beşiktaş’ta balık pazarının arkasında bulunan, rock ve blues ağırlıklı güzel müzikler çalan bar.

Fiyatları köyiçi’ndeki mekanlarla aşağı yukarı aynı. Ama haftanın hergünü 12:00-19:00 arası happy hours uygulamasıyla 50 cl tuborg fıçı biranın 14 lira olması tercih sebeplerinden biri.
Her akşam blues, country ve rock ağırlıklı iki ayrı canlı performansın sergilendiği bar. kadıköy’de eski shaft’ın yerinde ferah bir mekan. Ses sistemleri vasatın üzerinde ama benzeri başka yer yok. Ya da ben bilmiyorum.

batu mutlugil, uncle james gibi güzel insanlar ve gruplar sahne alıyor. Bilet yok ama biraları biraz pahalı.

Mekan kesinlikle ödediğiniz parayı hakediyor. Bazı günler rezervasyon isteyebiliyorlar.

Edit: artık cuma ve cumartesi günleri 20₺ giriş ücreti almaya başlamışlar. Bilginiz olsun.
yeni zelenda’da gerçekleşen ve tüm dünyanın insanlık adına tepki göstermesi gereken olaya ekşi yazarından gelen yorum aynen şöyle:
"videoyu izlerken keşke türkiye’ye gelip bu cuma günü camileri temizlese diye iç geçirdim"
yeni zelanda katliamını öven ekşi yorumu - lifeofti-OYNtx
kimse kusura bakmasın, bu iğrenç olayı yapanla şu yorumu yapanın benim gözümde hiçbir farkı yok. düşünceler eyleme dönüşür sonuçta.
1992 yılında kurulan, yine aynı yıl kulüplerde sahne almaya başlayan, blues ve rock türünde mükemmel işler çıkartan müzik grubu.

“Küçük adam” (1996) ve “dur, bekle...” (2010) adında iki albümleri vardır.

(bkz: ertan kızıltan)
o kadar deli oluyorum ki. geziyosanız adam gibi gezin. oğlanlar beğeni almak için kızlarla foto atıyor, kızlar bi yerlerini açıyor. asıl suç bunları paylaşan gereksiz instagram sayfalarında. dikkat edin hep primciler paylaşılır. şu kültürün bozulmamasını istiyorum.
1915 yılında, çanakkalede, anzak kuvvetlerinin boğazı geçmesini engellemek için yapılan savaşta şehit olan yurttaşlarımızdır. çok küçük yaşlarda cepheye gitmişler. şuanda gelibolu yarımadasında bir şehitlikleri vardır, gidip görülesi.
sayesinde bütün istanbulu, ankarayı ve çanakkaleyi gezdiğim, uçak yolculuğundan tutun, tren yolculuğu na kadar binlerce anımın olduğu muhteşem bir olaydır
açın müziği, çağırın eşi dostu ve başlayın temizliğe. ben hep ilk mutfaktan başladım. sırasıyla yatak odası, oturma odası, varsa diğer odalar, antre, en son banyo. tüm ev aynı gün bitmek zorunda da değil. atıyorum oturma odası ev bitene kadar yaşam alanınız olsun, ilk orayı temizleyin ve yerleştirin. gerisini yavaaaş yavaaaş halledersiniz.
yaşadığım şehrin ve yaptığım işin en sevdiğim yönlerinden biri. bir de seyahat etmenin. hiç tanımadığım ve belki de bir daha hiç karşılaşmayacağım onlarca insanla sohbet etmek, fikirlerini sormak, yol tarifi almak, belki kısaca hikayelerini dinlemek, biraz kendininkinden bahsetmek, iyi dileklerini almak, iyi dileklerini sunmak. hepsi bu kadar. çok da ilginç sohbetler olur çoğu zaman o kısacık diyaloğa sığanlar, tadından yenmez.