#tüm dey başlıkları

bir sesi yükseltmek için kullanılan aparat. bir ses kaynağına bağlanarak ses yükseltilebilir. 2 çeşittirler. dışarıdan bir güç kaynağı kullanılmadan tipine dinamik mikrofon, bir güç kaynağıyla daha hassas seslerin de alınmasını sağlayan kondanser mikrofon. ayrıca diyafram tipine göre kardioid(sadece ön kısmını alan), süper kardioid(ön kısmın yan açılarını da iyi alan), ribbon (sağ ve sol taraflarından hassas, ön taraftan ses almayan) gibi tipleri de vardır.
Bass gitaristliğini yaptığım müzik grubu. Coverlarımız grunge ağırlıklı, bestelerimizden 3 tanesi de akustik olarak yayınlanmış durumda. 29 ekimde kadıköy buddha barda konserimiz var, bekleriz a dostlar.

Herhangi bi sosyal platformda /serfofficial yazarak grubu dinleyebilirsiniz.
gezdiğimiz yerler, bunlar için kullanılan vasıtalar ve gezi ile ilgili planlamaların yapıldığı başlıkların bulunduğu sekme gezgin sekmesidir.

benim şahsen diğer olarak adlandırdığım, gezi dışı entrylerin bulunduğu sekme ise gündem sekmesidir.

örneğin bu başlığın gezi ile bir alakası yok, o yüzden gündem sekmesinde açılmıştır.
bir akıllı telefon uygulaması. kısaca motosikletli taksi diyebiliriz. istediğin konuma bir motosikletli gönderip, sizi alıp istediğiniz konuma bırakıyor, km bazında (açılış 3tl, her km 1tl) fiyatlandırma yapıyor. ekipman olarak kask veriyor size.

bugün mecidiyeköyden saat 18:40ta bindiğim honda pcx marka araçla, 19:05de küçükyalıda oldum. trafik saatleri için inanılmaz başarılı.

insan tanmadığı motorcuya binince de inanılmaz geriliyor ama iyisi denk geldi bu sefer. umarım kötü bir entry girmez kimse.
bir türlü anlayamadığım olgu. yani bir kot pantalonun kirli olduğunu insanlar nasıl anlar? bana göre kotlar, hiçbirzaman kirlenmeyen sihirli kıyafetlerdir. ama ıyk leş gibi diyenleri duyuyorum sürekli.

annem pantalonun kirlenmiş yıkayayım demese, heralde ayda 1 yıkarım. sözlük merak ettim aynı durumda benden başka kimse var mı diye.
adı üstünde, bir nesnenin, siz varlığını görüp hissetmeseniz dahi, var olmaya devam edişini kavrama olayıdır. yani bir örnekle anlatacak olursak, şuanda varolan anahtarınızın, askıya astığınız ve salonda film izlemeye gittiğinizde, askıda varoluşuna devam ettiğini bilme durumudur. bebekler için bu tanımla yapılmış, çünkü ortalama 3-5 aylıktan önce bebekler, görmedikleri nesnelerin var olmaya devam ettiğini kavrayamaz, ortalama 1 - 1,5 yaşından sonra nesnelerin kaybolamayacağını tam manasıyla kavrarlar.

şurda zamane ilişkilerine dem vuracaktım da, yukarıdaki tanımlamayı okuyan sözlük yazarları ne söylemek istediğimi anlamıştır. siz görmüyor olabilirsiniz ama nesneler varlığına devam ediyor sözlük. bilin istedim.
ülkemizde neredeyse hiç görülmemekle birlikte, ayı, kurt, domuz gibi vahşi hayvanların insanlara saldırması olarak bilinir. kimseyi korkutmak gibi olmasın, hayvanlar insanlara saldırma eğiliminde değildirler. o kadar karşılaşılmıyor ki, kafanız çok rahat olsun. başlık, sadece tedbirli olmak için açıldı. olası bir durumda, korunmak için yapabileceklerinizden bahsetmek istedim.

ilk olarak ateş yakın. vahşi hayvanların genetiğine mi işlemiş bilmiyorum ama, ateşin icadından beri o ateş canlarını çok yakmış anlaşılan. ateş hatta yapay ışık gören vahşi hayvan, o bölgeye gelmek istemeyecektir.

başka şansınız kalmayana kadar, kesinlikle öldürmeye çalışmayın. doğadasınız, o sizden, sizin ondan korktuğunuzdan daha çok korkuyor.

hayvanlar çoğunlukla sizi geçip daha basit avlara odaklanmak isterler, sizle ilgilenmediyse siz de hiç ilgilenmeyin. sessizce uzaklaşın.

vahşi hayvanların bir kısmı ses çıkartır. doğayı dinleyin, tehlikeli bir yırtıcı varsa, size daha yaklaşmadan haberiniz olabilir.

açıkta kalmış yemekler ve çöpler, koku yayarak aç hayvanları üstünüze çekerler. açıkta yiyecek bırakılmamalı, çöpler kamp alanının dışına bırakılmalıdır.

yırtıcıların birkısmı, yalnız avlanmazlar, zekidirler. bir tane gördüğünüz zaman, kendinizi farkettirmeden, sessiz bir şekilde uzaklaşmaya çalışın. özellikle yanında yavrusu olan bir hayvan görürseniz, annelik içgüdüsüyle yavrusunu korumak isteyecektir. göz temasını kaybetmeyin, tehdit olduğunuzu düşünmeden sessizce uzaklaşın.

sakın dağılmayın. grup halindeyseniz, en zayıfınızı avlamak isterler, dağılırsanız saldırıya açarsınız kendinizi.

sakın vahşi bir hayvanı beslemeye çalışmayın, koşarak kaçmaya çalışmayın. sizden üstün olduğunu düşünmeden size saldırmazlar. kaçmanız da kendinizi av pozisyonuna düşürmenize sebebiyet verir. beslerseniz, sizi üstün görmeyecektir. evcilleştirmeye çalışmıyoruz, unutmayın. vahşi hayvanlar sizden çok daha hızlı koşabilir. hantal olarak tahmin edeceğiniz ayı, sizden 3-4 kat hızlı koşmaktadır.

bir hayvanın size saldıracağını düşünüyorsanız, kendinizi büyük ve tehlikeli göstermelisiniz. arada saldıracakmış gibi bir adım ileri atın, çadır lambanızı yakıp gözünün önüne atın ve ses çıkartın. hayvanlar insanlardan ciddi manada korkarlar. korkmuyormuş gibi takılın.

ses çok önemlidir. sizi daha önceden duyan hayvanlar, en yırtıcıları bile olsa kaçma eğiliminde olacaktır.

ayıyı öpmeyin. sevgi çok önemli ama, yani evde kedinizi öpersiniz.
İstanbul şile ağvada bulunan, geniş alanıyla hizmet veren bir camping alanı. ağva merkeze çok yakın, yakınında marketler vardır. orta alanda hazır kurulu hamakları, voleybol sahası, bir adet (en son gittiğimde çok pisti) ağaç ev, buzdolapları ve mutfak malzemeleri bulunur. duş ve wireless internet mevcuttur. erkekler tuvaleti, ben gittiğim dönemde pek temiz değildi.

tepeye doğru çıkıp, geniş toprak yoldan aşağıya inildiğinde sahile ve denize ulaşılabiliyor. içerisi gayet ağaçlık, çadırım çoğu zaman gölgede kalmıştı.

genel olarak güzel, kafa dinlemelik bir yer.

2017 yaz başında, kalabalık gittiğimiz için kişi başı 20tlye 2 gün anlaşmıştık. normal fiyatlarını hatırlamıyorum.
sanki dünyayı mı kurtarıyorsunuz demeden, 5-10 saniye bile sürse insanın tüylerini ürperten ve konsantrasyonunu etkileyip, psikolojinizle oynayan ufak olaylardır. en kıl olduğum örneklerle tanımlamaya çalışayım efendim.

birinden telefon beklerken, sizi arayıp size tatil köyü rezervasyonu satmaya çalışan satış temsilcileri.

aceleyle biyere ilerlerken veya en sevdiğiniz müziği dinlerken, size yaklaşan ve önemli birşey söyleyeceğini düşündüğünüz adamın, yanlış anlamayın dilenci değilim cümlesiyle başlayan konuşması.

birisiyle buluşmadan önce, geç kaldığınız için hızlı gidip terlediğiniz ve o terli tshirtle buluşmak yerine, bir dükkana girip tshirt sorduğunuz sırada, size gösterilen pantalonlar.

bir arkadaşınızla önemli bir konu konuşurken çalan kapı ve açan kalem satıcısı teyze.
kamp kurulacak ortama göre değişiklik gösteren bir seçimdir. öncelikle çadırlar 2,3,4 ve 5 mevsim olmak üzere 4 e ayrılır. 2 mevsim çadırların bir tarafı açık, sadece yaz içindir. çift tenteli çadırların iç tarafı veya sadece 3 tarafı kapalı çadırlar buna örnektir. 3 mevsim çadırlar kış koşullarından korumaya elverişli olmayan çadırlardır. 4 mevsim çadırlar, kış koşulları için üretilmiş çadırlar olup, 5 mevsim çadırlar dağ ve fırtına koşullarına göre üretilmiş, kar etekli çadırlardır.

kampınızı sadece yazın kuracaksanız 3 mevsim bir çadır sizin için yeterli olacaktır. ben her zaman, kötü ihtimalleri de düşünerek çift tente çadırları tavsiye ederim. kışın da kamp atarım derseniz, 4 mevsime doğru yönelmelisiniz ki riskinizi azaltabilesiniz. 5 mevsim çadırlar ev gibidirler zaten, ciddi de pahalıdırlar.

bir çadırın kalitesini, malzemesi ve pollerinden anlayabilirsiniz, ama piyasada çok fazla marka olduğu için kullanıcı yorumlarını okumanızı tavsiye ederim.

çadırın boyutuna gelecek olursak, ufak çadır daha mobil ve daha az yer kaplama avantajıyla yer seçiminizi kolaylaştırır, kışın nefesinizle içeriyi ısıtmanızı kolaylaştırır. büyük çadırlar ise daha konforludur. içeriye rahat rahat yayılabilirsiniz.