#tüm kamer entry'leri

Hiç hesapta yokken hastalanınca 2-3 gün içmeyip bunu fırsata çevirmek istememle ve bar-kafe-arkadaş ortamında da bulunmama rağmen şu an 9. Günü de kazasız belasız atlattığım ve kararlı olduğum eylem.
Not: 16 yıldır sigara içiyorum son 10 yıldır en az 2 gün de 1 paket içiyorum.
Bedelli askerlik çıkarsa kimselere söylemeden parayı yatırıp evdekilere hadi ben askere gidiyorum diyip 5-6 ay tatile çıkmayı düşünüyorum.
Bir yolculukta fulleyipte çantanıza attığınızda sanki health inizi armor unuzu %100 yapmış gibi bir hissiyat veren stressiz ve rahat bir şekilde cep telefonunuzu kullanabilmenizi internete girebilmenizi bol bol foto video çekinmenizi bluetooth hoparlörünüz varsa sesini kısmadan tırsmadan çalmanızı sağlayan gezginin olmaz ise olmazıdır.
Henüz benden başka kullananla karşılaşmadığım bir çok kişinin durdurupta adını sorduğu parfüm ' jil sander '
Onun bunun çocuklarından oluşup ne bir inançları ne bir ideolojileri olan söz de özgürlük savaşçıları olarak kendilerini tanımlayan ama yaptıkları hiç bir ideolojiyle bağdaşmayan tamamen amerikanın köpeği olan ve hatta günümüzde içimizden bazı marjinal takılmaya çalışan onun bunun çocuklarının da pkk yı terör örgütü olarak değil de haklarını savunan bir örgüt olarak değerlendirmeliyiz diye çıkıp bunları demokratikleşme hareketi olarak görmeye çalıştığı bu sebeple bu kişilerinde yedi sülalesine sevgilerimi ilettiğim , siyasi kanadı hdp olan soysuz bir terör örgütüdür.
Hükümetin her yaptığına

-bakın bu çok yanlış !
-böyle bir şey olabilir mi ?
-doğru bulmuyorum.

demek için maaş alan ve bir tane chp linin de çıkıp kardeşim başka adam mı yok memlekette gönderelim şunu diyemediği gereksiz insan.
3 yaşından itibaren çocukluğu bisiklet tepesinde geçen ve belki de o zamanlar asosyal olmama sebep olan ilk bisiklete bindiğim zaman ki gibi her sabah uyanır uyanmaz bisikletime atlayıp aynı heyecanı yaşadığım ve hava kararıncaya kadar gezdiğim bir çocukluk yaşadım.
Sonra ise işte büyüdük ettik falan derken liseydi üniydi falan bisikletten uzaklaştık çünkü biz toplum olarak bisikleti bir oyuncak bir eğlence aracı gibi görüyorduk bazı şehirler hariç bunu böyle görmeyen yoktu.
Üniversite bittikten sonra neden bir bisiklete sahip olmayayım diye düşünüyordum rüyalarıma falan giriyordu o derece yani yabancıların dağlarda bayırlarda hoplayıp zıpladığı ormanlara daldığı mtb ler çok hoşuma gidiyordu.Hemen çocukluktan hatırladığım bianchi marka bisikletlere baktım sonuçta bizim zamanımızda en iyi bisiklet markasıydı sonra işin içine girince bi öğrendim ki bianchi de neymiş scottlar trekkler meridalar giantlar falanlar filanlar... Derken bir merida bisiklet aldım 1 sene sonra satıp daha üst model bir merida mtb aldım. Her gün istanbulda 50-60 km yol yapıyordum.Yine çocukluğumdaki gibi mutluluktan uçuyordum. Bu arada baştan söyleyeyim hikayenin sonunda bisikletle uzun bir yolculuğa falan çıkmıyorum hayal kırıklığı olmasın :))
Daha sonra tesadüfen facebookta bisiklet festivalleri falan gördüm keşke gidebilsem diyordum ama hayalini bile kurmadım. Çünkü 3-4 gün sürecek çadırda kalınacak çadır ney la o da ne ne saçma ? Çadır da kalınır mı nasıl olur derken bloglar okunur postlara bakılır neden olmasındılar falan derken hemen karaköyden husky bird marka çadırımı alıp salona kurdum ve gece onda yattım sabah uyandığımda içerden foto çekip yeni üye olduğum camprail grubuna atıp binküsür beğeni aldım fotoşoklar şunlar bunlar derken grubun etinden sütünden yararlanmaya başladım ve kamp hakkında epey birşeyler öğrendim. Daha sonra sportsdirecktten birçok kamp malzemesi tulum vs siparişleri verdim ve bir bakmışım ki bildiğin hazırım bisikleti arabanın arkasına atmışım ve 2.si düzenlenen köyceğiz portakal çiceği bisiklet festivali etkinliğine gidiyorum.Etkinlik boyunca bisikletle çok harika yerlerden geçtik ve benim için harika bir etkinlik oldu çocukluğumda en iyi dostum olan bisiklet sayesinde çadır hayatına da giriş yapmış oldum bu 3 günlük festivali uzatıp muğlanın çeşitli yerlerinde 10 gün kadar çadırda kaldım ve böyle bir giriş yaptım. Sonrasında ise ne zaman sırt çantasını aldım işte o zaman kendimi hiç hissetmediğim kadar özgür hissettim.
Sonrasını hepimiz biliyoruz o gün bu gündür dağ bayır gezip duruyoruz =)
Ölüdeniz-Patara arasını yürüdüğüm ve bu zamanın gelmesini beklerken günlerin resmen geçmek bilmediği , seneye kaldığım yerden yeniden devam etmek istediğim hayatımda yaşadığım en güzel tecrübelerden biri olan , tüm zorluklara rağmen mutlu olduğum ve bu yolu yürüyen ya da yürümek isteyenlerle saatlerce bıkmadan usanmadan geçtiğimiz yolları ve yaşadığımız maceraları her ayrıntısına kadar anlatabileceğim yer.
2 senedir kullandığım çadırımın markası olur , kalitesi decathlon çadırlarına göre kendini açık ara belli eder.