bu söylem farz edelim ki gerçek. Yahu biz 1. dünya savaşı, çanakkale savaşı, kurtuluş savaşı gibi pek çok savaştan çıkıp şehitlerimizin kanıyla aldık zaten bu toprakları. bu şehitler senin, benim dedemiz atamız . arastırıp baksan 2 türk ailesinin atalarında bir şehit zaten vardır. bunun bir haber değeri mi var ki?
Başını mother love bone, soundgarden, nirvana, pearl jam gibi müzik gruplarının çektiği, seattle kökenli müzik türüdür. 90'ların başında ortaya çıkan bu tür, blues rock, garage rock ve çeşitli metal türlerinin karışımı olarak nitelendirilebilir. 2000'lerin başında popülerliğini kaybetmiştir fakat edindiği sadık dinleyici kitlesi her zaman yanlarında olmuştur.
yaklaşık 3 saat önce zaten açmış olduğum başlık. başlık açmadan önce bir kontrol edin gündemi en azından.
(bkz: 50 karakter sınırına takılmak)
tam adı "Krungthep Mahanakhon Amonrattanakosin MahintharaAyuthayaMahadilok PhopNoppharat RatchathaniBurirom Udomratchanivet Mahasathan AmonPiman AvatanSathit Sakkathattiya VitsanukamPrasit" olan dünyanın en uzun isimli şehri aynı zamanda hepimizin bildiği bangkok'un asıl adıdır.
Onur ünlü şaheseridir ve Erkan Kolçak Köstendil'in başrolde, saz'ı yarenin yan rolde olduğu internet dizisidir efenim. Özgün bir yapımdır bence. Reklamların dizinin içerisine eklenmesi, bir anda çıkması gayet eglenceli olmuş. Müziği ise ayrı güzel. "Serkan is my giirrrll" gibi dile dolanan cinsten.

"kurtuluş bi' gün uyandığında görünür olmuştuuuu
görünüür olmuştuu.."

Edit: başlangıcı ne kadar iyiyse sonu o kadar vasattır.
tüm arkadaşlarının arzuladığı bişeyi başarınca aile fertleri dışında kimsenin samimi bi sevinç gösterememesi. haset ederek arkadaşlık etme durumu. derdi olduğunda yanında olursun mesela herşey hoş hatta 10-15 gün tek gündem meselesi onun derdidir tam o arada bi sorun yaşar ve anlatırsın ki bu seni çok yıpratmış olabilir ve tepkisi onu boşver de ben ne yapıcam :(( acayip çekişmeler var samimiyetsiz ilişkiler var bilmiyorum ya saf bi dostluk neden tutturamadım ki yada neden böyle hissediyorum. bide etrafındaki kimsenin senin ilgi gösterdiğin şeylere ilgi göstermemesi acaba neredeyim ben hissi yaratmıyor mu kimsede ??
norveç'in bulutlu topraklarından gelen müzik grubu. vikings sayesinde tanıdığımız bu grup mükemmel bir sanat icra etmektedir.
yurtdışında basılan kitapların neredeyse tamamının “hard cover” versiyonu varken malesef türkiye’de bu seçenek yoktur. akademik anlamda da sadece hukuk ve tıp konularında ciltli kitaplar var; sosyal bilimler, mühendislik alanlarında ise çok az. ister akademik alanda, ister sıradan bir okuyucu olun, değer verdiğimiz kitapların 2 günde kenarlarının buruşması beni ciddi anlamda rahatsız ediyor.

bunun dışında onlarca baskı yapmış ve yine akademik alanda referans olma özelliği bulunan kitapların da hard cover’ları çıkmıyor. artık yayıncının mı, yoksa yazarın umursamazlığı mı bilmeyeceğim ama çeviri kitaplarda da durum aynı şekilde. buna iki örnek vermem gerekirse akademik camiada saygınlığını, güvenilirlik ve geçerliliğini kanıtlamış; stratejik insan kaynakları, yetenek yönetimi, performans yönetimi gibi konularda sayısız kitapları bulunan michael armstrong’un “armstrong’un stratejik insan kaynakları yönetimi” adlı türkçeye çevrilen kitabı ince kapaklı olarak basıldı. bir başka örnek yine işletme alanında en güvenilir kaynak olan tamer koçel hocanın 18.baskısı yapılan “işletme yöneticiliği” adlı eşsiz eseri yine ince kapaklı olarak piyasaya sürülmüştür.

akademik alanda kitap ihtiyacı olan bir öğrencinin ya da öğretim görevlisinin bir kitaba bakış açısı sıradan bir roman okuyucusundan çok daha farklıdır. bu alanda öğrenilen bilgilerin bireyin yaşam boyu öğrenme kavramı kapsamında öğrenecekleri bilgilere temel teşkil edeceğinden bu bilgiler ne kadar değerli ise, kitabın basımına da verilecek önem ve titizlik de aynı derecede olmalıdır.