macaristan’ın güneyinde sırbistan’a sınırı olan festivalleri ve çok canlı erasmus hayatıyla ünlü bir ildir.

kışları biraz soğuk(tsiza nehri donar). ama kar yağışı çok olmaz. bununla beraber senede iki kez gerçekleşen şarap festivali dillere destandır. özellikle bahar mevsiminde yapılanı. bunun yanı sıra palinka festivali, bira festivali gibi etkinlikler çoktur.

erasmus yapacak öğrencilere ısrarla tavsiye ediyorum. hayatımın en güzel zamanı orada geçti desem yalan olmaz.

(bkz: bor fesztival)
(bkz: palinka fesztival)
amalfi sahilleri dönüşünde güzelim deniz manzaralı daracık yollar ve müthiş italyan trafiği sayesinde salerno-roma otobüsünü kaçırmış olmam ve tek çare trenle napoli’ye geçmek sebebiyle tanıştığım yeryüzündeki cehennem eğitim yerlerinden birisidir.

gündüz vakti nasıldır bilmem ama gece istasyonda tuvalet kapanıyor açık olsa dahi 1 euroydu ücret. yakında mcdonald’s var mantıklı ama orası da pislikten geçilmiyor.

istasyonun etrafı cidden tehlikeli, italyan bulmak dahi zor. polisin gelip insanları başka güvenli bir yere toplaması dahi bir hayli ironik güvenlik açısından.

neredeyse bir yıl olacak ama hala kıçımda o demir bankların soğuğunu ve sızısını hissediyorum.

(bkz: killing me softly)
adından anlaşılacağı üzere kırklareli’de olan ve benim tarih bölümünden mezun olduğum üniversitedir.

şehir merkezinden otobüsle yanılmıyorsam 20 dakika civarı bir yol ardından kayalı kampüsüne varılabilir.

üniversitenin en güzel yanı müthiş çalışkan ve bir o kadar da saygılı, kibar, tüm güzel meziyetlerle donatılmış bir erasmus ofisine sahip olmasıdır.

fakat bunların haricinde bir taşra üniversitesidir.

şehir ise mutlu insanların kenti olarak zikredilir.

(bkz: mutlu insanlar kenti)
izmir’in selçuk ilçesinde bulunan 8000 yıllık antik yunan kentidir. 2015 yılında unesco tarafından dünya mirası olarak tescillenmiştir.
özellikle tiyatro ve kütüphanesi büyüleyicidir. hala gidip görmeyeniniz varsa lütfen ilk tatilinizde oraya gidin.
yeni mezun bir tarihçi olarak ben de kıyısından bu bilim dünyasına dahil oldum.

tarih konulu izlediğim belgesellerin pek çoğunu izledikten sonra unutuyorum. ve kullanılan belgelere şüpheli yaklaşıyorum. zannımca tarih belgeseli izlemek üstünkörü bir bilgi sahibi olmaya yardımcı olur. ancak yakın tarihi işleyen ve orjinal görüntüleri kullananlar keyif vermiyor değil.

bunun haricinde iki yıl önce kırklareli üniversitesi’nde, tarihi film, tarihsel film gibi kavramları açıklayan, anlatan çok güzel bir konferansa katıldım. beyefendinin ismi teyfur erdoğdu ve konferansın ismi: beyaz perdeye yansıyan geçmiş: tarih sinema ilişkisi.

ilgisi olanlar araştırabilir.

(bkz: tarih)
(bkz: kırklareli üniversitesi)
türkiye cumhuriyeti siyasi tarihi açısından çok önemli bir seçimdir.

3 kasım 2019 tarihi itibariyle netleşen adaylar;

1- recep tayyip erdoğan (akparti)
2- doğu perinçek (vatan partisi)
3- meral akşener (iyi parti)
4- muharrem ince (cumhuriyet halk partisi)
5-

adaylar netleştikçe entry deki listeyi güncelleyeceğim.
ağzında 10 kadar çürük dişi olan ,yemek yiyemeyecek duruma gelip diş ağrısınıdan sabahlara kadar uyku uyuyamayan!!!!
ancak '50 yaşıma geldim bir evim bile yok' diye düşünerek para biriktirmeye çalışan çok sayıda ülke vatandaşının ;dişlerini yaptırması gerektiğini bilmiyor olması durumu !
memleketimiz coğrafi ve iklim olarak müthiş güzelliklere sahip. ancak yurtta garip bir topluluk ortaya çıktı. yere tükürenler, çöpü, burnunu sildiği mendili sokağa atıverenler, bağıra çağıra konuşanlar ve yüz kızartan küfür eden insanlar gibi.

bu insanlar nasıl bu hale geldi ve aileler bu çocukları hangi koşullarda yetiştirdi de şimdi bunun acısını biz yaşıyoruz.

en basitinden bir eğlence mekanında sigara dumanına boğulmak(yasak olmasına rağmen), arabaların yaya geçidini hiç takmaması ve ışıklara dahi riayet etmeyen sürücüler, ağır işleyen bir bürokrasi, el etek öpmeden işlerin ilerlememesi bu memlekette yaşamamak istemenin temel nedenleridir bana göre.

burada doğmak kader ama gelecek insanın kendi elinde. romantik düşünmenin fayda getireceğini düşünmüyorum. bu milyonlarca insanı eğitmek çok zor ve gelecek nesillerden umudum da yok.

kombo olarak, insan ne ile yaşar?
hiç pişmanlık yaşanmayan bir hayat imkansız ama en azından yapmadıklarınız için pişman olup keşke dememek için keşke şöyle yapsaydım çok pişmanım demek yerine böyle yaptığım için çok pişmanım demek her zaman için daha iyidir.yapmadığınızdan duyduğunuz pişmanlık yok olmaz yaptıklarınızdan duyduğunuz pişmanlık yok olmasada hafifler yada alışılabilir hale gelir