yaş : 24
cinsiyet : erkek
yer : evim istanbulda
mezuniyet :lise
meslek : gemide elektrikci
boy : 175
kilo : 68
hobi : gezmek, kamp, fotoğraf ve video editlemek,

herkesin düşüncesine saygım var
dinle pek alakam yok

araştırmayı severim, tamir etmek, birşey sonuca varana kadar uğraşmak severim,
ıleride mesleğimi değiştireceğim karada yaşamaya geçerim, fotoğrafçılık veya evleneceğim kişiyle ortak iş online olabilir,

ingilizce yeterli seviyede konusabilirim bağlantı kurarım iş vs olursa
yılda belli zamanlar yurtdışı gezmeye giderim, gerek otostop, uçak otobüs planlamaya bağlı olarak değişir

ev işlerini kendimde yaptığım oluyor ayırt etmem, eve usta çağırmqqqam her işimi kendim yaparım malzeme varsa
sevdim mi iyi şekilde sevmek tutmak isterim, onunla mutlu olmak isterim elbet

evleneceğim kişiyle gezmek isterim, başka bir kadın gerek kalmaz daha ne isteyim hayattan onunla mutlu olurum yeter bana, ne yapsam onunla yapayım,
anne kardeş arkadaş gibi herşeyim olsun

üniversite 2 defa terk yaptım, sonuçta olmasada yasayabiliriz, işim kariyerim yeterli

açıktan fotografcilik bölümü okuyorum yetisebildigim kadar giriyorum sınavlara
malûm gemide internet yok, seferi oluyoruz bazen

Dünya genelinde coronadan dolayı kapanan sınırlardan aşkların, birlikteliklerin etkilenmemesi için oluşturulan hareket.
#loveisessential
#loveisnottourism
hashtagleri ile genel olarak Avrupada sevgilisi olanların başını yaktığı durumdur.
Avusturya, Hollanda, Danimarka, İsviçre, İzlanda ve Çekya bu hassasiyeti onaylayıp sınırlarını üçüncü ülkelerden gelen evlenmemiş partnerlere kapılarını açmışken, gözler almanya, fransa ve italyaya çevrilmiştir.






Bu hassasiyeti onaylayan ülkelerin pasaport memurlarına en az 6 aylık bir ilişkisi olduğunu kanıtlaması gerekiyor.

Doğada karşılaştığınız ayılar tarafından saldırıya uğrarsanız, sıkarak kaçmalarını sağlayabileceğiniz, deodorant şişesinden biraz büyük şişeli ürün.
https://www.bushcraftokulu.com/ayi-saldirisi-hakkinda-kampcilarin-bilmesi-gerekenler/

öğrenci bütçesiyle nasıl yapılır bu iş?
abilerim ablalarım aydınlatmanızı beklerim.

kendisi ile birkaç gün önce youtube algoritmasının piyano sevdiğimi bilmesi sebebiyle karşılaştım. çalışmalarına hasta oldum, müziği beni benden aldı diyebilirim.

kendisini tanıdıktan sonra hayatta olan ve sevdiğim piyano kompozitör sıralaması aşağıdaki şekilde oluşmuştur:

1- büşra kayıkçı
2- ludovico einaudi
3- evgeny ginko
4- myuu
5- fazıl say

yahu kimmiş bu kadın da buralarda başlık olmuş diyenleri şöyle alalım.

bir yüksek lisans filmidir burada okumak.
sınavdan mı çıktın tekrar gir içeri kağıdı düzenle...
Sınavda hoca anı olsun diye bir anda izinsiz fotoğraf çeker
varsa enstitüde tanıdık yan gel osman...
yaşına başına hürmet et hocana soksun seni ....... çukuruna
sınav sorusunun cevabını keyfine göre değiştiren yürek yemiş hocalara...
ben sizin için buradayım ile başlayan sonrasında ben kimim ile biten fason hocalara...
ders anlatılmaz, itina ile kopyalanan sunumlar okunur. hoca yorulursa öğrenciye okutur.
sadece burası değil neredeyse tüm özel üniversiteler yok birbirinizden farkınız...
ağa gibi dolaşan enstitü öğrenci işlerindeki ağabeyler!!! sözlerine güvenilmeyen kıvırmaya hazır diğer çalışanlar...
YÖK ten cezalar yerler, bölüm açamazlar...tıpki diğerleri gibi.
fazlasını mı bekliyorsun....bekleme...yok birbirlerinden farkları. sadece adları farklı.
boşalttılar eğitimin içeriğini. buna sen de bende o da izin verdikten sonra...
semer vuran çok olur1

avrupa'ya adımını atmış ve bir şekilde vergi kaçırıp, yandaş tutup, yeni gelenleri ezip, mevki sahibi olmuş; tipik ortadoğulularda görülür.

acımasızca eleştirirler, 'köyden indim şehre' deyiminin üst levelinde bulunurlar. mercedes ve türevi olan, görece pahalı araçlara biner, kural tanımaz, ahlaksız insanlardır.

laf açılınca, türkiye'de nasıl ezildiklerini anlatırlar, gündelik yaşamlarına baktığınızda ise kızları gezemez, personelleri haklarını alamaz, daha da acısı,
-sayemizde işiniz var lan! mottosuyla insan onuru ve şerefini ayaklar altına alırlar.

vatan hainliği yetmemiştir ve azgınlık burada başlar. insanlığa da hıyanet etmek çabası güderler. içine girdikleri her toplumu kendi normlarının dışında aşağılık yaratıklar olarak görüp, sözde özgürlükçü düşüncelerini burada şu cümlelerle baltalarlar ve çürütürler,

-bu avrupalılar salak,
-bunların yedikleri yemek değil,
-kadınları ....
-çocukları ....
-burada para kazanamayan salaktır (bu cümlede ki kasıt, tarihi geçmiş ürünün tarihini değiştirip yeniden satilabildigini birtek bu yavsaklar bilir. dönerin içinde et olmadığını tüketici bilmez. Vb)

bunlar tipik ortadoğulularda olduğu gibi tek başlarınayken süt dökmüş kedidirler ama 3 tanesi yan yana geldi mi! vay halimize.

genellemem bu grüha aittir. pkk'lı olupta iyi insan olan yoktur. ortadogulular kusura bakmasın, huyumuz bu.

son olarak, nereye kaçarsan kaç orda bunlar, toprağa gömülürsem, yanımda bunlardan olmasın. vasiyetimdir.

büyük şanstır. çocuğunun zihinsel ve fiziksel gelişimi için çok etkin olduğu iddia edilebilir.

çocuğun sudan korkmaması ve yüzme sporuna ilgi duyması olasıdır. ilgili ebeveyn olması durumunda çocuğun sporcu alışkanlıkla büyüyeceğine kanaat edilebilir.

deniz güzeldir.

üniversitelerin en sevilen bölümlerindendir. özellikle kültürel etkinlik anlamında güzel öğrenci kulüpleri vardır. İTÜ EMK da onlardan. her sene düzenli olarak gerçekleştirdiği etkinlikleri, aktif üye sayısıyla İTÜ’nün en aktif öğrenci kulüplerinden birisi. aktif olarak etkinliklerini sosyal medya hesabından da duyuruyorlar. youtube kanallarında üniversite öğrencisi adayları ve öğrencileri ile daha samimi bir iletişim kurmaya çalışıyorlar. düzenli olarak video çekerek, bölüm ve etkinlikler hakkında merak edilen soruları yanıtlıyorlar. kulüp olarak severek takip ettiğim kulüplerden. videolarını izleyin derim.

başlık uzun hali; ülkenin en çok izlenen ve en çok kazandıran bilgi yarışması olan "kim milyoner olmak ister?" yarışmasının, ülkenin maruz kaldığı yüksek enflasyon ve ulusal paranın diğer ülke para birimlerine karşı yaşadığı şiddetli devalüasyon sebebiyle isim değişikliğine gitmesi alternatifidir.

malum yarışmanın daha önceki ismi "kim 500 bin ister" olmuştu. sonra bu adı milyona çevirdiler.

bence bu bir zorunluluktur. örneğin istanbul'da milyonun altında adam akıllı şehirden uzak bahçeli ev kalmamıştır ya da ithal araçların bedeli arşa tırmanmıştır.

buradan kanal çalışanlarına sesleniyorum, gelin şu ödülü iki ile çarpın. namınız yürüsün!