çok güzel entryler, içerikler görüyorum. oy ver butonunu kullanmaktan çekinmeyin suser reyizler.
uçaklarının hepsi airbus 320 family serisinden oluşan havayolu şirketi.
Şimdi ufacık bir analiz yaptım sevgili arkadaşlar sözlüğün adından mıdır yoksa herkes aman allah gezgin olduğundan mıdır ya da bende gezginim loaan!! dan mıdır bilinmez her 5 nickten 1 i gezginli yollu ( yollu derken argo anlamda değil ) kamplı çadırlı nick almış umarım bu bir furyadır ve zamanla tükenir. Şöyle de bir durum söz konusudur ki. Bu tarz nick almış arkadaşların çoğunun 8 10 entry den öteye geçemediğini başlatılan büyük gezginsözlük.org reklam kampanyası sayesinde üye olduğunu zaman içerisinde aktifliğini yitireceğini de hepimiz biliyoruz şimdi birbirimize kandırıkçılık yapmayalım. neden mi ? çünkü hepimiz biliyoruz ki festival gezgini kardeşlerimiz bunlar. Konuyu şöyle bir toparlayacak olursak derdim kimsenin nickname nasıl aldığıyla ilgili değil o o şekilde alır bu bu şekilde alır kimsenin popisi herkesi ilgilendirmez ama az yaratıcı olun resmen copypaste nick dolu ortalık komik gülünç.
kışın viyana'dan tren ile geçmeyi düşündüğüm, gidenlerden (kışın özellikle) tavsiyeler beklediğim küçük şirin yer.
aksanıyla slav olduğunu şappadanak anladığınız, özellikle "ayayay" şarkısı ile mest eden grup. gezerken dinlemekten zevk aldığım ender müzisyenlerden...
Son zamanlarda farkettim ki sosyal medya bağımlılık değil de bizi ele geçiren bir mecra olmuş.İrademe her zaman güvenirim dediğimi istisnalar dahilinde yapabilen biriyim ama bu aralar artık instagram,facebook ve özellik whatsapp dan bıkkınlık geldi.
İhtiyaç duymuyorum,eski bir telefonum var nokia 1110 lardan.
Herneyse whatsappı sileyim dedim 2 gün sonra iş yerinden okuldan notları,duyuruları kaçırdım hep.
Eskiden teknolojiyi ihtiyaçlarımıza göre geliştirirdik şimdi teknoloji ihtiyaçlarımızı kullanarak bizi köleleştirdi.
Ütopik olacak belki hatta bazılarına göre “yaa saçmalama be olum film mi çekiyoruz” cümlelerini söyletecek ama son üretilen yapay zekaların kendi aralarında dil oluşturması,dilin çözülmek için kapatılması falan filan acaba terminatör filmi gibi şeyler yaşar mıyız gelecekte diye düşündürmüyo değil.
vatandaşın oylarıyla yönetime gelen insanların yine vatandaşın eleştirilerine tahammül edemeyip kendilerince kurup yönettikleri hukuk sistemiyle vatandaşa karşı çıkmalarıdır. burada vatandaş o kadar salaktır ki kendi eliyle başa getirdiği adamdan tabiri caizse kedi gibi korkmaktadır. ne yazık ki gelişmiş ülkelerdeki gibi kanunlarla veya kamu vicdanı sayılan juri sistemi yoktur. her türlü hukuksal durum tartışmaya kapalıdır. türkiye'de yöneticiler adeta milletin başının tacıdır. fakat bu yöneticiler hiç bir işe yaramazlar. ilk okul mezunlarının profesörleri yönettiği bir ülkede yaşıyoruz.
yılbaşı gecesinde yeni yıla yurtdışında soğuktan titrerken süslü püslü şehir meydanlarında plastik bardaklarda servis edilen sıcak şarapla içini ısıtan ve bundan çok mutlu olan biri olarak, sizlerin bu yılbaşı ne yaptığını merak edip açtığım başlıktır.
ANKARA 4. SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği karar uyarınca bu içeriğin erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
1907 unifeb projesi. herkes okudugu bir kitabi sokakta bir banka, vapura, yola birakiyor. onu bulan kisi okuyup tekrar bir yere birakiyor, guzel olmus.
detaylar surda

https://twitter.com/1907unifeb/status/923854558757081088