#tüm kabaherif başlıkları

temsilcimiz galatasaray'ın da içinde yer aldığı grup. bizim için bir nevi ölüm grubu.* zira grubun diğer ekiplerine baktığımızda şampiyonlar ligi'ni en çok kazanmış real madrid ve petrol zenginlerinin eline geçtikten sonra sükseli transferlerle müthiş bir ivme yakalayan paris saint germain ve belçika'nın formda ekibi club brugge yer alıyor.

bana göre üçüncülük fena değil bu grupta, çıkmaksa hakikaten büyük başarı. en azından beşiktaş'ın 8-0 ve fenerbahçe'nin 0 puan rekorlarını kırmasak ya da onlara ortak olmasak da yeter gibi.*
görünen adam dizisiyle tanıdığım ve oyunculuğunu fazlaca beğendiğim ekran kişisi. son olarak machester city'nin youtube kanalına konuk olup, city'nin türk asıllı alman oyuncusu ilkay gündoğan'la penaltı atışmıştır.

ilkay gündoğan vs erkan kolcak kostendils - penalty challenge
yazıyla boşaltım eyleminin ingilizce karşılığı.

sex ve text sözcüklerinin eyleme dökülmesi sonucu ortaya çıkmıştır.
içerisinde yer alan tek kaliteli mc no.1 de rapi bıraktıktan sonra tam bir çöp poşeti haline gelmesinin yanı sıra bugünlerde instagram hesabının çalınmasıyla gündemde. zira gruptan ve gruba yakın hiphop tiplerine (hidra, mestefe, maestro gibi) ait olduğu iddia edilen sexting vari konuşmalar ortaya dökülmekte. ve bir başka iddia da bu konuşmayı yapanların reşit olmayan kadınlardan oluşmaları.

istanbul trip instagram hesabı
türkiye'nin gururu 3t taner tolga tarlacı'nın türkçe rap'e kattığı son derece anlamlı sözler.*

bir saatlik versiyonu bağımlılık yapıcı derecede iyi:

taner tolga tarlacı - click click bum - 1 saat
acilen yasaklanması gereken eylem. galatasaray gibi köklü bir kulübün en önemli mevkilerinden birisinde bulunan biri bu kadar sorumsuz ve şuursuz hareket etmemeli. yapılan trollemeler ve saldırılar fıkralarla türkiye kalitesinde olsa da bu adamı buralara getirenlere oh olsun dedirtmektedir.

abdürrahim albayrak - facetime - diagne trollemesi

abdürrahim albayrak - facetime - çenin ananı götünden çiçerun
kısa bir süre önce yakın bir arkadaşımın başına gelen olaydan sonra mı dikkatimi çekmeye başladı nedir bilmem çok sık rastlar oldum buna özellikle şehirler arası yollarda.

arkadaşımın başına gelen olaysa kısaca şöyle: zifiri karanlıktan şehirler arası yolda seyrederken aniden gelen bir sarsıntı ile sağa çekiyorlar ve ön tamponu lastiğe ziyan ettiklerini görerek yola devam ediyorlar. yorumum: ucuz atlatmışsınız oldu. yüksek hızla kontrol kaybı yaralanmalara ve daha ağır sonuçlara da neden olabilirdi.

sonrasında yaklaşık 10 saatlik yolda sağ şeritten çok az gitmeme rağmen en az 3 kez bu riski ben de atlattım. gündüzün aydınlığı ve hızlı seyretmediğim için kolay geçtim ama bu durum gerçekten büyük problem arz ediyor.
denizli'nin tavas ilçesindeki bir başka lezzet mekanı. hemen öncesinde bağlı kokoreç'te karnımızı doyurduğumuz ve buraya tok bir şekilde geldiğimiz için yarı üzgünüz ama yine de o meşhur ballı, tahinli, cevizli pidesini tatmadan geçmedik. ve kullandıkları bol ve kaliteli malzeme hakikaten dikkat çekiyor. lakin bu kadar tatlı şekerli tatları seven bana bile ağır geldi. kesinlikle şekersiz çayla tüketilmeli.

mekan 4 kuşaktır pidecilik yapıyor. garsonlar da sonraki kuşak. bir aile geleneği için de işletiyorlar. o tatlı konuşma tarzları pidenizi beklerken sizi neşelendirebilir.*
akyaka'dan dönerken denizli girişinde tavas'ta ışıklarda beklerken bir anda duvar reklamıyla karşılaşıp hafifçe trafiği birbirine katıp en sol şeritten sağa kırmama neden olan kokoreççi. reklamda şöyle yazıyordu: vedat milor'dan 5 yıldız. türkiye'nin en iyi dördüncü kokoreççisi.

bu kadar aksiyona pişman etseydi üzülürdüm tabii ama neyse ki öyle olmadı.

yıllardır sakatat kültürüyle içli dışlıyım. yemediğim hemen hemen hiçbir şey kalmamıştır sanırım ama çok uzun süredir iyi kokoreç yemiyordum ve bu beni bir miktar üzüyordu.

mekan bahçeli ve iki kattan oluşuyor, çalışanları kibar ve güler yüzlü. fiyatlar ortalama bir kokoreççiden farksız. fakat aldığınız hizmet o kokoreççilerle kıyas kabul etmez.

kahvaltıyı yapıp yola çıktığımdan yarım ekmek arası istedim ve hiçbir şey söylemeden bekledim. merakım baharata boğacaklar mı ya da içine hiçbir sebze katacaklar mı idi. neyse ki endişelerimi yersiz kaldı ve çıtır çıtır ekmeğin arasında kararında baharat atılmış ve tuzlanmış orta küçüklükte doğranmış, ezilmemiş sulu sulu bir kokoreç geldi ki yerken aldığım keyfi asla unutmam. yanına da kendi üretimleri olan turşu suyu söyledim ki o da gayet başarılı.

ikinci yarımı söylememek için kokoreçi beklerken keşfettiğimiz elmallı pide bize engel oldu.