seyahat etmenin var oluş amacınız olduğunu farkettiğiniz anlarda dilinizden kopup gidebilecek bir cümledir.
"Seni sevmiyorum" demek duygusal şiddet sayıldı; eşi 20 bin lira tazminat ödeyecek.

Yeni evlendiği eşine “Ben seviyorum zannettim ancak evlendikten sonra sevmediğimi anladım” diyen koca 20 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm edildi.

kaynak
Sosyal ortamın her biriminde gözlenebilen insanı kâh hayattan soğutan kâh doğrunun ne olduğu konusunda düşüncelere sevk eden hâl. Sürekli olarak gözlemdiğim bir durumu paylaşmak gerekirse. Arkadaşlarla bir restorana gidildiğinde babası yaşındaki garsona "şefim bak şimdi sen bize ne getir biliyon mu..., hadi bakalım, geciktirme ama ha, vs." üslubunu kullananla, "ben şundan şundan alabilir miyim lütfen, elinize sağlık, teşekkürler" diyen insanı karşılaştırdığında kaba üslubu kullananın daha çok hürmet ve saygı görmesi durumu.
kışın viyana'dan tren ile geçmeyi düşündüğüm, gidenlerden (kışın özellikle) tavsiyeler beklediğim küçük şirin yer.
29 ekim 2017 konyaspor - osmanlıspor maçı'na yapılmış yorum bugün beni benden aldı. şöyle ki:
iki takım da cumhuriyet bayramı nedeniyle gergin. bu maçta kırmızı kart çıkar.

maçkolik'in yaran üye yorumları - kabaherif-BGwIh
storia'da bir hikaye
link
--- spoiler ---

merhaba arkadaşlar. daha önce emsallerini görüp kavuşanların olduğunu bildiğimden bu yazıyı yazıyorum. hep masal gibi gelirdi anlatılanlar ama böyle şeyler sadece filmlerde olmuyormuş. dün (29 ekim 2017 pazar günü) tramvayı beklerken arkadaşımla telefonda konuşuyordum. o esnada bi kadın sigaranız var mı diye sordu lakin telefonda almakta olduğum nahoş haberler neticesinde sigara uzatırken dikkat etmedim kim olduğuna. açıkçası bakmadım bile doğru dürüst. yanıma oturdu sigarayı içmeye başladı. kötü geçen telefon konuşmasının akabinde "niye bu insanlar bu kadar kötü kalpli" diye seslice söylemiş bulundum. sonra (gerçekten çok bunalmıştım) dönüp "hakikaten neden bu kadar kötü bu insanlar? , kötü olmak çaba gerektirir hiç mi üşenmezler?" diye soruvermiş bulundum. bi anlık şaşırdı başını çevirdi ilk o an yüzüne dikkatlice baktım. sonrasında tramvay gelene kadar yaklaşık on dakika boyunca uzun uzun sohbet ettik. çok hoş bir sohbet olduğunu söylemeliyim. ikinci sigarayı uzattım kendim de yaktım bi tane. sigara bitmek üzereyken tramvay geldi ben söndürüp ayaklandım baktım o oturuyordu, belki tramvayda da sohbetimiz devam eder düşüncesiyle "binecek misin yoksa bekleyecek misin?" dedim, son defa sigarayı çekmeden önce "geliyorum" dedi.

buraya kadar her şey iyi hoş. bundan sonrasında işte hayatımdaki tek pişmanlığımı yaşamama sebep olacak olan olay yaşandı. ben tramvaya girdiğim kapıdan henüz adım attım ve iki adım arkamda da o binmek için geldi, lakin ben içeri girer girmez "çat" kapı kapandı. o dışarda kaldı ben içerde. sonra anlık bi şaşırmanın ardından gülümserken bana, tramvay saniyeler içinde hareket etti. şu anlattığım olay belki de 7-8 saniye içinde gerçekleşti. öylece kalakaldım. o da orda kalakaldı. bir sonraki durakta inip geriye yürümeyi düşündüm ama mesafeyi göz önüne alınca ben gelene kadar o giderdi. zaten son tramvay seferiydi. sıradakini bekleyemezdi. ben bunları düşünürken iki durak daha geçti. hepten kaybettim.

yirmi beş yıllık hayatımda ilk defa pişmanlık hissi yaşıyorum. adını bilmiyorum onunla alakalı hiç bir şey bilmiyorum. sadece yepyeşil gözleri vardı. eğer kendisi bu yazıyı okursa muhakak kendinden bahsettiğimi anlayacaktır. sevgilisi nişanlısı vesaire var mı bilmiyorum. bu yüzden çok tereddütle bu yazıyı kaleme alıyorum. öyle bir durum varsa da kendisinin bana ulaşıp söylemesi yeterli olacaktır bu yazıyı tamamen silip yok etmem için. şimdi sizden ricam arkadaşlar şu internet alemi neler neler gördü. kimler kimler kavuştu. bir el atın da bulalım be :)

yer : kocaeli izmit
konum: yahyakaptan tramvay durağı
tarih/saat: 29 ekim pazar 2017 geceyarısı 00,00 dolayları
bilinen veriler: yeşil gözler.

eğer kendine ulaşırsa bu yazı "yesilgozlukizbenibul@gmail.com" e mail adresini onun için açtım. lütfen ses etsin.

teşekkür ediyorum şimdiden hepinize, kalbi güzel insanlar çıksın karşınıza :)

edit , okuyan arkadaşlar lütfen rica ediyorum paylaşın. sadece okuyarak amaç gerçekleşmez. italyada japonyada bile olsanız paylaşın nerde olduğunuzun önemi yok, nerden kim çıkar kim bilebilir :)
--- spoiler ---




youtube kanalının yapmış olduğu, 3 kasımda vizyona girecek olan sinema filmidir.
atatürk'ün kemiklerini mezarında sızlatan kanundur. dünya'da bir örneği daha olmayan kanundur. yanlış anlaşılmasın bu konuda konuşmak atatürk düşmanlığı değildir. adam yıllarca kendi ırkını yüceltmiş türk milleti zekidir, çalışkandır, muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur. diye kendini paralamış hani bunu halk unutmasın diye kendi adını bile "atatürk" diye kabul ettirmiş. hani atanız türk buna vurgu yapmak istemiş ama bizim canım siyasetçilerimiz gelmiş vay efendim koruyalım kanun koyalım. la olum ölmüş gitmiş adama kanun koysan ne olur. açtığı yolda gösterdiği hedefte yürü işte. şimdi biri gelse tayyib'i koruma kanunu çıkartalım dese ne yapacaksın adam ölüp gidecek arkasından konuşmak bile yasak olacak. konuşanı hapse atacaklar. tabi bu öldükten sonra bile onun işine gelir o ayrı mesele. çok merak ediyorum ne zaman bizleri yöneten insanlar mantığıyla hareket edecek global bir vizyonla yönetilsek dünyanın tek sahibi oluruz ama tek eksiğimiz vizyon. neden türk halkını koruma kanunu yok da türk halkını yöneten insanları koruma kanunu var. nasıl bir paradoks bu bizi yöneten insanlar türk değil mi hani demokrasi vardı, hani bu ülkede herkes eşitti.


Kanun Numarası : 5816
Kabul Tarihi : 25/7/1951
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 31/7/1951 Sayı : 7872
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 32 Sayfa : 1842
Madde 1 – Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa
verilecek ceza bir misli artırılır.
Madde 3 – Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re'sen takibat yapılır.
Madde 4 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 5 – Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.