Bozuk para ilk aklıma gelendir. Normalde cepte, çantada şıngır şıngır ama ihtiyaç olur bir lira mı çıkmaz. İlla o kağıt para bozulacak.
herkes bildiği kadarıyla ufak eklemeler yaparsa bizler de bilmediğimiz bazı şeyleri öğrenmiş oluruz. ilkiyle başlıyorum mesela;

soğanın kök tarafı en son kesilmelidir, gözü yaşartan sülfür oksit en çok orada birikir.
Olay Ankara'da ABD büyükelçiliği'nde geçiyor. Bankonun arkasındaki dünya tatlısı kadının benim belgeler içinde sunduğum transkripti görünce rengi attı. Grup halinde girmiştik vize görüşmesine, başka öğrenciler de olmasına rağmen sadece aradan beni seçti ve:
+ Buraya bakarlar
-buyrun benim(bi adım öne çıktım)
+Siz 2011-2012 bahar dönemi tüm derslerden başarısızsınız.
-(ehe Ehu) evet biraz öyle oldu. Ailevi sağlık problemlerim vardı.(ki öyle bi şey yok)
+Anlıyorum(yüzü düştü o tatlı kadın gitti bi an)

Dedim sıçtık, yalan oldu vize. Ama korkulan gelmedi başa, 10 yıllık vizeyi kaptık.*
sabahtan beri bütün internet aleminde kongre ile ilgili bir ton fotoğraf gördüm. fotoğraftaki vatandaşlar neredeyse üst üste binecek durumda. kiminin maskesi yok, kiminin var ama çenesinde, kimiside ağzına kadar çekmiş burnu meydanda.

başka şehirlerden otobüsle getirilen partililerin görüntüleriyle verilmek istenen "biriz, iriyiz, birlikteyiz" mesajları da etkili olmuş görünmüyor, tam tersine halktaki -ilave- pandemi endişesinin ve kısıtlamalardaki çifte standartların daha görünür olmasına vesile oldu bence.

açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz
Hani tam böyle uyku emareleri artmış, yatağın içinde tam dalış pozisyonu alınmış. O ara alt takımlarda bir kıpraşma, ufak bir dürtme. Kalksam mı uyusam mı kararsızlığı. Bende genelde lavaboda kaçan uykuyla biten olay.
Baba mesleği gereği 8 yıllık ilköğretim hayatımı 6 farklı okulda tamamladım. Evet askerdi kendisi. Neyse gittiğim okulların %80'ninde ingilizce öğretmeni hep hamileydi ve en fazlasını taş çatlasın 1 ay gördük. Geri kalan derslere müdür yardımcısı, sınıf öğretmeni derken ingilizceyle gerçek anlamda tanışmam liseyi buldu. Bu üretken ingilizce öğretmenleri hep bana mı denk geldi yoksa geneli mi böyle merak etmiyo değilim.
1 Mayıs 1977 günü * vizyona girmiş olan , altın portakal ödüllü kemal sunal filmi. Büyük ustanın oynadığı çoğu filmi defalarca izledim ama bu filmin yeri çok ayrıdır bende. Bir apartman hayatında kapitalizm ve hiyerarşi gayet güzel anlatılmıştır.
Uzun zaman sonra bugün yaptığım ve yine pişmanlıklardan pişmanlık beğendiğim eylem. Her yere sinen kokuya mı yanayım, yağ içinde kalan ocağa tezgaha mı yoksa balıkları tam kıvamında pişirememe mi? Yok abi bunu ya gidip namusunla restoranda yiyeceksin veya ekmek arası hızlı hızlı gömeceksin.
an itibariyle fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü olmuştur. galatasaraylılar olarak elimize çekirdek, patlamış mısırı aldık izliyoruz. yardımcısı da volkan olacak galiba. öyle görünüyor ki mis gibi takımın 1 senesini boşa harcadılar. ne diyeyim teknik direktörlük yeterliliği belli olmayan bir adamı takımın başına getirmek nereden baksan büyük vizyon...