amerikan kültüründe göçmen işçi ya da evsiz avare gezen beş parasız kimse. sanırım bizde mevsimlik işçiye karşılık geliyor. ama bazı farkları var. zira hobolar, avare, serseri takımı değil genelde öyle çok meziyet, eğitim gerektirmeyen, nerede olsa yapabilecekleri ağır beden işlerinde çalışır, bu işleri yaparken diyar diyar dolanırlar. amerikan toplumunun tutunamayanları biraz. gider bir yerde inşaatta çalışır, orası bitince kaçak olarak trenlerle başka bir yerde madende çalışmaya gider, o biter, bir tarlada mahsül toplar v.s... bizim evsizlerden farklı olarak bir yere ait olmamak onlara daha cazip gelir. bir de bizim mevsimlik işçilerden farkı genelde aileleri olmayan tek tabancalardır.

kendi jargonları, geçtikleri yerlerde bir sonraki hobo ya yol gösterecek kendilerine özgü işaret sembolleri kısaca başlı başına bir kültürleri vardır. haklarında bir çok kitap, şarkı, sosyolojik araştırma yapılmıştır.

karakter, davranış biçimi olarak bizim recep ivedik gibilerdir. küfürlü ve argo konuşan, tüküren, geğiren filan kaba adamlar olarak tasvir edilir. ama tabi yaşam tarzı, evsiz olmak, göçebelik gibi çok temel farkları var recep ivedikten. recep ivedik benzetmesini yapmamın nedeni bu kültürün birbir dönem amerikan toplumunda bu hobo mizahı adıyla kendi mizah biçimini oluşturmuş olması, hatta bu mizah çok da popülerdi. toplumun bir kısmı bunu ahlak dışı, amerikan toplumunda ailelerin tasvip etmediği, ortamlar da herkesin gömdüğü ama içten içe de yine herkesin güldüğü bir mizah türüydü. yani bu kaba adam tiplemesi üzerinden yapılan mizah ve toplumumuzun buna gülmesi, bize özgü değil.
bir yiyecek saklama metodu.
ısı ile sterilize edilen besinler, tekrar bakteri oluşmaması için hava almayan kutularda muhafaza edilir. kampçıların vazgeçilmezidir.
benim anlamadığım nokta ülkemizde konserve üreticilerinin sanki kuvva-ı milliye cemiyetleriymiş gibi isimler tercih etmeleri.

(bkz: yurt konserveleri)
(bkz: yurdum konserveleri)
(bkz: vatan konserveleri)
(bkz: millet konserveleri)
ankara kızılay'da bulunan şehrin en güzide sokaklarından birisidir. ankara'ya varan herkese görmesini tavsiye ederim.
amerika'ya gidilince mutlaka ugranilmasi gereken bir otel. bir çöl otoyolunun yakinlarindadir ve
iceri girince ilk olarak sunu duyarsiniz:

(bkz: welcome to the hotel california)
nihayet bu ayın sonunda gidebileceğim, Türkiye'nin Maldivleri olarak bilinen krater gölü.
özgür dönüşümden bulduğum bir makineyle başladığım filmli fotoğrafçılıktır
ne çektiğini görememenin anlık üzüntüsü geçtikten sonra banyodan gelen sonuçları görünce sevinçten deliye döndürür.
ilgilenenlerden önerilerini beklerim
çocukken babamın beni götürdüğü inönü maçlarından sonra tombul bir teyzeden aldığımı besin
Güney Amerika'da yetişen dikensiz bir kaktüs türüdür. Kurutulmuş dilimleri çiğnendiğinde yahut demlenerek içildiğinde içinde bulunan (bkz: mescaline) sayesinde halüsinasyon görmeyi sağlar.
Burak yılmazın trabzonspora transferinden sonra peynir ekmek gibi gol atacak beşiktaşın yeni kartalı
Adana-Konya arasında işlenmekte olan mavi trendir.
Yolculuk 6 saat 14 dakika sürer.
Adana çıkış 7:10 varış : 13:24
Konya çıkış 16:40 varış 22:44
Yol boyunca adana çıkışlı muazzam bir manzara sizleri bekliyor , tarihi varda köprüsünün gölgesinden treni izleyebilirsiniz.