dünyaya gelme amacı

Her insan sormuştur kendine. “Benim amacım/görevim ne “ diye. Sormamak içten değil ama herhalde karbondioksit salıp kıyameti hızlandırmaktan daha vasıflı amaçlar vardır. Yoksa hiç bir amaç olmadan oradan buraya sürükleniyor muyuz? Yoksa kendi koyduğumuz amaçlara amaç demekten başka bir amacımız mı yok... gibi sorular döner kafalarda
Sürekli sorguluyorum kendimi lan olum sen boş boş yaşa diye mi geldin dünyaya insanlara en ufak bir faydan yoksa yaşamanın ne anlamı var ki. Ne yapıp edip kendimin farkına varmam gerekiyor
biz kimiz de dünyaya gelmemizin bir amacı olsun?
herkes dünyaya bir gün ölmek için gelir.
insanlığa faydam olsuncuların hayal dünyasının komik sorgulama mahsulü.
agah aydın'a göre insanın kendisine atfettiği ve gerçekte var olmayan amaçtır.

kendime söylediğim versiyonu ise; bulunduğum ortamın enerjisini yükseltmektir.
bence dünyaya gelme amacı değil de, dünyaya geldikten sonra kendini bir yerlere getirebilme amacı diyelim biz ona.
biyolojik olarak temel prensipleri ele aldığımızda üremek ve soyun devamını sağlamaktadır. bilinen yaşam formalarının tamamı bu prensiple dünyada var olurlar.
fakat tarımla birlikte insan ırkı düşünsel eylemlere daha fazla vakit ayırmaya başladıklarından itibaren bu varoluş kavramına farklı anlamlar yükleyerek olayı karmaşık bir hale getirmiş olabilirler.

burası dünya be kardeşim burası bu kadar işte yaşa geç.
dünyaya gelme amacım nedir bilemem ama şu sıralar en büyük amacım eski/yeni başlıkları gündemde tutup sözlüğü yeniden canlandırmak olabilir. kendi kendime böyle bir amaç edindim. canım kendim.
Ölmek ve tekrar tekrar ölmektir. Her doğuş bir ölüme gebedir. Bu açıdan yok olmadan bir kısır döngünün içine giriyoruz. Amacımız manasızlık ve mana arayışının birliğidir. Zıtlıklar yaratmak için gelmişiz bu dünyaya. Başka da bir halt değiliz ya da haltız. Her ne derseniz işte…
doğum ve ölüm günü, aile, yaşam şartları gibi onlarca dinamiği etkileyemediğimiz gibi hiçbir seçim hakkımızın da olmadığını düşününce sadece ve sadece yaşam döngüsünü sağlamaktır.