#tüm alexander-supertramp entry'leri

An itibariyle "beetlejuice moda'da" yediğim tatlı.
"İstanbul'da yok mu yea" diyenlere müjde, Artık bomba yemek için İzmir'e gitmek yerine, Kadıköy'e geleceğiz. Günlük olarak taze taze geliyormuş İzmir'den.
Pirogovo açık hava müzesi, Kiev'deyseniz ve vaktiniz varsa mutlaka görmeniz gereken bir yer. Çok büyük olduğundan tüm gün dolaşsanız da her noktasını göremeyebilirsiniz. Bu yüzden uygun ayakkabılar giymenizi ve yanınıza su almanızı tavsiye ederim. Yüzyıllar öncesinin yaşantılarından örnekler görebileceğiniz , Ukrayna kültürünü Sovyetler'den bağmsız tecrübe edebileceğiniz bir açıkhava müzesi.
Kendinizi masal diyarında hissedeceksiniz. Evin birinden Frudo veya Gandalf çıksa ya da Don Kişot, Değirmenler arasından atıyla gözükse burada hiç sırıtmaz emin olun. Rüya gibi bir yer. Gezi bitiminde kendinizi güzel bir bira ile ödüllendirin.
Yel değirmeni, enerji üretmek için rüzgar gücünden faydalanarak çalışan büyük pervaneli çarklı makinelerdir. Çok eski zamanlardan beri yel değirmenleri, buğday öğütmek ve su pompalamak gibi işler için mekanik güç elde etmekte kullanılmıştır.

Bu tanımsal bilgileri bir kenara bırakacak olursak, beni hep etkilemiştir yel değirmenleri, gerek nostaljik olan bu eski tiptekiler olsun gerekse elektrik enerjisi üretmek için kullanılan modern yapıdakiler. Belki heybetli duruşları belki de küçüklükten beri okuduğumuz romanların etkisidir bu. Yel değirmeni ne kendi gücünün ne de ululuğunun farkındadır, Don Kişot ise aklını kaçırmış bir gezgin şövalyedir. Lakin kim veya ne olurlarsa olsunlar ilham alınması gereken tek gerçek Don Kişot'un kendinden kat be kat büyük ve büyücülerin emrinde olan canavarlara karşı savaşma cesaretini göstermesidir. Hayat boyu kötülüğün karşısında, doğruların savunucusu olmak için yılmadan, elimizden geldiğince mücadele etmeliyiz. Kim bilir, belki bir gün kazanan biz oluruz. .

Ayrıca, ne zaman yel değirmeni görsem aklıma hep bir İlhan İrem şarkısının sözleri gelir; "Yel değirmenlerine karşı Don Kişot muyum? Uçuyorum durmadan ben pilot muyum?"
Motosiklet oluşumları içinde yeni sayılmasına rağmen en faydalı, en başarılı, en samimi sayılabilecek olan Facebook grubudur. Yönetim ekibinden en yeni üyesine kadar, herkes grubu benimsemiştir. Bu durum da mevcut düzenin devamlılığını ve hatta zamanla daha da iyiye gitmesini sağlamaktadır. Gruba uyum sağlayamaz durumunda olan kişiler ise zamanla doğal seleksiyon ile sistemin dışında bulur kendilerini.
Kampları efsanevi şekilde huzuru ve eğlenceyi bir arada harmanlar. Genellikle güzel rotaların sonunda seçerler kamp yerlerini. Hem sessiz, ıssız olsun diye hem de her önüne gelen katılmasın diye, kamp lokasyonları genelde otostopla, toplu taşımayla ve hatta bazen arabayla bile ulaşılamaz konumlar olur. Bu gruba bir kez bulaşırsanız, evi arabayı satıp, onlardan birisi olmaya kafayı takabilirsiniz.
adamlık, doğa severlik, karizma, sakal, renkli göz gibi kavramların, bütünleşik ve vücut bulmuş halidir. Abidir, komutandır, delikanlıdır, akıl hocasıdır.
Hep bir şeyler bir şeylere varsın istiyoruz. Oysa yolda olmak güzeldir, yolda olmak kıymetlidir. İlla varacağın yer değil olay. Sonuç odaklı düşünmek değil. Bugün yüzünü güldüren hiçbir şeye sırtını dönmemek gerekiyor.
Ve yolda olmanın keyfine varmak, Güneşi yolda batırmak, biten günün hakkını vermiş olmak.
"zenginin malı züğürdün çenesini yorar" cümlesindeki "mal" için örnek verilebilecek bir motosiklet.
siz ekmeğe "mama" derken, bizim "arpenaz fresh" olan eski modelini kullandığımız çadır.
motorail üyelerinin neredeyse tamamı. ayrıca 60 bin liralık motosikletlerinin elektrik çıkışını kullanarak bu yatakları yorulmadan şişiren kişilerdir.