#tüm mavibukle entry'leri

Norveçte narvikfjellet bu tepede, bir Ağustos ayında, gece vakti tek başıma fırtınada kaldığım zaman "çok yalnızım bu sefer sıçtım" dediğim andı ksdfmsgs 12 saatlik fırtınadan sağasağlim çıkıp, tepeden inmeyi başardıktan sonra hayatımın mutluluğunu yaşamıştım. Hey gidii
Van'a gideyim diye yırtınıp duruyorum ama bilet yok. bilet. bilet. yıldım şu turizm firmalarından ve bilet bulamamaktan
Karavanla Kartepe'ye gittik. Karavanla her şey çok güzel. Doblo'dan karavan yapacağım yaşlanmayı beklemeden
Her yaralı hayvanın tedavi masrafını üstlendiğinde daha mutlu olan ve şevkle çalışan, hayata pozitif bakan, kitap okumayı ve üretmeyi seven, yaşama ve canlıya saygı gösteren çok güzel bir ekibin meyvesidir.
bu his tarif edilemez bence, mırıl mırıl yanaşır yanına, patetes gibi saldırgan olur gıcıklık yapar, oyun oynar, ayaklarını ısırır......... bu böyle sürer gider. Çocuğun, kardeşin, yavrucağın gibi olur patates kafalılar ya kurban olurum
benim net trttürkü öyle güzel eskiye dari programlar yapıyorlar, enstrümanlar hakkında bilgiler veriyorlar ki gerçekten sıkılmıyorum. sobalaarııınndaaaaaaaaaaa kuruuu daaa meşeeee yanıyooorrrr efeeeemmmmmmmmmmm:d
Beytepe kampüsündeki Çavuş isimli köpek , elektrik direğindeki kabloların ucu açık şekilde dışarıda durmasından kaynaklanan kaçak sebebiyle 2 dakika boyunca can çekişerek hayatını kaybetmiştir.. Dünyanın hiçbir yerinde böylesine bir ihmal sonucu can kayıplarının olması kabul edilebilir bir şey değil gerçekten. Söz konusu ihmal sonucunda bir insana zarar gelmediği, bir "köpek" olduğu için yetkili kişiler tarafından ti'ye alır şekilde açıklama yapılmıştır. Umuyorum bi nebze olsun bencil bakmadığımız, biraz olsun empati kurabildiğimiz.... Ah çavuş, sen de dostların gibi egoist, bencil, sevgisiz insanlar yüzünden canından oldun.. Işıklar içinde uyu[img id="440"]hacettepe'nin köpek ölümüne sebep olan ihmali - ihmalkar-hacettepe-uq8pk
Kazım koyuncu demişken şunu şuraya bırakalım :

"Hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar'a, ateş hırsızlarına, Ernesto Che Guevara'ya, yollara, yolculuklara, sevgililere, sevişmelere sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen, öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya..."