#tüm songlkaradeniz entry'leri

Deniz tekin’in pek sevdiğim şarkısıdır. İlk kez geçen sene kamp ateşinde aşık olmak başlıklı entryde bahsettiğim o serseri mayının gönlüme bıraktı kor etkisinde dinlemiştim. Her dinlediğimde ağlardım ama az evvel dinledim ve hiç kötü hissetmedim. Onun yarattığı acıyı ve hissiyatı içimden tamamen attığımı fark ediyorum. Akıp gitti ve ben artık daha iyiyim. Onun yüzünden nefret ettiğim yıldızlarla tekrar barıştım bugün. Ondan önce yıldızlara aşıktım. O geldi ve aşık olduğum her şeyi ruhumdan söküp atıp yerine kendisini bırakmıştı. Ve ben bugün “içimde kayıp giden yıldızlar”a tekrar kavuştum.

Elveda karşılıksız aşkım...

Nihayet ilk rail etkinliğime katılıp sahibi olduğum bilekliktir.

Öngörülü bir kitaptır. “Big brother” her yerde.

Bir an önce çıkmayı istediğim bir boşluktur. 5 aydır iliğimi kemiğimi sömürdü bu boşluk.

(bkz: kan gölü)*

Uzun bir süre hatta ömür boyu kurmak istemediğim bir cümledir. Çünkü hep olmayacak adamlara aşık olmak ya da bir şeyler hissetmek konusunda üzerime yok.

Akıllı insan işidir. Son yaptığım kampta şişme yatağımın olmamasının acısını çektim. Mat üzerinde yatılmıyor arkadaş bu bildiğin işkence. Önceden de kamp yaptım fakat çadırım yerine hamağımda uyumayı tercih ettiğim için önemsememiştim fakat dağ bağında kamp yapınca öğle olmuyor işte donuyor insan. Ya şişme yatak alacaksın ya da sadece sıcak bölgelerde kamp atıp hamakta yatacaksın. Başka yolu yok.

Benim yapmadığım şeydir. Babam fenerbahçeli ben ise 7 yaşına kadar beşiktaşlı sonrasında ise galatasaraylı olmuş fakat hiçbir evrede fenerbahçeli olmamış bir insanım. Baba takımcılığı bünyeme ters.

En itici insan tipidir. özellikle 3 günlük mesajlaşmanın ardından daha karşındakini gerçek hayatta görmeden seni seviyorum denmesi kadar saçma bir şey daha yoktur. Yakın zamanda başıma gelmiş durumdur. Bana seni seviyorum diyen yavşak arkadaş ertesi gün attığı storydeki yer bildiriminden tanımadığı kızları takip edip fotoğraflarını beğenebiliyor gözüm başka kızı görmüyor dedikten sonra. Kendisine kolayca seni seviyorum un denmemesi gerektiğini söylediğimdeyse kırılmış gibi davranabiliyor. bunları gördükten sonra soğuyup yazmadım. sonra üzerinden 3 hafta geçtiği halde hiç hikaye atmadığını fark ettim. edebi yazılar yazdığım diğer instagram hesabından profiline girdiğimde beni hikayelerinden gizlediğine emin oldum. Bir kızla fazlasıyla samimi bir story atmış. Hayır yani oradan bakınca aptala mı benziyorum? Adam hem yavşak hem beyinsiz. Kimseden bana seni seviyorum demesini istemedim. Madem her üç gün konuştuğuna seni seviyorum yazacak kadar yavşaksın o zaman dürüst ol hikayelerini gizleme. arkandan ağlayacak değilim geri zekalı. Ulan ben lisede aşık olduğum çocuğa bile 5 yıl sonra ben sana aşıktım diyebildim. Millet yalama etmiş.

not: yavşaklığa tahammülüm yok. Hele yalana hiç yok.

Üstte ilk iki bölümü izledikten sonraki entrym durmaktadır. Şimdiyse ilk sezonu bitirmiş biri olarak entry giriyorum. Dizi muazzamdı. Evet aldatılmalar tamam ama öldürme kısmı daha karmaşık bir hal alıyor. Spoiler vermek istemiyorum fakat hiçbir şey başta sanıldığı gibi değilmiş ya da benim sandığım gibi en azından. Olaylar öyle bir noktaya varıyor ki izleyici heyecanla ekrana kitleniyor. 50 dakikalık bölümlerin nasıl hızla akıp gittiğine şaştım kaldım. Muazzam bir bitirişti gerçekten. Diziye bayıldım.