#tüm trhelp entry'leri

biz kimiz de dünyaya gelmemizin bir amacı olsun?
herkes dünyaya bir gün ölmek için gelir.
insanlığa faydam olsuncuların hayal dünyasının komik sorgulama mahsulü.
90's çocuklarının bu söylevleri tecrübe etmesinden ötürü hiç bir espirisi olmayan inceler incesi kitabımsı şey. sürekli emirler veren şunu şöyle yap, bunu böyle yap diye tepeden sallayan bir arkadaşın kelamlarını içerir.
tony soprano'nun depresyona girdiği zaman okumaya başlaması sayesinde, dünya genelinde üne kavuştu. "aptallara sövgüler, zekilere övgüler" adıyla yayınlansa daha makul olabilir.

bkz. tony'nin dizi finalinde tek başına kalması.
7. yada 8. sınıfta benim de başıma gelmiş olaydır. saçımın ön kısmını boyamam dolayısıyla, müdür muavini tarafından maruz kaldığım tuhaf zorbalık.
büyüyüp serpilmemden sonra; gözlerinin içine bakarak gülümseyip, bir yandan da yüzünü sıvazlayarak çaresizliği o'na hissettirmiştim.
çünkü zorbalığa uğrayanlar zorba olur.
bebeklere, çocuklara ve yetişkinlere uygulanış biçimi benzer olsa da; kişisine göre daha bi hassasiyetle yaklaşılması gereken ilk yardım manevrası..
herkesin tek seferde anlayabileceği eylem olmasıyla yaygınlaşma hızı ters orantılıdır.
kişi kendine de başkasına da kolaylıkla bu manevrayı uygulayabilir.
göbek deliğinden yukarı doğru dört parmak hiza alarak var gücüyle baskı uygulamak esasına dayalıdır. esasen diyaframın sıkıştırılmasıyla basıncın soluk borusundan atılması sonucu oluşur.
canımız ya da kişinin canı ne kadar yanarsa yansın yine de var gücümüzle o bölgeye baskı uygulamak gerekir.
skuter kullanmanın rahatlığını kavrayınca bırakılan seyahat biçimi.
insanı bihayli yorar, terletir ve yıldırabilir. olumlu yanı ise yavaş gezildiği için etrafa daha hakim olma imkanı sağlaması.
daha özgün kıdem isimleri bulunabilirmiş, hayatının yarıdan fazlası yalan olan marco polo'yu kim ne yapsın?
Yakın tanıdık evi ise kalktığımda toparlanır herkesi uyandırırım.

couch evi ise; şaşmaz önce yatağı toplarım, üzerimi giyinir eşyalarımı da güzelce çantama yerleştiririm. sonra varsa balkona yoksa pencereye çıkıp sigaramı yakar, etrafa göz atarım. ardından mutfağa gider çay suyunu koyarım, ev sahibi uyanmamışsa arayıp uyandırırım çünkü bunları akşamdan konuşmuş olurum.
ya da yine akşamdan konuştuğum üzere ondan önce çıkacaksam yattığım odayı ve yatağı güzelce toparlar çıkar giderim. dünya basit bir yer çok kurcalamaya sıkıntı yapmaya gerek görmüyorum.
bir tane bulmuştum keşke bulmasaydım. sayesinde daha da aramam yolda denk gelmeyi yeğlerim.