#tüm bal-kurabiye entry'leri

çalışanının kafasına çaldığı saksı ile kürt gücüne sahip olduğunu düşünmeme sebep olan Hakkı Alkan'ın kurucusu olduğu bilişim sitesi. bu konuda haklı haksız çıkaramama sebep olmuştur olay. neyim ben yargı mı zaten? ama her halükarda şiddet haklıyı haksız yapar. burası cok net.

hapishanedeki açıklamasına göre filistin - israil savaşını durdurabileceğini iddia etmiştir. '15 gün sürmez savaşı durdurmam' demiş süre de vererek ikna olacağımızı getirmiştir.
maşallah hocam hızınıza
israil bacak arandakii fıtık torbasını da patlatmasın da...

güldük eğlendik paylaştık 'altıma sıctım' videosunu sabah kahvaltıda izlediğim için yediğim gibi çıkarttım öğürdüm falan derken film yapılmasıyla tadı kaçtı işin.(kahvaltıda da kaçmış olabilir) sonradan sonraya insanî erdemler gibi düşünceler kafama üşüştü ve 'ya bu adam hasta millet de ben de dalga geçiyoruz ayıp değil mi? rabia diye bir kadın var onunla evleneceğini sanıyor kimsede bu iş olmayacak demiyor' dedim. sonra kaliteli sanat atağım geldi ve gerçekten bu adamla yapılan bir komedi filmi sanat kategorisine mi giriyor diye düşündüm. sonuca gelirsek sadece sosyal medyadan bildiğimiz eğlenceli ama dalga geçmeden izlediğimiz videoların sahibi olarak kalabilirdi.

misal hashtag ini goygoy olarak seçtim. sanata elim gitmiyor cunku gidemez

serdar ortaç’ın söylemiyle alkolden, sigaradan daha kötü olan bağımlılık. insanın sağlığını bitirir, evliliğini bitirir, itibarını bitirir, arkadaşlıklarını bitirir. 3 lira kazanıcam diye 300 lirandan olursun. son zamanlarda arkadaş çevremden de duyduğum için ne kadar yaygınlaştığını anlayıp bir entry girmeliyim dedim. çaresizlik insana her şeyi yaptırır ama yaptığı şey çare oluyorsa anlamı vardır. bu ise kısa süreli bir illüzyon başka bir şey değil…

ablaların ablası, başına gelmeyen kalmadı sultanım... çıkarıp ayakkabınla Erol kösenin beynini yaracak kıvama geldin. Köse'nin karısının memeleri ekrandan ağzına girdi. maymun sana aşık oldu, elin bağlandı, kolun bağlandı. sonra kocan maymunu bile kıskandı. senin açık saçık fotoğraflarını toplayıp klip yapmışlar. seren serengil programına Gülben ergeni çıkardın diye sana bozuldu. bornozla Ece erken'in stüdyosunu bastın. sana selam vermeden geçen Müge anlıya iki arada bir derede laf soktun. estetik yaptırsan söylersin o yürekte bir kadınsın. Sen hiçbir zaman ilişkilerinin arkasından konuşmazsın çatır çatır da evlendin hepsiyle. Ayrıca çorap kadınısın uyuyan adamdan nefret ediyorsun *zekisin* diye bunlar başına geliyo

bütün bu yaşadıklarını geçtim biri de çıkıp senin için gezginsozlukte başlık açmadı öyle mi? belli ki bize de bi' ayar vermenin vakti gelmiş abla.

burayı da bas

an itibariyle yurtdışında aldığı ve kokusuna bayıldığını söylediği şampuanı yabancı polisler 'bunu uçağa alamayız' deyince açıp başından aşağı döktüğünü ve istanbula bu şekilde iniş yaptığını öğrendiğim uçuk kaçık deli akıllı sanatçı.

'İstiyorum ki insanımız konsolosluk kapılarında vize dilencisi olmasın, itibar denilen şey budur...'

norveç’in çam ormanlarında doğmuş gibi şarkı söyleyen kadın. sesi sanki bir masal anlatıyor ama o masalın sonunda biri ölüyo gibi bi' his. duyguları boğmadan veren, ama içini sızlatan tonda bir büyüsü var. bir yandan çocuk gibi, bir yandan evrenin bütün sırlarını biliyormuş gibi. konser videolarında ellerini kullanma şekli bile ayrı bir ritüel

Dün itibari ile ortalığı karıştırmış olan yapay zeka. o nasıl giydirmek öyle bam bam kimseye acımadı mahallenin delisi gibi dolandı x de :d gel gelelim aşırı eğlendimmm bu kadar özgür olmak sansürsüz konuşmak ve acaba ne zaman polisler evimi basar diye düşünmeden düşünceni söylemek nasıl bir his muhtemelen biz türkler bunu bilemicek (zaten bokunu da çıkarırdık muhtemelen) yinede ne biliim keşke ai olsaydım demedim de değil

Şuan başlık sayesinde öğrendim :d eniştemin neden hep sucuğu ve köfteyi önce pişirdiğini anlamama sebep oldu gerçektende önce sofraya onlar gelir