Kılıktan kılığa giren,her rolünün hakkını veren ve karşılığını da alan efsane oyuncu. (bkz: the darkest hours) ile Oscarı siyaset ve tarihten dolayı aldığını düşünsemde oscar almak için geç kalmış oyuncu. O bizim sirius black imiz
sabahın erken saatlerinde dolar 4 tl'yi geçti. euro da ciddi ciddi 5 tlyi zorluyor. piyasalara bakıyorum rus rublesi ve kuveyt dinarı hariç yemyeşil her yer...

abd'nin çinle yaptığı ticarete sınırlama getirmesi, abd borsasının çakılması, öte taraftan türkiye'nin ekonomik anlamda sınırda gidip gelmesi derken...

zaten merkez bankası dahi yıl sonu dolar kurunun 4,08 olarak öngörüldüğünü açıklamışken, yıl sonuna kalmadan doların bu kurlara gelebileceğini anlamak için uzman olmaya gerek kalmıyor.

ancak tüm para birimleri hızla yükseliyorsa, bu o paraların değer kazandığını değil, türk lirasının değer kaybettiğini gösterir. dünyanın en değersiz parası olmaya koşar adımlarla yaklaşıyoruz.
doğar, yaşar ve ölür. bomboş ve tatsız tuzsuz geçmiş bir hayat bırakır ardında.
sadece "live at koningin elisabethzaal 2012" kayıtlarını dinlemiş biri olarak solistine hayran kaldığım grup. dehşet seksi bir ses, acayip zarif tavırlar... okuduğuma göre birkaç solist değiştirmiş, akılları varsa bu solisti hiç üzmezler.

- mad about you
- eden,
- heartbroken,
- 2 wicky
- renaissance affair

şarabınızı alın, bilgisayarınızdan açın, loş ışıkta sevgilinizle hoş vakitler geçirin efem. saygılar.

Mad about you
bazen gözlerimi kapatıyorum. kıyamet senaryolu filmlerdeki gibi dev dalgaların şehirleri beraberinde sürüklediğini, göktaşlarının gökyüzünü aydınlatarak dünyaya çarptığını ve depremlerin yeryüzünde devasa oyuklar oluşturduğunu düşünüyorum.

sonra o esnada insanların kaçışmaları, birbirlerini ezişi, marketleri yağmalamaları, o yüksek yüksek plazalardan atlayışları, kurtulmak için çıldırmaları ama kaçamamaları... allahım! içimi büyük bir huzur kaplıyor ve güzel bir uykuya dalıyorum.

evet insanlardan nefret ediyorum ve bu canlı türünün soyunun tükenmesi için derin bir istek duyuyorum. zira insanlar, ölümlerin en sancılı, en acılı olanlarını hak ediyor.
Çözemediğim bir şeydir mesele gezmek mi o sıfatı almak için yoksa sakız gibi dilden dile dolaşması mı .

İpini koparan gezgin oluyor acep nasıl oluyor misal Antalya dan ısparta ya gitsem olur muyum?
kayseri
kayserili arkadaşlar alınmasın ama fazlasıyla iç karartıcı ve boş bir şehirdi.
tabi kötü tanımınızın ne olduğuna göre de değişir
Bu öyle bir harekettir ki bir anlık da olsa bile tüm sıkıntılar püfff uçar gider ve o an sonsuz haz gibi gelir.

Genelde geceleri(02-04 arası) farklı şehirde bulunduğum takdirde istemlice uyguluyorum . En son Antalya Burdur arasında bir yerde kafamın güzel olmasına 1 dk kala aslan kral animasyonundaki büyük “timon “ başkanın sözleriyle “aaaaa aaaa back to come hubari humma” çılgınlar gibi eğlenmemle başlar ve İsmail yk “abv” ile bitmesi muhtemeldir.
Sanıldığı kadar zor bir eylem değildir hatta ve hatta az düşünmeyle çok çok fazlası kazanılabilir .

Ben kendim uyguladığımı belirteyim : Nadir giderim sınavlardan 1 hafta önce not çıkar sat 1000 lira cebe (senede 4 bin min o da ) veee yaz gezisi parası çıkar.
İsteyenler ülkedeki siyasetin taa diyip kurumlara girerek oradaki vasatları kendini kullandırmamak kaydıyla kullanabilir. Aylık masrafın karşılanır denemedim deneyen gördüm ve faydalandım .
İşe girmek en son seçenektir benim için çünkü “okuyom yaaaa” demek şimdilik en iyisidir.
Bir de son zamanlarda aegee den de yiyip içip gezip harcamıyorum diyenler var onu bilmiyoru ama öğretebilirseniz öğreniriz.