleri 25 Kasım – 10 Aralık tarihleri arasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı 16 günlük aktivizm kapsamında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemeyi ve ortadan kaldırmayı amaçlayan kampanyadır.
siyaset konulu başlıklar da açılabilir tabi ama siyasi olmayan başlıkları bile içerisine siyaset koyarak yorumlayıp, hemen her girdiği entry'de siyaset kokan yorumlar yapan yazardır. allah akıl fikir versin.
diğer insanların dışardan, kampa gitmenin tek sebebini seks yapmak olarak görmesi kadar saçma bişey yok da, bu yorumlamalar ne arkadaşlar ? yok efendim kamp yapmak şöyle olmalıdır böyle olmalıdır, seks düşünen şöyledir falan.
bi salın insanları ya. valla bak. bari doğada insanları kalıplara sokmaya çalışmayın. kimi doğayla kucaklaşmaya gelir, kimi doğada kız arkadaşıyla kucaklaşmaya gelir.sana göre kamp çiçek böcekle haşır neşir olmaktır, başkasına göre karşı cinsle haşır neşir olmak.
her şeye bir tanım uydurmak,bir sınır çizmekte üstümüze yok. doğada herkes özgür arkadaşlar başkasını rahatsız etmemek kaydıyla istediğinizi yapın.
bi salın insanları ya. valla bak. bari doğada insanları kalıplara sokmaya çalışmayın. kimi doğayla kucaklaşmaya gelir, kimi doğada kız arkadaşıyla kucaklaşmaya gelir.sana göre kamp çiçek böcekle haşır neşir olmaktır, başkasına göre karşı cinsle haşır neşir olmak.
her şeye bir tanım uydurmak,bir sınır çizmekte üstümüze yok. doğada herkes özgür arkadaşlar başkasını rahatsız etmemek kaydıyla istediğinizi yapın.
valla christmas'ı hiç ülke dışında geçirmedim lakin prag büyülü bir şehre dönüşüyor diyorlar.
slow food hareketi, 1982 yılında roma’nın en önemli meydanlarından biri olan piazza di spagna’da ilk mcdonalds’ın açılmasına verilen büyük tepki şeklinde ortaya çıkıyor.
hareketin kurucusu carlo petrini liderliğinde bir grup, açılışı tabaklar dolusu italyan makarnası fırlatarak protesto ediyorlar. bu işletme onlar için sanayi devrimi sonrasında hızlanan yaşam temposunun ve bilinçsizleşen yeme alışkanlıklarının temsilcilerinden biri olduğundan, ona karşı yavaşlığı ve yerelliği savunuyorlar.
akdeniz ülkelerine yayılan bu hareket elbetteki türkiye'ye de uğradı. izmir'de köy kooperatifleri de bu harekete destek vererek geleneksel lezzetleri şehirdeki insanlara aktarmaya başladılar. umarım güneydoğu anadolu da bu harekete katılır ve muhteşem türk mutfağını tanıtma fırsatı olur.
hareketin kurucusu carlo petrini liderliğinde bir grup, açılışı tabaklar dolusu italyan makarnası fırlatarak protesto ediyorlar. bu işletme onlar için sanayi devrimi sonrasında hızlanan yaşam temposunun ve bilinçsizleşen yeme alışkanlıklarının temsilcilerinden biri olduğundan, ona karşı yavaşlığı ve yerelliği savunuyorlar.
akdeniz ülkelerine yayılan bu hareket elbetteki türkiye'ye de uğradı. izmir'de köy kooperatifleri de bu harekete destek vererek geleneksel lezzetleri şehirdeki insanlara aktarmaya başladılar. umarım güneydoğu anadolu da bu harekete katılır ve muhteşem türk mutfağını tanıtma fırsatı olur.