#tüm red-kit entry'leri

gezgin insanların üniversitede okuduğunu, aslında okuyamadığını sözlükte de dile getirmeye çalıştıkları başlık. (bkz: sazan avı) üniversiteye gitmenin mattah birşey olduğunu düşünen neslin cevapladığı ankettir. biz ne üniversiteler gördük.... biz ne gezginler gördük....
Katalan milliyetçiliğinde büyük çaplı şiddet eylemleri yer almazken, diğer bir deyişle milliyetçilik hareketi şiddete yönelmemiş ve barışçıl bir süreç izlerken, Bask milliyetçilik hareketinde radikal milliyetçiliğin ortaya çıkması ve milliyetçilik hareketinin şiddet içermesinin nedenler vardır. Katalan ve Bask milliyetçilik hareketlerinde başlangıcından itibaren görülen ideolojik farklılıkların sürekliliğini koruduğu belirlenmiştir. Bunun yanında, ekonomik kalkınma şekilleri sonucunda oluşan farklı sosyal grupların merkez ile bağlarının ve siyasi ilişkilerinin, bölgedeki siyasi çeşitlilik seviyesinin, milliyetçi ideolojinin ortaya çıkışındaki temel değerlerin ve kültürel unsurların sosyal gruplar üzerindeki etkisinin şiddetin ortaya çıkmasında veya çıkmamasında etkili unsurlar olduğunu söyleyebiliriz.
türkiye'de 1973-1980 yılları arasında ortaya çıkan ve sınırlı bir süre yaşam alanı bulabilen toplumcu belediyecilik anlayışı, kendi dönemindeki yerel ve merkezi yönetim anlayışını derinden etkilemiştir. Bu belediyecilik anlayışının ortaya çıkmasında birçok faktör önemli etkide bulunmuştur. Dönem içinde büyükşehirlerde gecekondu hareketinin yavaş yavaş ortaya çıkması ve bu alanlarda yaşayan insanların oy davranışlarını değiştirmeleri, bu şehirlerde belediye yönetimine merkezi iktidardan farklı siyasal partilerin gelmesine yol açmıştır. Bu durum daha önce görülmeyen bir merkez-yerel çatışmasına dönüşmüştür. Ortaya çıkan bu mücadele alanı sonucunda yerel yönetimler merkezin ekonomik ve politik baskılarına maruz kalmıştır. Bu baskılardan kurtulma çabası içine giren yerel yönetimler ise, deneyimlerle ortaya çıkan bir belediyecilik anlayışı oluşturmuşlardır. (bkz: fatsa belediyesi)
Nefret söylemi kavramı günümüzde ifade özgürlüğünün istisnalarından biri olarak kabul görmektedir. Bu söylem türü Batı demokrasilerinin hemen tümünde yaptırıma bağlanmakta ve bu eğilim uluslararası insan hakları hukuku mekanizmaları tarafından taraf devletin takdir alanı içerisinde kabul edilmektedir. Bu genel geçer tutumun tek istisnası ise Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) karşımıza çıkmaktadır. ABD hukuk sisteminde nefret söylemi ifade özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmekte ve bunun sınırlanması çok istisnai koşullarda mümkün olmaktadır.
Devletin vergilendirme yetkisi, devlet egemenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Tarihsel olarak, bu yetkinin sınırsız ve keyfi kullanılması birçok siyasal kırılmalara neden olmuş ve anayasacılık hareketlerinin başlangıç nedenini oluşturmuştur. Birçok anayasa hukukçusu ve teorisi, devletin keyfi müdahalelerine karşı korunmasını amaçlamaktadır. Geçmiş dönemlerde, vergilendirme yetkisi, kral veya hükümdara aittir. Ulusal parlamentoların kurulmasıyla birlikte, bu yetki meclislerce kullanılmaya başlanmıştır. Bunun nedeni, halkın ödeyeceği vergiye rıza göstermesi gerektiği düşüncesidir. Ancak yasama organları basit çoğunlukla yasa çıkarabilirler ve bunun sonucunda vergilendirme yetkisini keyfi ve sınırsız bir şekilde kullanabilirler. Bu gerçekten hareketle, anayasal vergilendirmeye yönelik bazı temel ilkeler ortaya çıkmıştır. Verginin yasallığı, belirliliği, öngörülebilirliği, vergilendirmede hukuki güvenlik, adalet, eşitlik, genellik, mali güce vergilendirme, kıyas yasağı, genel karşılıklılık, geçmişe yürümezlik gibi ilkeler vergilendirmeye ilişkin anayasal ilkelerdir. Anılan ilkeler, karşılaştırmalı hukukta farklı şekillerde düzenlenmiştir. Bunun yanında bu ilkeler, yüksek yargı yerlerince pratikte farklı yorumlanmış ve uygulanmıştır. Bu farklılıklar kabul edilebilir ve normal olmakla birlikte, hukuk devleti olabilmek için hem yasama organının hem de yürütme organının bu ilkelere sadık kalması gerekmektedir. Bunun yanında, vergi idareleri ve vergi yargıçları da bu ilkelere uymalı ve pratikte yer vermelidir.
Manipülasyonu insanların kendi bilgi ve öğretileri dışında bu kişileri etkileme ve yönlendirme şekilde tanımlayabiliriz. Bu etkiler ve yönlendirme sonucunda insanlar manipülasyonu yapan kişi veya kurumun istekleri doğrultusunda davranış ve kanaat değişikliğine gidebilirler. Ayrıca manipülasyon kavramı yönlendirme, etki altına alma gibi daha çok zihinsel faaliyetleri açıklamada kullanılan bir kavramdır. Haberin içeriğine müdahale etme eylemine manipülasyon denilmektedir. Haberi manipüle etmek içeriğine müdaheledir.
Manipülasyon daha çok holding basınında ve tekelleşme durumunda sıkça görülmektedir. Manipülasyon sadece haberde değil, diğer yazınsal türlerde de gerçekleştirilmektedir. Manipülasyonu yapan şayet basın mensubu ise, bu eylemiyle özgürlük dışında, iletişim etiğine de ters düşmüş olur. Elde edilen bilgilere göre manipülasyon, kitlelerin belirlenen hedefle uyum içinde olmalarını sağlamak amacıyla psikolojik süreçler kullanılarak yapılan bir iletişim tekniğidir, bu etkinlik tek taraflı olmaktadır. Tek taraflı olan bu etkinlikte çeşitli bilgiler ve düşünce kalıpları bireylere aktarılır.
Bireylerde arzu edilen duygu, düşünce veya davranışı oluşturabilmek için bilgiler; kitle iletişim araçlarının yardımıyla ya çarpıtılarak, eksiltilerek, çoğaltılarak, ya da abartılarak ve çeşitli mitler kullanılarak ve bu mitler çeşitli dayanaklarla desteklenerek topluma empoze edilir
Türkiye'de, ilk kez çokkültürlü toplum olmaktan, çokkültürcü toplum olma yolunda politik adımlar atılması, Batı'da çokkültürcü ideolojinin eleştirilmeye başlandığı döneme denk gelmektedir. Dünyadaki örneklerinde olduğu gibi, Türkiye'de de çokkültürcü ideolojinin uygulamaları kitle iletişim araçlarında görülmüştür. Çok dilli yayıncılığa yönelik yasal değişiklerin ardından, bir kamu hizmeti yayıncılık kanalı olan TRT'nin bünyesinde Kürtçe yayın yapan TRT Kûrdi (ilk adıyla TRT 6) kanalı açılmıştır. Ancak TRT Kûrdi her ne kadar kamusal yayıncılık kanalı olsa da devlet erkinin söyleminden bağımsız olamayacağı düşünülmüştür.
Yaşamın doğal, değerli ve önemli bir parçası olan cinsellik anlayışı çeşitli siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucunda değişmiş, cinsellik alınıp satılabilir hale getirilmiş ve fuhuş olgusu doğmuştur. Fuhuş; istek dışı maddi kazanç sağlamak amacıyla cinsel ilişkide bulunma, anlamına gelmektedir.

Fuhuş, kiminle olduğunun önemi olmayan, duygudan yoksun genellikle gerçek adların, kimliklerin belli olmadığı ve önemsenmediği, karşılığı para olarak ödenen cinsel ilişkilerdir. Yani, belli bir kazanç karşılığında her isteyenin cinsel doyumunu sağlamaktır .

Fuhuş, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sebepleri ve sonuçlarıyla varolan toplumsal bir sorundur. Birçok ülke fuhuşla mücadele yöntemleri geliştirmektedir ve fuhuşu denetim altına alan yasal düzenlemeler yapmaktadır. Ancak, genellikle fuhuş olgusu kadın üzerinden değerlendirildiği için bu düzenlemelerde de kadın genellikle mağdur olabilmektedir. Fuhuşu tamamen yok etmek elbette ki imkansızdır. Çünkü fuhuşun birçok biçimi vardır ve denetlenmesi bu noktada zordur. Ama düzenlemeler yaparken sadece kadını göz önüne alarak yapmamak gerekmektedir. Yapılan yasal düzenlemeler genellikle kadının aleyhine olmaktadır.
karamelize, yumuşak susamlı ekmeğinin içerisinde doğru miktarda baharatlanmış kızarmış iki adet eti, iki dilim lezzetli peyniri, iki adet salatalık turşusu, ketçapı, hardalı ve taze soğanıyla lezzetlendirilmiş, doğru süslenmiş iştah açıcı bir mc donald's hamburgeridir. iri yapılı insanların tercih etmesini öneriyorum.