Dünyanın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi Xiaomi’nin açıklamasına göre, şirketin İstanbul Avcılar'da açacağı fabrika ile Türkiye, markanın dünyada üretime geçtiği dördüncü ülke olacak.

kaynak
Yaygın olarak Kik olarak adlandırılan Kik Messenger, iOS ve Android işletim sistemlerinde ücretsiz olarak kullanılabilen Kanadalı Kik Interactive şirketinin ücretsiz bir anlık mesajlaşma mobil uygulamasıdır.

Kuzey Amerika'da oldukça popüler olan bu uygulama türkiye'de pek popüler değildir. Gerek date için gerek anonim sohbet gerekse iş için kullanılmaktadır. Telefon numaranızı ve sosyal medya hesabınızı paylaşmak istemediğiniz takdir de bu uygulamadan iletişim kurabilir ve konuşabilirsiniz. Tabi her sosyal medya platformunda olduğu gibi bu platformu da cinsellik amaçlı kullananlar mevcuttur.
gün içerisinde sıklıkla yaptığımı fark ettiğim eylem. insanlara da bulaşacak bir özellik diye hayıflanıyorum.

bu eylemi yaparken sadece kaş çatma değil esasen yüz kaslarının da kasıldığını fark ediyorsunuz. garip bir durum kaslar sanki kasılsın diye kendimi sıkıyorum. kendimi gevşettiğimde kızgın kumlardan serin sulara atlıyor hissindeyim tabii. (burada oh be dünya varmış geliyor)

3 günlük dünyada ne çok kızacak şeyim ve kafa patlatacak derdim varmış arkadaş.
yerli, yabancı, genelde deep house formatında, remixler yayınlayan, mükemmel youtube kanalı. editörleri de çok zevkli, spotify listelerinde de gayet güzel playlistler oluşturuyorlar. bazı türkçe remixleri sayesinde, türkçe pop bile dinletmeyi başarmıştır.
"your music, your pleasure" sloganına sahipler.
evet, yanlış duymadınız. tam tamına 5.3 milyon tl bağışlamışlar, camiye.

"sivas'ta, yapımına başlanan merkez camii ve külliyesi'ne emekli feyzullah-feride muntazam çifti tarafından 5 milyon 300 bin liralık bağış yapıldı. 90 yaşındaki feyzullah muntazam, "yemedik içmedik biriktirdik" dedi.

yemeyip, içmedikleri fotoğraflarda, içinde yaşadıkları evden de belli olan çiftimiz, anlaşılan cennetten arsa almayı bu şekilde düşünmüş. günümüz camii inşaatlarında, yandan müteahhitlerin cepleri doldurulup, taşırılırken gerçekten çok mantıklı hareket etmişler.

muhtemelen torunları mezarlarına tükürecektir.
geçtiğimiz ay yayın hayatına başlayan, haftalık, ulusal gazetedir. her hafta cuma'ları satışa sunulan gazete, haftasonu doya doya, gazete kokusu özleyenlere, çevirerek okumayı özleyenlere hitap edecek mottosu ile yayın hayatına geçmiştir.

gazete oksijen

günlük politikadan uzak, ekonomi, moda, hayata dair her şeyi içeren, 40 sayfalık dolu dolu bir gazete olmuş. haftalık bedeli, basılı olarak almak isterseniz 10 tl, dijital pdf abonelik ve öğrenci aboneliği çok daha ekonomik.

yazarlar arasında : zülfü livaneli , ayşe özyılmazel, selahattin duman , tuna kiremitçi, daron acemoğluece sükan, levent erden ve daha fazlası var.

kurucusu ise zafer mutlu ve ekibi.

financial times'ın da türkçe yayın haklarını satın almışlar.
Değerli bir sanat müziği yorumcusuydu dün vefat etmiş, rahmet diliyorum. Kendisi babamın Muazzez Ersoy ile birlikte en sevdiği sanatçıydı.
yks 2021 ücretlerine zam gelmesinden sonra mansur yavaş twitter hesabından şöyle bir paylaşımda bulundu.
mükemmel bir şekilde vücuda oturuyor ve bariz bir şekilde pedala basma kondisyonunuzu etkiliyor. vücut ısısını korudukça ve consistent bir şekilde ter attıkça yorulma daha az oluyor. gerçekten bisiklet yalnızca teker zincir ve pedaldan ibaret değilmiş.
boğaziçi dayanışması hesabından paylaşılan 12. cumhurbaşkanına hitaben kararlı bir üslupla kaleme alınan ülkenin son 19 yıldaki önemli olaylarını da gündeme taşıyarak boğaziçi öğrencilerinin hak mücadelelerini savunan mektup.
kaynak

12. cumhurbaşkanına açık mektup - kabaherif-sk4j112. cumhurbaşkanına açık mektup - kabaherif-9Onoy

--- spoiler ---
12. cumhurbaşkanına açık mektup
daha önce melih bulu'ya "bir provakatör üstünde şiir denemeleri" şiiriyle yanıt vermiştik. konunun asıl
sorumlusunun siz olduğunuzu anlayıp yanıt vermeniz sevindirici.

bugüne kadar bizimle türgev aracılığıyla el altından görüşmeler talep ettiniz. şimdi de bizimle basın
aracılığıyla tartışmaya çalışıyorsunuz. biz aracıları sevmiyoruz, doğrudan ve herkese açık bir şekilde
konuşmayı tercih ediyoruz. umarız siz de böyle devam edersiniz.

önce size eylemlerimizin nedenini ve taleplerimizi hatırlatalım:
üniversitemize öğrencileri ve öğretim üyelerini hiçe sayarak bir kayyum atadınız. yaptığınız yasal mı?
evet her firsatta tekrar ettiğiniz gibi yasal ama meşru değil. bu atama, toplumda içinde zerre kadar adalet
kırıntısı taşıyanı isyan ettirecek bir atama!

üstüne üstlük, bir cuma günü bir gece yarısı kararıyla daha; hocası, öğrencisi, emekçisi tüm kurumu sindirmek adına fakülteler açıyor, dekanlar atıyorsunuz. üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir.

krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor!
biz kendi anayasal haklarımızı toplumun tüm kesimlerinin maruz bırakıldığımız haksızlığın farkına
varması için kullanıyoruz. taleplerimiz şunlardır:

bu süreçte gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!

lgbtı+ arkadaşlarımıza ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları
sona ersin!

başta bu gözaltılara, tutuklamalara ve hedef göstermelere sebebiyet veren melih bulu olmak üzere bütün kayyumlar istifa etsin!

üniversitelerde, üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın!

yürekleri yetiyorsa diye başlayan bir cümle kurmuşsunuz.
cumhurbaşkanım istifaya çağırmak bir anayasal hak mıdır? evet!

o halde bir anayasal hakkı kullanmak ne zamandan bir cesaret sorunu oldu?

bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz.

ama madem yürek demişsiniz kısaca ona da cevap verelim.

bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok! sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz.

içişleri bakanı dini hassasiyetleri kaşıyan yalanlar söylüyor. biz kendimize otosansür uygulamayacağımızı söylüyoruz.

lgbti+ arkadaşlarımıza sapkın diyorsunuz, biz lgbti+ hakları insan haklarıdır diyoruz.

parti üyeleriniz soma'da madencileri tekmeliyor. biz işçilerin yanında eylemli bir şekilde saf tuttuk,
tutacağız.

hdp genel başkanını hukuksuz bir şekilde hapishanede tutuyorsunuz. gazetecileri de sendikacıları da...

bizse gerçekleri korkmadan haykıranlarla biriz, beraberiz, tüm kayyumların karşısındayız diyoruz.

siz berkin elvan'ın annesini mitinglerde yuhalatıyorsunuz.

biz berkin elvan'ın yanındayız diyoruz.

siz "osman kavala'nın karısı da bu provokatörlerin arasında yer alıyor" diyerek adını bile anmadan ayşe
buğra'ya sataşıp, hedef gösteriyorsunuz. bir kadının bahse değer tek özelliğinin onun eşi olduğuna dair
cinsiyetçi boş inancı çiğ bir üslupla dile getiriyorsunuz. biz ise "ayşe buğra kıymetli bir hocamız, ve bir bilim insanıdır." diyoruz. "ona yapılmış bir saldırıyı kendimize sayarız." diyoruz.

(siz şimdi de bu mektup için suçluyu övmekten, cumhurbaşkanına hakaretten düzinelerce dava açarsınız. biliyoruz ama doğruyu söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz, onu da biliyoruz!)

kendi atadığınız rektörü okulda tutacak gücünüz olmadığı için, yeni kurulacak fakültelerle, şişirme
kadrolarla ayakta tutmaya çalışmak da pek yüreklice bir tutum olmasa gerek.

bu nedenle yürek konusunda söylediklerinizi ciddiye almiyoruz.

biz farkındayız ki ne boğaziçi üniversitesi türkiye'nin en önemli kurumu ne de melih bulu’nun kayyum
olarak başımıza gelmesi türkiye'nin en önemli sorunudur.

istifanız talebine gelince, biz sizi bu mesele nedeniyle istifaya çağırmayız.

niye mi?

siz istifa edecek olsanız,
hrant dink katledildiğinde istifa ederdiniz!
soma'da 301 madenci katledildiğinde istifa ederdiniz!
roboski'de 34 kürt öldürüldüğünde istifa ederdiniz!
çorlu'daki tren kazasından sonra istifa ederdiniz!
başta khk'lılar olmak üzere, işsiz bıraktığınız ya da iş bulamayan binlerce yurttaşın geçim derdini
görüp istifa ederdiniz!
o zaman halkı yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarınız içinden çıkılmaz hale gelince damadınızı kurban etmek yerine sorumluluğu üstlenirdiniz.

örnekler çoğaltılabilir fakat siz hiç istifa etmediniz.
sizin tabirinizle yürekli olmak yerine safça kandırılan olarak görünmeyi tercih ettiniz.

şimdi sizi niye istifaya çağıralım?
biz melih bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz.
bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir.

biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız!

bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek
susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle.
--- spoiler ---