#tüm esvedista entry'leri

Eduardo Galeano 'van gogh ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastahanesine kapatacak doktorlarin muayenehanelerini ve onu hapse tıkacak avukatlarin yazıhanelerini süslüyor' demiş aynalar adlı kitabında, izlerken bu fikir beyninizde döndükce salona bakıp ironinin tam ortasında gözlerinize zevk banyosu yaptıracak kadar sanat dolu bir filmin etkisi altında kalmanın hazzını yaşayacaginiz ve bu kalb-i rabti sanat haline bürünmenizin yegane sebebi olan van gogha müteşekkir kalacaginiz bir film.
bu başlığı gezgin sekmesinde açan arkadaşı tebrik etmek istedim, yok hani öylesine bi tebrik edeyim dedim.
Caravaggio/Sacrifice of Isaac


İshak'ın kurban edilişini ve bu sırada gelen meleği konu alan hikayeyi resmeden tam ismi ile Michelangelo Merisi da Caravaggio, tasvir sanatında katlayarak giderken yaptığı bu eserde ışık - gölge kullanıminin harika bir örneğini oluşturmus ve olayı dramatize bir düzenleme ile sunarak, barok tarzın baş yapıtina imza atmıştır. Sizinle bildiklerimi ve fikrimi neden mi paylaştım?
Çünkü o benim en sevdiğim.
Soğuk kış günlerinde kah sarılarak, kah ayakların altına alınarak, kah omuzda, kah koyunda, bazen yeri olmasa da yatarken mutlaka yanınızda olması ile ısındığınizi hissettiren şeydir.
İtiraf ediyorum bazı insanlar çok daha işe yarar ve plastik olmasına rağmen bir çok canlıdan daha samimidir.
sanat, adının altında yer alan herşeyi barındırmak isteyecek kadar basit ve geniş anlamı olan bir şey değildir. Sanat rönesans değildir, sanat eski de değildir. Kimliği sanatçı olan herkesin her dışa vurumunun sanat olmadığı gibi, kimliği sanatçı olmayan her hangi birinin de değer, anlam kavgasında ifadesi güçlü olan icraati da sanattır.
sanat neredeyse tüm empoze sıfatlardan münezzehtir.
Bir anayasasi ve kuralı olmadığı gibi belli de bir çizgisi vardır. ''Sanatı nesneler dünyasının yükünden kurtarabilmenin çaresizliği içinde kare biçimini yarattım.'' diyen Kazimir Maleviç gibi, bir yerden kurtarsak da baska ellerde, başka formlara giren şeydir sanat.
Eğitimden çok oyun, dizi ve şarkı sayesinde geliştirilen daha sonra ise mutlaka yabancı arkadaş edinip pratiği tamamen onunla yapınca akıcılığını kazana dil.

türkçe'si olmayan yabancı arkadaş edinme konusunun faydasını muazzam görmüş biri olarak ingilizce bilmenin yolunun net buradan geçtiğine eminim.
Gereksiz ve uyumsuz kalabalıkla gitmenin sadece ayak bağı olduğu tren yolculuğu olmasının yanı sıra son zamanlarda acımasızca sadece fotoğraf çekilmek için gelenleri de görunce 'tükereyim ağzıniza' dedirten bir popülaritasyon kurbanı olmasına rağmen dünyanın en en en en güzel ve en en en yapılasi şeyidir, gerçekten ruhunuzu bu atmosfere adapte edecekseniz durmayın, yola çıkın!
ben gruptan kimi tanıdıysam mutlaka sadece flört etmek ama asla bir ilişki yaşamak istemiyor
insanların ortamları ve hobileri aynı olduğu kişilerle tanışmasından daha doğal bir şey yok elbet ama arkadaşlik-flört- ilişki çizgisinde şirazesi kayan çok insan var kaldı ki evlilik
başaranlar da var, tebrik ederim.
istanbul muzeler ve sergiler için muazzam bir şehir olmasıyla birlikte bu konuda alternatif zenginlik içindedir. En başta üç bölümden oluşan harika bir muzeler kompleksi
istanbul arkeoloji müzeleri

Tavan freskleri ile başınızi döndüren kariye müzesi

Türk,Emevi,Abbasi donemlerine ait eserleri ile türk ve islam eserleri müzesi

Çoğu alman oyuncaklarindan oluşsa da konseptten zevk almayı bilenler için
istanbul oyuncak müzesi

Ve daha bir çok sergi-müze barındıran İstanbulda bunlar sadece en bilinen ve gidilmesi gerekenlerdir.