#tüm erdemkap entry'leri

Kollodial gümüş suyu adı verilen suyun ve saf gümüş çubuklarının elektrolize edilerek nano gümüş parçalarının suya karışımı sağlanmakta ortaya çıkan gümüş suyu ile kanserden yara tedavisine, egzamadan bağırsaktaki kötü huylu bakterilerin temizlenmesine kadar bir çok sağlık probleminde tedavi olarak kullanılmaktadır.

Ancak, burada hemen bir başlık açmak istiyorum. Belirtmiş olduğumuz gümüş suyu, altın suyu gibi tedavi biçimleri, belirli bir grup-denek veya insan kitlesi üzerinde araştırma yapılıp bilimsel olarak geçerliliği kanıtlanamadığı için alternatif tıp olarak adlandırılmaktadır. bu nedenle burada yazılanları bir tedavi yerine koymanız. mevcut kemoterapi diğer kanser tedavilerinizi kökten bırakmamanızı tavsiye ederim.

Yukarıda belirttiğim açıklamadan sonra, birazdan size gümüş suyu kullanan onlarca insanın yorumundan benim tanıdığım bildiğim birinin yorumunu değiştirmeden ekliyorum. karar size kalmış,

GÜMÜŞ SUYUNUN CİĞERLERE FAYDASI VARMI DİYE SORANLARA

ben 40 yıl sigara içtim 2019 eylülde akciğer kanseri teşhisi konulunca sigara içmeyi bıraktım, 3 haftada bir yapılan muayenede doktor her seferinde astım mı var ya da nefes darlığımı var diye soruyordu bende hayır hocam sigaradan kaynaklı diyordum, fakat son 3 muayenemde doktorum müthiş ,süper sesli dinlemede ciğerler muhteşem sen ne yapıyorsun demeye başladı bende hocam ilk başta ben size kollodail suları kullanıyorum siz, ben inanmıyorum demiştiniz ben hala devam ediyorum dedim ,doktorum ne yapıyorsan sus nazar değmesin devam dedi... ben tam 6 aydır hiç ara vermeden sabahları aç karnına bir kahve fincanı gümüş suyu içiyorum her gün sabah ve akşam 6 cc hemen hemen yarım şişe kapağına tekabül ediyor nebülizatörden 15/20 ppm arası olan gümüş suyu soluyorum , ve halen devam ediyorum...nefes aldığımdaki farkı kendim bile fark ediyorum ,her kese sağlıklı günler diliyorum.
türkiye’deki ilk astronomi kitabı. ilk baskısı 1929’da yapıldı. yazarı ordinaryüs prof. dr. ali yar.

bu kitap yazılmadan 8 sene önce ankara hükümetinin kasasında sadece 48 kuruş vardı. işgal güçleriyle, fakirlikle, cehaletle ve hastalıkla mücadele ediliyor; savaş sonrası osmanlı’nın borçları ödeniyor, diğer yandan bilimle sanatla cumhuriyet inşa ediliyor, fabrikalar yapılıyor, operalar temsil ediliyor, yurt dışına eğitim için öğrenciler gönderiliyor, örnek bir ülke yaratılıyordu.

o dönem insanlar dünyanın düz olduğunu ya da boğanın boynuzları üzerinde durduğunu düşünüyordu. astronomi nedir, kimse bilmiyordu. ama bir kişi bunun önemini biliyordu. dünyada başka örneği yoktur, bir devlet adamının astronomi kitabı yazdırmasının. evet, kozmografya, atatürk’ün isteğiyle ali yar bey’e 1929’da yazdırılmıştır. gezegenler, mevsimler nasıl oluşur, kara delik nedir, aristo’dan başlayarak kopernik’ten galileo’ya tüm uzmanların düşünceleri, samanyolu haritasına kadar her şey bu kitaba konulmuştu. 1933’ten başlayarak tüm liselerde zorunlu ders olarak okutulmuştur ta ki 1979’a kadar.

kitabın yazarı ali yar bey mektebi sultani yani galatasaray lisesi’ni bitirdikten sonra 1912 temmuz'unda paris yüksek tayyarecilik mektebi’nden mezun olur ve dünyanın ilk üç uçak mühendisinden biri unvanını elde eder. darülfünun yani istanbul üniversitesi’nin o dönem zeynep hanım konağı diye bilinen konakta cebir, astronomi dersleri verir. atatürk’ün isteğiyle de bu kitabı yazar.

bir gün fahrettin akbulut’un çocuğu evdeki kütüphane rafını karıştırır. kozmografya kitabını görür. şu an bende olan kitabı... alır inceler. içinde gökyüzü haritalarının, teleskopların, gezegenlerin ve kainatın fotoğraflarını görünce astronomiye ilgi duymaya başlar. sonra ne mi olur? california üniversitesi (berkeley) matematik bölümünden mezun olur. wisconsin üniversitesi'nde, michigan state üniversitesi'nde profesörlüğe kadar yükselir.
"yaşadığımız uzayı tabii euclid (öklid) uzayı mı, yoksa onun yalancı kopyası mı?" sorusunun yanıtını arar ve ingiliz astronomi profesörü zeeman'ın 1963'te yaptığı tahmini çözümünü bulmayı başarır.

bu nedenle de birçok ödüle hak kazanmıştır. bunlardan biri de tübitak bilim ödülü'dür. türkiye'nin yetiştirdiği ve dünyaca tanınan profesör dr. fahrettin akbulut’un oğlu prof. dr. selman akbulut matematik ve astronomi alanında yaptığı çalışmalardan ötürü uluslararası ödüllerle taçlandırılır. baba fahrettin ve oğlu selman matematik ve astronomi alanında önemli çalışmalara imza atar.
utnapiştim tarihte yazılı ilk nuh'tur daha sonra özellikle ibrani dinler ve başka diğer dinler kendilerince hikayeyeleştirmiş günümüze kadar efsanesi ulaşmıştır.
Utnapiştim, babil'deki gılgamış destanı'na göre sümer şehir devleti şuruppak'ın kralı. Efsaneye göre karısıyla birlikte, ki karısının ismi destanda yer almaz, tanrı enlil tarafından gönderilen ve tüm canlıları yok etmeyi amaçlayan büyük tufan'dan kurtulmuştur. utnapiştim'in hikâyesinden gılgamış Destanı'nın XI. tabletinde bahsedilir.

utnapiştim ve karısı tufan'dan sağ çıkıp dünyadaki hayvan ve bitki yaşamını da utnapiştim'im yaptığı gemi ile kurtarmayı başarınca, tanrı enlil tarafından kendilerine tanrılık bahşedilir. gılgamış, utnapiştim'den ölümsüzlüğün sırrını ister. utnapiştim gılgamış'ı bir bitkiyi bulmaya gönderir. bu bitki ile gençleşmeyi ümit etmektedir. gılgamış bitkiyi bulmasına rağmen bir yılan elinden alır ve sonuçta memleketine eli boş döner.


utnapiştim tarihte yazılı ilk nuh'tur daha sonra özellikle ibrani dinler ve başka diğer dinler kendilerince hikayeyeleştirmiş günümüze kadar efsanesi ulaşmıştır.
kombucha anavatanı japonya olan yaklaşık 4000 yıldır japonlar ve çinliler tarafından tüketilen bir içecektir. probiyotik ve prebiyotikler açısından son derece zengin bir içecek olduğu için bir çok sağlık problemini iyileştirdiği hem tarafımca hemde kullanıcılar arasında gözlemlenmiştir. iyi geldiği hastalıkları ayrı bir entry olarak gireceğim efenim.
istanbul'a ilk yerleştiğimizde doktor bir ablamız bize "ankara'nın en güzel yeri istanbul'a dönüş yoludur" demişti, bozulmuştuk. serde angaralılık var ya. yıllar geçtikçe anladım ki kadın haklıymış. anıtkabir'den başka gezilecek yeri yoktur, ankara'yı ankara yapan insanlarıydı, dostluklarıydı.
gezginler tarafından mutlaka gezilip görülmesi gereken şehirdir. ulaşımın zorluğu orayı bakir bırakmıştır. biz on gün kaldık, insanı, doğası, tarihi bambaşka bir şehir, erfelek şelalelerininide şuan kendisi 14 yaşında olan oğlum omuzlarımda bir minik olarak çıkmıştır. kesinlikle tavsiye edilesi yerdir efendim
arama motorunda bir şeyi aradığım zaman tadı güzel olmayan sözlük çıkınca neden gezgin sözlük değil dedirten sözlük. bizim bizlerin yani girmesekte yazmasakta orada bir sözlük var o sözlük bizim sözlük dedirten sözlük. seviliyorsunuz
tekiladır. yer kaplamaz, bir kasa biranın yapacağı işi tek başına aslanlar gibi yapar, rakı gibi muhabbet, kavun, karpuz, peynir, mangal istemez. candır
bir panik atak hastası olarak asla yapılamayacak harekettir, şayet trenin içerisinde ayrı bir bölümde yapılmıyorsa. ancak bir hızlı trende kabin görevlisi gelip geçtikçe alınan tsingdao bira değildir, aynı tadı vermez efenim