x ülkesinde kendini ekonomi bakanı olarak gören şahsın arzusudur. osmanlının bile zamanında terk ettiği bir sistemi tekrar canlandırmaya çalışmaktır. halkı halka kırdırmaktır. hele ki bu özelleştirme yabancılara peşkeş çekilirse asıl seks o zaman başlar.
güzel isimlerin hepsini kapmışsınız tebrikler. avrupayı sıkça gezmiş düşük bütçeli öğrenci bir gezgin için isim önerilerinizi dinlemek istiyorum ama.
Aşık oldum, hem de ansızın... yarıyıl tatilinin sonundaydık. üniversitenin ilk yılı, arkadaş grupları normal olarak değişiyor sürekli. Bi süredir takıldığım bi grubumuz vardı, 4 kıza 2 erkeğiz. ( bkz:diş hekimliği okumak ). Gruptaki bir kızla WhatsApp dan bir konu üstüne konuşmaya başlamıştık bir gece daha önce öyle bir mesajlaşmamız hiç olmamıştı. Saate bir baktım 2 saattir yazıyoruz. Bu bir kaç gün daha devam etti. Sonra sms, instagram, WhatsApp her yerden yazışmaya başladık haftalarca ve ben onunla konuşurken çok keyif aldığımı hissettim gündüzleri de kendimi hep onun yanında buluyordum, yemeğe gidiyorduk beraber, kahvaltıya, çoğunlukla onu yurduna bırakıyordum, yağmur yağdığında şemsiyeyi kendime değil ona tutuyordum, bir akşam vakti leş kömür kokusu hakimken ve biz yine yürürken boyunluğumu ona vermiştim rahatsız diye. Fazla tutumlu olan ben doğum gününde ona özel hediye hazırlatmıştım. Masa tenisinde adam akıllı kimseye yenilmeyen ben onla oynarken bir sürü set veriyordum. Kendime hakim olamıyordum, hep onu düşünüyordum, özlüyordum bazı zamanlar ondan da karşılık denebilecek hareketler, sözler alıyordum bazense beni tınlamıyordu ama genel olarak çok iyi gidiyordu ki o akşama kadar. O akşam ne mi oldu? ortak bir arkadaşımızdan telefon aldım. kızın beni aslında kardeşi olarak gördüğü temalı bir telefon. Yıkılmıştım. Böyle bir şeye ihtimal vermiyordum. Aylardan mayıstı. o hafta sonu Antalya'ya gelmiştim, havada deniz kokusu, her yer cıvıl cıvıl, akşamın çekiciliği tüm sokaklara çökmüş ve ben telefonda kalakalmıştım. Hiç bişey diyemedim, yaptığım tek şey kulaklığımı takıp denize nazır oturarak müzik dinlemekti. Ondan sonraki günlerde napacağımı şaşırmıştım, kırgındım biraz da kızgın. Madem unutamıyorum bende uzak durmaya karar verdim, araya belli bir mesafe koydum, araya yaz tatili girdi, arada mesajlaştık o kadar. sonra üniversitenin ikinci yılı başladı ben yine unutamadığımın bilincindeyim, yüzümde sahte gülümsemeler ama aklımda hep o. sağda solda değil de sadece onun gözlerinde gezinmek istediğim o. Haftalar geçti ben bişey diyemeden, taki düne kadar yemeğe davet ettim onu, çünkü bu işi bi karara vardırmak istiyordum. Yüz yüze konuşabileceğimi sanmadığım için bi mektup yazmıştım 1 sayfalık bilmiyorum çok mu demode ama o an o mektubu yazıp bitirmek istemiştim sadece Ve yemekten sonra ayrılırken verdim mektubu "bu ne?" dedi. okumanı istiyorum dedim ve gittim. 27 saat oldu ve hala daha ondan hiç bir dönüş alamadım bilemiyorum çok mu sabırsızım ama ben artık onu sevdiğimi bilmesini ve onun da bir karara varmasını istiyorum.
19 Mayıs 2007 de Ali Rıza UYGUR’un önderliğinde kurulan, binlerce üyesi onlarca il ve ilçe teşkilatı bulunan bugün hala Türkiye’nin en büyük motosiklet klübü olma özelliği taşıyan tüzüğü, hiyerarşisi, makamları bulunan sistematik bir oluşumdur. Custom, Cruiser, Chopper tipi motosikletlere açıktır. Sloganı “Birlikteliğimiz Gücümüzdür”. Saygın ve öncü bir klüptür efenim.
bitcoin ve litecoin alıp satabileceğiniz türk borsası.
artılar ; trade yaparken herhangi bir sıkıntı şu ana kadar yaşatmadı , yatırdığım ve çektiğim paraları 2-3 saat içerisinde onayladı.
eksileri ;destek hizmetleri biraz zayıf , onay kısmı yavaş gibi üyeliğimi 3 gün sonra onayladılar.
ticaret sicil bilgileri aşağıda :
KOİNİM BİLİŞİM A.Ş.
Nisbetiye Mahallesi Gazi Güçnar Sk.
Uygur Apt. 4 A
Beşiktaş, İstanbul
Ticaret Sicil No: 861986
Vergi Numarası: 5740552286
Vergi Dairesi: Beşiktaş
artılar ; trade yaparken herhangi bir sıkıntı şu ana kadar yaşatmadı , yatırdığım ve çektiğim paraları 2-3 saat içerisinde onayladı.
eksileri ;destek hizmetleri biraz zayıf , onay kısmı yavaş gibi üyeliğimi 3 gün sonra onayladılar.
ticaret sicil bilgileri aşağıda :
KOİNİM BİLİŞİM A.Ş.
Nisbetiye Mahallesi Gazi Güçnar Sk.
Uygur Apt. 4 A
Beşiktaş, İstanbul
Ticaret Sicil No: 861986
Vergi Numarası: 5740552286
Vergi Dairesi: Beşiktaş
Bu konuda söylemek istediğim çok şey ancak kelimeleri dikkatli seçmek ve insani bir tutum dışına çıkmamak için elimden geleni yapacağım.
2007 den beri aktif olarak araç kullanan bir bireyim. İyi kötü bir kamp merakım var ve bu yüzden çalışıp didinip kendime pick up bir araç almak hep aklımda vardı. 2010 yılında biraz kredi ve biraz birikmiş para( anne baba desteği) ile ilk aracımı aldım. Kendimi övmek için söylemiyorum fakat ehliyet aldığım günden bu güne kadar en fazla yaptığım kaza park ederken sağa sola sürtmek olmuştur. Hızlı ve dikkatsiz araba kullanmaktan nefret ederim ve özellikle alkollü ilken direksiyona asla geçmem.
Son dönemde trafikte araç kullanırken gözümden bile sakındığım aracım çarpışan arabalardaki araçlara döndü. 3 ay içerisinde 1 ön tampon 1 yan çamurluk ve 2 defada arka tampon değişti. Ve ne hikmetse her defasında çarpan araçlar kiralık şirket araçları ve suç her seferinde karşı tarafta. Özellikle şirket aracı diye bastırmamın sebebi şu, araç kullanıcısı hem yarın yokmuşçasına çılgınlar gibi araba sürüyor hem de kaza yaptığında bir özürü bile dilemeden filosunu arayarak yeni araç alıp gidip kaza yerinde bekleme zahmetine bile girmiyor. Bu ve benzer olaylar son dönemde o kadar gözüme batmaya başladı ki Ankara’da yaşayan bir birey olarak 34 plakalı araçlara karşı bir nefret tiksinti oluştu bende. Öyle ki artık trafikte saçma sapan hareketler ile ilerleyen bir aracı gördüğümde plakasına bile bakmadan “kesin filo aracı” diye doğru tahminlerde bulunuyorum.
Şimdi sormak istediğim şu :
Bu araçları ve sürücülerini kontrol eden bir kurum yok mu?
Bu sürücüler neden bu kadar pervasız ve umarsız hareket ediyorlar?
Bu araçları şikayet edebileceğimiz bir kurum kuruluş var mı? Var ise yaptırımları neler?
Buradan söylemek istiyorum ki, sizin aracınız kiralık olabilir, anında yerine yenisi veriliyor olabilir fakat benim aracım ve benim gibi normal insanların aracı kendimize ait. Ve bir şey olduğu zamanlar bizler işimizden gücümüzden mahrum kalabiliyoruz. Hayatımız aksayabiliyor. Trafikte benim gibi size bilenen kim bilir kaç insan daha var. Yapmayın! Takım elbiselerinizi kravatlarınızı yıprattırmayın!
Ohhh içini döktüm gibi.
Okuyan herkese teşekkürler.
2007 den beri aktif olarak araç kullanan bir bireyim. İyi kötü bir kamp merakım var ve bu yüzden çalışıp didinip kendime pick up bir araç almak hep aklımda vardı. 2010 yılında biraz kredi ve biraz birikmiş para( anne baba desteği) ile ilk aracımı aldım. Kendimi övmek için söylemiyorum fakat ehliyet aldığım günden bu güne kadar en fazla yaptığım kaza park ederken sağa sola sürtmek olmuştur. Hızlı ve dikkatsiz araba kullanmaktan nefret ederim ve özellikle alkollü ilken direksiyona asla geçmem.
Son dönemde trafikte araç kullanırken gözümden bile sakındığım aracım çarpışan arabalardaki araçlara döndü. 3 ay içerisinde 1 ön tampon 1 yan çamurluk ve 2 defada arka tampon değişti. Ve ne hikmetse her defasında çarpan araçlar kiralık şirket araçları ve suç her seferinde karşı tarafta. Özellikle şirket aracı diye bastırmamın sebebi şu, araç kullanıcısı hem yarın yokmuşçasına çılgınlar gibi araba sürüyor hem de kaza yaptığında bir özürü bile dilemeden filosunu arayarak yeni araç alıp gidip kaza yerinde bekleme zahmetine bile girmiyor. Bu ve benzer olaylar son dönemde o kadar gözüme batmaya başladı ki Ankara’da yaşayan bir birey olarak 34 plakalı araçlara karşı bir nefret tiksinti oluştu bende. Öyle ki artık trafikte saçma sapan hareketler ile ilerleyen bir aracı gördüğümde plakasına bile bakmadan “kesin filo aracı” diye doğru tahminlerde bulunuyorum.
Şimdi sormak istediğim şu :
Bu araçları ve sürücülerini kontrol eden bir kurum yok mu?
Bu sürücüler neden bu kadar pervasız ve umarsız hareket ediyorlar?
Bu araçları şikayet edebileceğimiz bir kurum kuruluş var mı? Var ise yaptırımları neler?
Buradan söylemek istiyorum ki, sizin aracınız kiralık olabilir, anında yerine yenisi veriliyor olabilir fakat benim aracım ve benim gibi normal insanların aracı kendimize ait. Ve bir şey olduğu zamanlar bizler işimizden gücümüzden mahrum kalabiliyoruz. Hayatımız aksayabiliyor. Trafikte benim gibi size bilenen kim bilir kaç insan daha var. Yapmayın! Takım elbiselerinizi kravatlarınızı yıprattırmayın!
Ohhh içini döktüm gibi.
Okuyan herkese teşekkürler.
Polonyanın en ünlü vodkalarından biri gidip te fındıklısını içmeyeni dövüyorlar
Karadağ'ın başkentidir. Bir başkent ne kadar sıkıcı olabiliyorsa işte o kadar sıkıcı bir başkenttir. Eğer trenle geldiyseniz gardan çıktığınız gibi taksiciler sizi kazıklamak için sıraya gireceklerdir. Şehirde pek bir aktivite yok ama Yeme içme fazlasıyla ucuz. Görülmesi gereken yerlerini gezmek muhtemelen yarım gününüzü alır. Açıkcası buraya harcayacağınız vakiti kotor 'a ayırsanız çok daha iyi yaparsınız.