bitkisel ya da hayvansal türlü maddelerden yayılan, genellikle güzel koku.
başlığın uzun hali "street fighter oyununda abd'yi temsil eden kahraman guile'ın kendisinin bölümü geldiğinde çalan epik şarkının abd'nin resmi marşı olması önerisi" olacaktı. (bkz: karakter sınırı sebebiyle yazamadıklarımız)

öncelikle bahsettiğim şarkıyı bilmeyen okurları games and symphonies orkestrasının 5:09'dan sonra başlayan kısmına yönlendiriyorum

marş dediğin şey insanı gaza getirmeli kardeşim. bu şarkıda da o var, ee çizgi kahraman zaten oyunda abd'yi temsil ediyor. daha ne olsun?

sözün özü gereken şartlar sağlanmış durumdadır. buradan trump yönetimine sesleniyor ve seçimi felan(!) boş verip gerekenin bir an evvel yapılması gerektiğini iletiyorum.

(bu başlık şamata olması açısından açılmıştır ve tutmaması halinde re'sen imha olacaktır.)
dün babadağ'da 2.000 metreden atlayarak gerçekleştirdiğim ekstrem spor. hep istemiştim ancak hiç cesaret edememiştim. (bkz: ölüdeniz)'de paraşütleri izlerken cesaretimi topladım ve gün batımında hayalimi gerçekleştirdim* deneyimlerim şöyle: öncelikle çok fazla acente var. ben daha önce hiç kaza yaşanmamış, deneyimli pilotlardan oluşan bir kadroya sahip acente tercih ettim. (https://instagram.com/deepbluetravel?igshid=zvozzvj09uv8) eylül için fiyatlar 500 TL uçuş, 200 TL de video fotoğraf vs... için. (almak zorunlu değil) babadağ'a servis aracıyla tırmanıyor, kaskınızı, gözlüğünüzü paraşütünüzü taktıktan sonra uçmaya hazır oluyorsunuz. bir rampa yapılmış tepeye, birden boşluğa atlamıyorsunuz. bu nedenle atlama anı korkutmuyor. manzara muhteşem. uçarken biraz heyecanlanmak istiyorsanız pilotunuz aksiyon hareketlerine geçebiliyor* hayır ben sakin sakin uçayım manzaranın tadını çıkarayım derseniz o da var. harikaydı. iyi ki yaptım....
Dünya genelinde neredeyse 340 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olan "corona virüs yokmuş yokmuş gibi" hayatına devam edenlere kıl olan kaç kişiyiz?

Kendilerini plajlara atan ve hiçbir sosyal mesafe kuralına uymayan insanları gördükçe delilik oranının arttığını düşünen sadece ben miyim?

Ulan salgın devam ediyor nedir bu rahatlık?
defaatle düştüğüm yanılgıdır. sopayla kovalansam azdır.

yöneticim ofise gelir ve bir sebepten makyaj yapmamıştır. makyajlı hali son derece afili göründüğü için olsa gerek insanın beyninde kadının hep öyle olduğu varsayımı bulunmaktadır. bu algıyı kıracak tek şey hastalık veya şiddetli bir üzüntü olsa gerek diye hanım kişiye bu soru yöneltilir?

(ben) - affedersiniz xxx hanım hasta mısınız, yüzünüz oldukça solgun görünüyor?

(hanım karakter) - hayır antabuse, sadece makyaj yapmadım! (bir başka deyişle: gözümün önünden def ol! şimdi ayağımın altına alırım veya çiğ çiğ yerim seni!)

bunun için sevgili gezginsözlük ahalisindeki er şahsiyetler, bir kadına hasta mısın diye sormak için kontrol gerektiren sorgulamalardan birisi de makyaj var mı yok mu sorgusudur. bu kısmı atlarsanız siz de benim kafadansınız ve sonucunda cezai işleme maruz kalabilirsiniz.

siz siz olun, benim gibi çuvallamayın.
babamın bu tanımın karşılığı olduğuna inanıyorum. şöyle ki;

babam; kıçıkırık bir aracımız varken dahi (96 model uno) yayaların trafikte karşıdan karşıya geçerken uyuşuk hareketler yaptığı kanısıyla korna öttüren, bu aracımızı sattıktan sonra da sürücülerin trafik kurallarına raiyet etmemesinden yakınan bir tavrı bulunan insandır. kendisi ile ne kadar övünsem azdır. (!)

sürücüleri veya şoförleri aklamıyorum, bilakis kızım sana söylüyorum gelinim sen anla demek istiyorum. istiyorum da, bunların bir tarafında ayı bağırsa anlamayacaklar onu da maalesef biliyorum.

değil trafik kuralları, çimlere basmamak dahil herhangi bir kuralın bile uygulanamadığı ülkemde kadın erkek bağımsız çokça bulunan profilden bahsettiğimi düşünüyorum. (belki burada iğne kendime de batacak, varsın batsın)

21. yüzyılda türkiye'de doğmak da varmış bu hayatta. napalım, buna da alışırız.
Tv8’de başlayan ve farkındalık yaratacağını düşündüğüm dizi. Gülseren budayıcıoğlu’nun kaleme aldığı ve psikiyatri kliniğinde geçen gerçek olayların aktarıldığı kitaptan uyarlanmıştır. Genel itibariyle şiddet teması etrafında dönen dizi, karakterlerin yaşadığı travmatik olayların psikolojik çözümlemesini yapmaktadır. Fazlasıyla kaliteli ve gerekli bir yapım olmuş açıkçası.
Fransa-polonya ortak yapımı psikolojik drama filmi. 1991 yılında gösterime giren yapıtın başrolünde iki kadın var ve paralel evrendeki kendinizle karşılaştığınızı düşünün işte tam o minvalde bir etkisi vardı. Birbirlerine denk gelen aynı kadınlar ama farklı hayatlar. Ortada paralel evren filan da yok ama varmış gibi hissettirdiği bir gerçek. Baştan sona sizi içine sürükleyen bir olay örgüsüne sahip.
scottish fold ve british shorthair cinsi kedilerin çiftleşmesi sonrasında dünyaya gelen scottish genine sahip kedilerin düz kulaklı olanlarıdır. kıvrık kulaklı olanları fold olarak adlandırılmakta, düz kulaklı olanları da adından anlaşılacağı gibi straightolarak adlandırılmakta.

maalesef bu da diğer cinsler gibi çok fazla üretici tarafından, kontrolsüz, sadece para kazanma amaçlı, sağlıksız koşullarda, çok sayıda kedinin bir arada yaşadığı ortamlarda üretilmekte ve sosyal medyada satılmaktadır.

ancak diğer tüm hayvanlarda olduğu gibi, cinsine bağlı karaktere sahip bir kedidir. her cins de kendi içinde farklı karakterlere sahip olabileceği gibi, geneli arkadaş canlısı, ev ortamına uygun, saldırma çizme huyları olmayan, uysal, oyuncu çocuklardır.