#tüm kriptonit entry'leri

ilk duyduğumda şaşırdığım bir bilgi olarak; hepimizin tanıdığı o tütün devi firmanın kurucusu olan philip morris'in manisa doğumlu bir yahudi olduğunu öğrendim.

1855'te manisa osmanlı imparatorluğu'nda, yoksul bir yahudi ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 9 yaşında difteri hastalığına yakalandı. sinasi isminde bir müslüman hekim tarafından tedavi edildi ve sağlığına kavuştu. ardından annesi ve babası doktora şükranlarını belirtmek adına sinasi ismini vermişler çocuğa.

garafollo adında tütün ticareti yapan zengin bir yunan onu sevdi ve yanına çırak olarak aldı. şinasi otuz yaşına gelene kadar garafollo'nun yanında kaldı ve bu süreçte tütün ticareti konusunda kendisini geliştirme fırsatı buldu. daha sonra da garafollo'nun kendisine verdiği 25 bin dolar borç parayla amerika birleşik devletleri'ne gitti.

----moris sinasi milletlerarası cocuk hastanesi----

1928 yılında hayatını kaybeden moris sinasi servetinin 1 milyon dolarını doğup büyüdüğü manisa'da bir çocuk hastanesinin kurulması için bağışladı. bu miktarın 800 bin doları abd borsasına yatırıldı, geri kalan 200 bin dolarla da hastane inşa edildi ve tıbbi ihtiyaçları karşılandı. 15 ağustos 1933 tarihinde ise düzenlenen bir törenle hastane açılışı yapıldı. kendisinin yakılan bedenine ait külleri ise hastane duvarındaki "moris sinasi’nin doğduğu şehre hediyesidir" ibaresinin bulunduğu anı plakasının arkasına gömüldü. günümüzde abd borsasındaki gelirin bir kısmı her yıl düzenli olarak hastaneye bağışlanmaktadır. hastane, manisa merkez ffendi devlet hastanesi bünyesinde "morris sinasi cocuk kliniği ve hizmet binası" adı altında halen daha hizmet vermektedir.
2020 yılı içerisinde planladığım kesin yolculuğum, bir düğün bahanesi ile münih' e olacak, tavsiye varsa alırım bi' kuple
Sabri bey selamlar,

sürekli yollarda olmak ve seyehat etmek kendi içinde yalnız kalmaya yol açmıyor mu ? bu denli bir yalnızlık haline değer mi sizce sürekli yollarda geçmiş bir ömür? Teşekkürler.
meyhane olarak çakır meyhanesi ve zaika, kaş ta geçirdiğiniz zamanı daha unutulmaz kılan mekanlardandır. güzel kokteyl içmek içinse tabii ki hideaway e uğramanızı öneririm.
74 yaşında hala avrupa turnesine çıkabilecek durumda olan efsane blues gitaristi.
Kıyaslanmasını mantıksız bulduğum iki farklı sanat dalı. Her ikisinin de insanda uyandırdığı duygu farklıdır. Sinemada yaşadığınız derinliği ve ayrıntılı konuları tiyatroda bulamayabilirsiniz çoğu zaman, ama tiyatroda bunun yanı sıra oyunculuk, görsel ön planda olduğu için, sanatçı ile içiçe bir halde gösteriyi izlediğiniz için büyüleyiciliği daha fazladır. Sinema daha az zahmetli değildir hatta tiyatrodan daha zahmetli komplike bir sanattır. Bir arkadaş müzik yok demiş, bir çok tiyatro oyunu içerisinde müzik barındırır, ayrıca bale, vodvil, opera da bir tiyatro biçimidir.
şehirde kurulan christmas pazarları ve insanın içini ısıtan etkinlikleriyle akla gelen ilk şehir berlindir. sırasıyla dresden stockholm ve prag da keza aynı şekilde renkli ve eğlenceli vakit geçirmenize ev sahipliği yapar.
özellikle levent bölgesinde iş çıkışı yoğunluğunda , karaborsaya düşecek hale gelmiş, hayat kurtaran ulaşım aracı
şahsiyet dizisinde hayat verdiği ''agah beyoğlu '' karakteri ile 47. uluslararası emmy ödülleri'nde "en iyi erkek oyuncu" ödülünü kazanmıştır. ülkenin medarı iftiharı. büyük usta, büyük oyuncu. tebrikler