Az önce denk geldiğim dizi. İzlemeden saçma demeyin abi izledim çok saçma. Amerika'lı süper kahramanlar + dua + bolca florasan formülüyle yapılmış iman-kurgu dizisi. Cehapeli bir kötü karakter beklemekteyim. Ayrıca o maske nedir öyle ya.
Tufan sen misin oğlum çıkar lan şu gözlüğü
Tufan sen misin oğlum çıkar lan şu gözlüğü
1991'de yıkılan berlin duvarı 'nın spree nehri yanından geçen 1.3 km uzunluğundaki parçası. Duvarın ayakta kalan en uzun parçası, dünyanın birçok yerinden 100'den fazla sanatçının resimleriyle donatılmış ve uluslararası bir özgürlük anıtı haline getirilmiş.
karadağ'da budva ile petrovac arasında karayla bağlantılı bir otel-ada. 2012 yılında Arap bir şirket adayı 30 yıllığına kiralayarak tüm adayı bir otele çevirmişler.
Plajları, sosyetesi ve film festivali ile bilinen güney Fransa şehri.
(bkz: cannes film festivali )
(bkz: cannes film festivali )
Her zamanki gibi mi? sorusuna verilecek evet cevabının etkisinin büyük olduğu sadakat. Şahsen 6 yıl kadar benim de böyle bir ilişkim olmuştu. *
insanı pamuk gibi yapan, aklınızda birisi varsa kahreden arctic monkeys şarkısı. günlük hayatın acelesine, telaşına; yeni insanlara, kalıcılara, geçicilere takılmışken, günün ortasında, bir anda aklınıza düşen bir kişi vardır ya. unuttum dersiniz, zaten kaç senedir konuşmadık; soğudum şöyle oldu böyle oldu. ama artık bir parçası olmuştur kişiliğinizin. onu sıradanlaştıramazsınız. kelimelere dökülmüş.
alex turner gerçekten bu çağın en iyi söz yazarlarından biri.
sözlerini yazmazsak olmaz şimdi.
do you still feel younger than you thought you were by now?
or darling have you started feeling old yet?
don't worry, im sure that you're still breaking hearts
with the efficiency that only youth can harness.
and do you still think love is a laserquest?
or do you take it all more seriously?
i've tried to ask you this in some daydreams that i've had
but you're always busy being make-believe
and do you look into the mirror to remind yourself you're there?
or have somebody's goodnight kisses got that covered?
when i'm not being honest, I pretend that you were just some lover
now i can't think of there without thinking of you
i doubt that comes as a surprise
and i can't think of anything to dream about
i can't find anywhere to hide
and when i'm hanging on by the rings around my eyes
and i convince myself I need another
and for a minute it gets easy to pretend that you were just some lover
when i'm pipe and slippers and rocking chair
singing dreadful songs about summer
well, i have found a better method
of pretending you were just some lover
well, i have found a better method
of pretending you were just some lover.
alex turner gerçekten bu çağın en iyi söz yazarlarından biri.
sözlerini yazmazsak olmaz şimdi.
do you still feel younger than you thought you were by now?
or darling have you started feeling old yet?
don't worry, im sure that you're still breaking hearts
with the efficiency that only youth can harness.
and do you still think love is a laserquest?
or do you take it all more seriously?
i've tried to ask you this in some daydreams that i've had
but you're always busy being make-believe
and do you look into the mirror to remind yourself you're there?
or have somebody's goodnight kisses got that covered?
when i'm not being honest, I pretend that you were just some lover
now i can't think of there without thinking of you
i doubt that comes as a surprise
and i can't think of anything to dream about
i can't find anywhere to hide
and when i'm hanging on by the rings around my eyes
and i convince myself I need another
and for a minute it gets easy to pretend that you were just some lover
when i'm pipe and slippers and rocking chair
singing dreadful songs about summer
well, i have found a better method
of pretending you were just some lover
well, i have found a better method
of pretending you were just some lover.
Uzun yıllar boyunca " abi bana değil bir arkadaşa lazım " repliğinin en çok kullanıldığı bir yerde çalışıyordum. Nerede çalıştığımla ilgili yazarsam belki sözlük kurallarına takılırım düşüncesi ile yazmıyorum. disleksi olduğum için kuralları okumaya inanılmaz üşeniyorum. yazdığım yazıları bile sonradan okumakta inanılmaz zorlanıyorum. neyse konuya giriyorum.
yine dükkanda bazı güçlendirici zamazingolar, rotar artırıcı spreyler ve plastik mecmua sattığım bir günde adamın birisi girip.
" abi hayırlı işler. şu çocuk olmasın diye bir şey varmış da ondan istiyorum " dedi
devamlı sattığımız için hemen kalkıp poşete attım kondomu.
" abi bunu kullanınca çocuk olmuyor değil mi " dedi
" yok kardeşim bir sıkıntı çıkmaz merak etme her zaman sattığımız kaliteli bir ürün " diyerek rahatlattım adamı.
" allah senden razı olsun"
o zamanlar dükkanın sabit telefonundan harici bir cep telefonu var. sipariş filan alırım diye yanımda taşıyorum.
gecenin saat 2 'sinde telefon acı acı çalmaya başladı. neyse telefonu açar açmaz " abi beni yaktın. hastanedeyim. ne verdin sen bana öyle " diye ağlamaklı acılı bir ses.
kim olduğunu ne olduğunu kavramaya çalışmakla şaşkınlığım sabaha kadar kavga ettiği için bir türlü uyku girmedi gözüme. ertesi gün bu feryat figan arkadaş dükkana geldi.
" abi beni yakıntın ya, dün verdiğin şeyi kullandım. sonra uyuduk. karın ağrısından uyuyamadım kıvrandım durdum. gece hastahaneye gidip karnımı yıkatırmak zorunda kaldım " dedi
adamın gripin gibi kondomu içtiğini tam da " karnımı yıkatma " dediği anda anladım.
orada geçirdiğim süre içresinde toplumun ne olduğunu, ne kadar eğitimsiz olduğunu kavramış bulunuyorum.
eğer sosyoloji ile ilgilenen arkadaş varsa tez konuları için müthiş bir kaynak nokta olduğunu söyleyebilirim.
şuan devam ettiğim kitabımda, o gece bu olayın kanıtı olan çocuğun hayatını kaleme almaya başladım. çocuk doğmadan mahalle kahvesinde dalga geçilen babanın oğlu tırtıklı ali'nin hikayesini yazmaya başladım.
belki ilerde o hikayeyi de buraya atarım.
önce eyitim.
yine dükkanda bazı güçlendirici zamazingolar, rotar artırıcı spreyler ve plastik mecmua sattığım bir günde adamın birisi girip.
" abi hayırlı işler. şu çocuk olmasın diye bir şey varmış da ondan istiyorum " dedi
devamlı sattığımız için hemen kalkıp poşete attım kondomu.
" abi bunu kullanınca çocuk olmuyor değil mi " dedi
" yok kardeşim bir sıkıntı çıkmaz merak etme her zaman sattığımız kaliteli bir ürün " diyerek rahatlattım adamı.
" allah senden razı olsun"
o zamanlar dükkanın sabit telefonundan harici bir cep telefonu var. sipariş filan alırım diye yanımda taşıyorum.
gecenin saat 2 'sinde telefon acı acı çalmaya başladı. neyse telefonu açar açmaz " abi beni yaktın. hastanedeyim. ne verdin sen bana öyle " diye ağlamaklı acılı bir ses.
kim olduğunu ne olduğunu kavramaya çalışmakla şaşkınlığım sabaha kadar kavga ettiği için bir türlü uyku girmedi gözüme. ertesi gün bu feryat figan arkadaş dükkana geldi.
" abi beni yakıntın ya, dün verdiğin şeyi kullandım. sonra uyuduk. karın ağrısından uyuyamadım kıvrandım durdum. gece hastahaneye gidip karnımı yıkatırmak zorunda kaldım " dedi
adamın gripin gibi kondomu içtiğini tam da " karnımı yıkatma " dediği anda anladım.
orada geçirdiğim süre içresinde toplumun ne olduğunu, ne kadar eğitimsiz olduğunu kavramış bulunuyorum.
eğer sosyoloji ile ilgilenen arkadaş varsa tez konuları için müthiş bir kaynak nokta olduğunu söyleyebilirim.
şuan devam ettiğim kitabımda, o gece bu olayın kanıtı olan çocuğun hayatını kaleme almaya başladım. çocuk doğmadan mahalle kahvesinde dalga geçilen babanın oğlu tırtıklı ali'nin hikayesini yazmaya başladım.
belki ilerde o hikayeyi de buraya atarım.
önce eyitim.
İstanbul'un Eminönü semtinde bulunan, Geliri ile Ermeni çocukların okutulması için 1895 yılında inşa edilen ve bir dönem İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak da kullanılan tarihi han.
(bkz: konak pier )
1867 yılında İzmir'de gümrük binası olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş yapının mimarı Paris'teki ünlü eiffel kulesi'nin mimari gustave eiffel'dir. Şimdilerde ise avm' ye çevrilmiştir.
1867 yılında İzmir'de gümrük binası olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş yapının mimarı Paris'teki ünlü eiffel kulesi'nin mimari gustave eiffel'dir. Şimdilerde ise avm' ye çevrilmiştir.