En sevdiğim sanatçıdır kendileri.Bayılıyorum şarkılarına.Off galeyan resmen neyse sakinim.
4 aydır sarı renklisine sahip olduğum mutevazi japon yol arkadaşı. Hem şehir içinde hem de uzun yolda rahat ve performanslı. Yeni çıkan 400cc ler yerine ikinci el bu makinayı kesinlikle tavsiye ederim, uzun yıllar beraber olacakmışız gibi bir his var
Devletin üst düzey yöneticileri ve yakınlarına verilen pasaport türüdür. Vizelerden muafdır.
TBMM üyelerine, bakanlara, Anayasa mahkemesi başkanlarına, Milletvekillerine, TSK da üst düzey komutanlara ve bu ve benzeri üst düzey devlet çalışanlarına verilir.
Dipnot: 8 sene kullanmışlığım vardır.
Dipnot2: Her ne sebepten olursa olsun bavulunuz ve üzeriniz aranamaz.
TBMM üyelerine, bakanlara, Anayasa mahkemesi başkanlarına, Milletvekillerine, TSK da üst düzey komutanlara ve bu ve benzeri üst düzey devlet çalışanlarına verilir.
Dipnot: 8 sene kullanmışlığım vardır.
Dipnot2: Her ne sebepten olursa olsun bavulunuz ve üzeriniz aranamaz.
sartre'nin bulantısında yer alan söylem, gözlem.
"bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştiğimi anlamak için yola çıkmadan önce, kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim. bazı gezginlerin, yolculuktan döndükten sonra yakınları tarafından tanınmayacak kadar, hem ruhça hem de vücutça değişmiş olduklarını okumuştum."
yolda iken fonda vas roya ile okunabilecek altın satırlar serisi.
"bir yolculuğa çıkabilseydim, döndüğümde ne kadar değiştiğimi anlamak için yola çıkmadan önce, kişiliğimin en ince ayrıntılarını not ederdim. bazı gezginlerin, yolculuktan döndükten sonra yakınları tarafından tanınmayacak kadar, hem ruhça hem de vücutça değişmiş olduklarını okumuştum."
yolda iken fonda vas roya ile okunabilecek altın satırlar serisi.
türkiye cumhuriyetini yöneten hükümet tarafından uygulanan eylem. oysa cumhuriyeti türkiye'ye getiren (bkz: mustafa kemal atatürk) dünya üzerindeki en büyük devrimcilerden birisidir.hiçbir devrimci emperyalizmin köpeği olmuş bir liderin arkasından yürümemelidir. devrimci lider halkın arasından çıkar. bir devrimi anlatan film olarak (bkz: v for vendetta) gibi, devrim isteyen genç insanları terörist olarak gören hükümet ve hükümet yanlısı insanların bu ülkede yozlaştırdıkları sistemden, böcek sürüsü gibi sırtlan sürüsü gibi beslenmekten vazgeçmediği için bu eylemleri gerçekleştirdğini hangi aklı başında insan görmüyor anlamıyorum. kurulan devrimci organizasyonların terörist olarak medya destekli bir şekilde insanlara uygulanan algı yönetimi ile empoze etmek nasıl bir zihniyetin ürünüdür. devrimi savunan hiç kimseyi emperyalizmin kurmuş olduğu terörist gruplara üye olarak gösteremezsiniz. emperyalizmin oluşturduğu bu terör grupları silahlı eylemlerle seslerini duyurmaya çalışan devrimciler olarak gösterilmektedir. devrimin hiçbir safhasında silah kullanmak insan öldürmek yoktur. devrim fikirle olmadığı sürece devrim gerçekleşmez. devrimin gerçekleşebilmesi için devrimci fikirde olan insanların statükoyu yöneten emperyalist insanlar ve onları destekleyen kandırılmış halkın sayısından fazla olmalıdır. devrim demokrasiyle olur. devrimci düşünceye sahip insanların birbirine kenetlenmesiyle seslerini demokrasiyle duyurmasıyla gerçekleşir.
emperyalizmin uşağı olan grupların silahlı eylemlerde bulunmaları saçmalıktır. devrim fiziki güçle değil ancak fikir gücüyle yapılır. (bkz: fikirler kurşun geçirmez) bu fikrin gerçek devrimciler tarafından anlaşılması ve birlikte fikri eylem gerçekleştirmeleriyle statükoda emperyalizme hizmet eden yöneticilerin hepsinin sonu olacaktır. ve türkiye de yaşayan halk bir aydınlanma yaşayacaktır. türkiye aydınlanması olacaktır. türkiye devrimi olacaktır. en büyük devrimci atatürkün dediği gibi:
"mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
peşin edit: burada bahsedilen devrimin şuan türkiye'de kendilerine devrimci diyen (bkz: pkk), (bkz: dhkp-c) ve diğer emperyalizmin uşağı olan gruplarla bir alakası yoktur. burada bahsedlen devrimci insanlar türkiye'de ve dünyada uygulanan hükümet sistemlerini ve yönetenleri kabul etmeyen insanların terörist olarak fişlenmekten korktukları için içlerindeki devrimci gücü bastırmalarıyla alakalıdır.
emperyalizmin uşağı olan grupların silahlı eylemlerde bulunmaları saçmalıktır. devrim fiziki güçle değil ancak fikir gücüyle yapılır. (bkz: fikirler kurşun geçirmez) bu fikrin gerçek devrimciler tarafından anlaşılması ve birlikte fikri eylem gerçekleştirmeleriyle statükoda emperyalizme hizmet eden yöneticilerin hepsinin sonu olacaktır. ve türkiye de yaşayan halk bir aydınlanma yaşayacaktır. türkiye aydınlanması olacaktır. türkiye devrimi olacaktır. en büyük devrimci atatürkün dediği gibi:
"mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"
peşin edit: burada bahsedilen devrimin şuan türkiye'de kendilerine devrimci diyen (bkz: pkk), (bkz: dhkp-c) ve diğer emperyalizmin uşağı olan gruplarla bir alakası yoktur. burada bahsedlen devrimci insanlar türkiye'de ve dünyada uygulanan hükümet sistemlerini ve yönetenleri kabul etmeyen insanların terörist olarak fişlenmekten korktukları için içlerindeki devrimci gücü bastırmalarıyla alakalıdır.
görseldeki gibi gezilen yerlerden bazılarında resmi geçerliliği olmayan tamamen hatıra amaçlı damgalar yaptırılabiliyor.görselde paylaşılan damgalar berlin'deki checkpoint charlie kontrol noktasında 5 euro karşılığında yaptırıldı.che guavera'lı,macchu picchu'lu varyantlarını da gördüm.benden başka yaptıranları merak ediyorum :)

şu ana kadar sahip olduğum fiyat/performans oranı en yüksek makine.Hafif,ufak,cep kameraları kadar kolay taşınmasa da kendi çantasında kolayca taşınabilen,foto kalitesi gerçekten güzel,pek çok eğlenceli moda sahip.Batarya ömrü de gayet iyi.yeni kamera almayı düşünen gezginlere tavsiye edebilirim,inceleyiniz efendim.
Hafta sonu trabzon meydaninda salinip birakilsin
Turizmede hareket gelir bence.
Turizmede hareket gelir bence.
modern deniz tarihinin en büyük kazası 28 eylül 1994 yılında baltık denizi’nde yaşandı. 1980 yılında almanya mayer werft tersanesinde inşa edilen estonya feribotu’nun batmasıyla 852 yolcu öldü.
137 kişi bu kazadan kurtuldu. kıyıya yakın bir mesafede su alması nedeniyle yatarak batan feribot, sadece gemi mühendisleri tarafından değil aynı zamanda kazada ölümlerin nedeni açısından davranış psikolojisi uzmanlarınca da yıllarca incelendi.
insan davranış psikolojisi uzmanları bu kazada ölen 852 yolcunun neden kurtulamadıklarını araştırdı. aileleriyle görüşüp geçmişlerini incelediler. ölenlerin yüzde 98’inin çok iyi yüzme bildiklerini belirleyen uzmanlar son olarak kazadan kurtulanlarla görüştüler.
ortaya çıkan sonuç şuydu:
feribot 28 eylül’de gece saat 00.50’de sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı. feribota giren sular 50 santim yüksekliğe ulaştı ve feribot yan yatmaya başladı. su miktarının artmasıyla birlikte tahliye işlemi başladı. ancak 987 yolcudan sadece 137’si su almaya başlar başlamaz hemen feribotu terk etti. geri kalan 852 yolcu ise, gemi kaptanının “panik yapmayın dünyanın en güçlü feribotundasınız” sözlerine kanarak su boşaltma işlemini izlediler. saatler ilerledikçe feribot daha da yan yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti. sonunda saatler 01.50’yi gösterirken tamamen yan yatarak sulara gömüldü.
feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmelerine rağmen son saniyeye kadar rahat rahat batışı izleyenler psikoloji ders kitaplarında “estonya feribotu sendromu” olarak yer almıştır.
halen o insanların davranış şekillerine psikoloji ilmi mantıklı bir izah getirememişlerdir.
137 kişi bu kazadan kurtuldu. kıyıya yakın bir mesafede su alması nedeniyle yatarak batan feribot, sadece gemi mühendisleri tarafından değil aynı zamanda kazada ölümlerin nedeni açısından davranış psikolojisi uzmanlarınca da yıllarca incelendi.
insan davranış psikolojisi uzmanları bu kazada ölen 852 yolcunun neden kurtulamadıklarını araştırdı. aileleriyle görüşüp geçmişlerini incelediler. ölenlerin yüzde 98’inin çok iyi yüzme bildiklerini belirleyen uzmanlar son olarak kazadan kurtulanlarla görüştüler.
ortaya çıkan sonuç şuydu:
feribot 28 eylül’de gece saat 00.50’de sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı. feribota giren sular 50 santim yüksekliğe ulaştı ve feribot yan yatmaya başladı. su miktarının artmasıyla birlikte tahliye işlemi başladı. ancak 987 yolcudan sadece 137’si su almaya başlar başlamaz hemen feribotu terk etti. geri kalan 852 yolcu ise, gemi kaptanının “panik yapmayın dünyanın en güçlü feribotundasınız” sözlerine kanarak su boşaltma işlemini izlediler. saatler ilerledikçe feribot daha da yan yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti. sonunda saatler 01.50’yi gösterirken tamamen yan yatarak sulara gömüldü.
feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmelerine rağmen son saniyeye kadar rahat rahat batışı izleyenler psikoloji ders kitaplarında “estonya feribotu sendromu” olarak yer almıştır.
halen o insanların davranış şekillerine psikoloji ilmi mantıklı bir izah getirememişlerdir.