#tüm istanbul-beyefendisi entry'leri

az önce kanyon avm'nin karşısında park halinde duran bir servis minibüsünün ön camına yaklaşarak; "günaydın" dedim. ön koltukta oturan kadın bir anda yerinden sıçradı. 

dedim ki; " korkmayın hanımefendi lütfen, bu servis xxx servisi mi?" 

kadın: "ha,he hu, yok yok değil. " 

insanlar birbirine bu kadar uzak işte. bir günaydın diyemeyecek, duyunca da korkacak kadar.
çift kişilikli love koltuklarıyla gönlüme taht kuran film dağıtımcısı
karpuz- peynir.

yani bu kadar zıt dünyaları olup birlikte güzel giden yiyecek kadarı yoktur.
bu gelen sansür yasasıyla birlikte artık insanlar tiyatrolara gidecek. yazın bir kenara, göreceksiniz
her yere sansür, her yerde sansür. sonunu görüyoruz.
olay geçen hafta meydana geldi.
yer; marmaray anadolu yakası-süreyya plajı durağı. 

trenin en ucunda ayakta dikeliyorum. tren süreyya plajına geldi ve kapılarını açtı. tam bu sırada trenin öbür ucundan gelen bir çığlık, imdat sesi gelmeye başladı. kulaklıkla son ses müzik dinliyordum, ona rağmen duydum, yani bayağı bir şiddetliydi. kulaklığımı çıkarıp öne doğru yanaşmaya başladım. herkes normal hayatında. kimse sesi duymuyor sanki. herkes sağır olmuş bir anda! 
sese doğru yanaşamıyordum daha fazla, çünkü insanlar öyle bir konuşlanmışlar ki... öyle bir izliyorlar ki... ne güzel vallahi. bir tokat görebildim.(inşallah yanılgıya düşmüşümdür) adam, kadına öyle bir vuruyordu ki... sanki boks izliyorlardı aptal orospu çocukları!

bir erkek bağırıyordu, fotoğraf çekme, çekmeee bak çekersen böyle olur diyordu. maalesef, sadece sesleri duyabiliyordum önümdeki orospu çocukları yüzünden. güvenlik görevlileri akın etmişti. tüm insanlarımız trenin içinde olayı izliyordu. hatta makinist bir ara kapıları kapattı ki insanlar dışarı çıkmasın. çok garip, çok. yaklaşık 4 dakika trenin içinden dışarıyı izledik. kadının bağrışları, çığlıkları... herkes sanki zevk alıyordu. birisi; "hadi gidelim, kaptan işimiz gücümüz var "diye bağırdı. orospu çocuğu seni. senin işini de sikeyim gücünü de. it oğlu it. 

olaya bakmak için oturan kişilerden ayağa kalkanlar olmuştu. ayaktaki bazı fırsatçılar hemen kalkan kişinin yerine oturmuştu. ve bunu gören diğer tüm oturanlar ayağa kalkmaya korkuyordu. sonuçta oturmak için boş alan çok zor bulunuyor(!) onlar da ayrı bir orospu çocuğu. 

böyle bir olayı ellerim titreye titreye yazdım. bu gördüklerim en hakiki orospu çocukları. başka da bir şey demiyorum.
yuvarlakçay- köyceğiz.

koşun koşun gelin. çöpleri de dışarı atın. bira şişelerini sakın yanınıza almayın, atın doğaya gitsin. neme lazım, götünüze kaçabilir.
çok mükemmel olaylara şahit olunan kamp. 
bu kampta kesinlikle konuşmak yok. yani ağızla. ama iletişim kurmak sonuna kadar var!
4.kampları 30-31 ağustos/1- eylül tarihlerinde izmir'de yapılacaktır. katılmak isteyenler kampın instagram hesabından ulaşabilirler. 

ayrıca; proje işitme engelli olan hikmet önat önderliğinde gerçekleştirilmektedir.
(bkz: ret yemek) diye düzeltilmesi gereken başlık.

yiyebilirsin, normaldir. eee, hayat herkese toz pembe değil.