şüphesiz ki bunu düşünenler için ibretler vardır
gezginiz her yer de yatarız , kalkarız , yeriz .... diyemiyorsun.
diyorsun belki lakin toto elvermiyor ey gezgin, çok da bir şey istemiyorsun biliyoruz,
alışılmışın dışına çıkmak istemiyorsun sadece, kıymetli toton alaturkaya razı oysa.
her şey tamam güzel burası dediğin yerde gayri ihtiyarı taharet musluğunu yoklayıp hüsrana uğruyorsun.
işte o elini attığın an bu başlığı hatırla.
türkiye cumhuriyetini yöneten hükümet tarafından uygulanan eylem. oysa cumhuriyeti türkiye'ye getiren (bkz: mustafa kemal atatürk) dünya üzerindeki en büyük devrimcilerden birisidir.hiçbir devrimci emperyalizmin köpeği olmuş bir liderin arkasından yürümemelidir. devrimci lider halkın arasından çıkar. bir devrimi anlatan film olarak (bkz: v for vendetta) gibi, devrim isteyen genç insanları terörist olarak gören hükümet ve hükümet yanlısı insanların bu ülkede yozlaştırdıkları sistemden, böcek sürüsü gibi sırtlan sürüsü gibi beslenmekten vazgeçmediği için bu eylemleri gerçekleştirdğini hangi aklı başında insan görmüyor anlamıyorum. kurulan devrimci organizasyonların terörist olarak medya destekli bir şekilde insanlara uygulanan algı yönetimi ile empoze etmek nasıl bir zihniyetin ürünüdür. devrimi savunan hiç kimseyi emperyalizmin kurmuş olduğu terörist gruplara üye olarak gösteremezsiniz. emperyalizmin oluşturduğu bu terör grupları silahlı eylemlerle seslerini duyurmaya çalışan devrimciler olarak gösterilmektedir. devrimin hiçbir safhasında silah kullanmak insan öldürmek yoktur. devrim fikirle olmadığı sürece devrim gerçekleşmez. devrimin gerçekleşebilmesi için devrimci fikirde olan insanların statükoyu yöneten emperyalist insanlar ve onları destekleyen kandırılmış halkın sayısından fazla olmalıdır. devrim demokrasiyle olur. devrimci düşünceye sahip insanların birbirine kenetlenmesiyle seslerini demokrasiyle duyurmasıyla gerçekleşir.

emperyalizmin uşağı olan grupların silahlı eylemlerde bulunmaları saçmalıktır. devrim fiziki güçle değil ancak fikir gücüyle yapılır. (bkz: fikirler kurşun geçirmez) bu fikrin gerçek devrimciler tarafından anlaşılması ve birlikte fikri eylem gerçekleştirmeleriyle statükoda emperyalizme hizmet eden yöneticilerin hepsinin sonu olacaktır. ve türkiye de yaşayan halk bir aydınlanma yaşayacaktır. türkiye aydınlanması olacaktır. türkiye devrimi olacaktır. en büyük devrimci atatürkün dediği gibi:

"mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"

peşin edit: burada bahsedilen devrimin şuan türkiye'de kendilerine devrimci diyen (bkz: pkk), (bkz: dhkp-c) ve diğer emperyalizmin uşağı olan gruplarla bir alakası yoktur. burada bahsedlen devrimci insanlar türkiye'de ve dünyada uygulanan hükümet sistemlerini ve yönetenleri kabul etmeyen insanların terörist olarak fişlenmekten korktukları için içlerindeki devrimci gücü bastırmalarıyla alakalıdır.
yüzyıllardır var olan insanlardır. bir çok bedende ve farklı yüzde olan insanlardır. yönetilmek için aciz olan insanların başına geçerler. bu tip yavşak insanları ülkelerin yönetim kadrolarında görmeniz mümkündür kimdir bu adamlar diye sorguladığım. benden eksiği fazlası insan olarak olmayan bu orospu çocuklarının bu hale gelmesinde emeği geçen böcek vari insanlardan kölelerden tiksinen insanlardır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu,

İnsanlık topluluğunun bütün fertleriyle uzuvlarının bu beyannameyi daima gözönünde tutarak öğretim ve eğitim yoluyla bu haklar ve hürriyetlere saygıyı geliştirmeye, gittikçe artan milli ve milletlerarası tedbirlerle gerek bizzat üye devletler ahalisi gerekse bu devletlerin idaresi altındaki ülkeler ahalisi arasında bu hakların dünyaca fiilen tanınmasını ve tatbik edilmesini sağlamaya gayret etmeleri amacıyla bütün halklar ve milletler için ulaşılacak ortak ideal olarak işbu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni ilan eder.



Madde 1

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.



Madde 2

Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin işbu Beyanname’de ilan olunan tekmil haklardan ve bütün hürriyetlerden istifade edebilir.

Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık gözetilmeyecektir.



Madde 3

Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.



Madde 4

Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.



Madde 5

Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.



Madde 6

Herkes her nerede olursa olsun hukuk kişiliğinin tanınması hakkını haizdir.



Madde 7

Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkını haizdir. Herkesin işbu Beyanname’ye aykırı her türlü ayırdedici mualeleye karşı ve böyle bir ayırdedici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.



Madde 8

Her şahsın kendine anayasa veya kanun ile tanınan ana haklara aykırı muamelelere karşı fiilli netice verecek şekilde milli mahkemelere müracaat hakkı vardır.



Madde 9

Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulanamaz veya sürülemez.



Madde 10

Herkes, haklarının, vecibelerinin veya kendisine karşı cezai mahiyette herhangi bir isnadın tespitinde, tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.



Madde 11

Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır.
Hiç kimse işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha şiddetli bir ceza verilemez.


Madde 12

Hiç kimse özel hayatı, ailesi, meskeni veya yazışması hususlarında keyfi karışmalara, şeref ve şöhretine karşı tecavüzlere maruz bırakılamaz. Herkesin bu karışma ve tecavüzlere karşı kanun ile korunmaya hakkı vardır.



Madde 13

Herkes herhangi bir devletin sınırları dahilinde serbestçe dolaşma ve yerleşme hakkına haizdir.
Herkes, kendi memleketi de dahil, herhangi bir memleketi terketmek ve memleketine dönmek hakkına haizdir.


Madde 14

Herkes zulüm karşısında başka memleketlerden mülteci olarak kabulü talep etmek ve memleketler tarafından mülteci muamelesi görmek hakkını haizdir.
Bu hak, gerçekten adi bir cürüme veya Birleşmiş Milletler prensip ve amaçlarına aykırı faaliyetlere müstenit kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.


Madde 15

Her ferdin bir uyrukluk hakkı vardır.
Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan ve uyrukluğunu değiştirmek hakkından mahrum edilemez.


Madde 16

Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, uyrukluk veya din bakımından hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın evlenmek ve aile kurmak hakkına haizdir. Her erkek ve kadın evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit hakları haizdir.
Evlenme akdi ancak müstakbel eşlerin serbest ve tam rızasıyla yapılır.
Aile, cemiyetin tabii ve temel unsurudur, cemiyet ve devlet tarafından korunmak hakkını haizdir.


Madde 17

Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olmak hakkını haizdir.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.


Madde 18

Her şahsın, fikir, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.



Madde 19

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.



Madde 20

Her şahıs saldırısız toplanma ve dernek kurma ve derneğe katılma serbestisine maliktir.
Hiç kimse bir derneğe mensup olmaya zorlanamaz.


Madde 21

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

Madde 22

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibariyle, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.


Madde 23

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Herkesin menfaatlerinin korunmasi için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.

Madde 24

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.


Madde 25

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.


Madde 26

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlköğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletler’in barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.


Madde 27

Herkes, topluluğun kültürel faaliyetine serbestçe katılmak, güzel sanatları tatmak, ilim sahasındaki ilerleyişe iştirak etmek ve bundan faydalanmak hakkını haizdir.
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.

Madde 28

Herkesin, işbu Beyanname’de derpiş edilen hak ve hürriyetlerin tam tatbikini sağlayacak bir sosyal ve milletlerarası nizama hakkı vardır.


Madde 29

Her şahsın, şahsiyetinin serbest ve tam gelişmesi ancak bir topluluk içinde mümkündür ve şahsın bu topluluğa karşı görevleri vardır.
Herkes, haklarının ve hürriyetlerinin kullanılmasında, sadece, başkalarının haklarının ve hürriyetlerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesi amacıyla ve ancak demokratik bir cemiyette ahlâkın, kamu düzeninin ve genel refahın haklı icaplarını yerine getirmek maksadıyla kanunla belirlenmiş sınırlamalara tabi tutulabilir.
Bu hak ve hürriyetler hiçbir veçhile Birleşmiş Milletler’in amaç ve prensiplerine aykırı olarak kullanılamaz.
Madde 29 İngilizce versiyonu

Madde 30

İşbu Beyanname’nin hiçbir hükmü, herhangi bir devlete, zümreye ya da ferde, bu Beyanname’de ilan olunan hak ve hürriyetleri yoketmeye yönelik bir faaliyete girişme ya da eylemde bulunma hakkını verir şekilde yorumlanamaz.


İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi tarihte en çok tercüme edilmiş bir dökümandır. 300’ün üzerinde farklı dillerdeki versiyonları Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komisyon Üyeliğinde bulunmaktadır.

Bu Türkçe versiyonu, İnsan Hakları Koordinasyonu Üst Kurulu tarafından tercüme edilmiştir.
sözlü münakaşalarda kendine güvenemeyen insanların kendi zihniyetindeki insanlar tarafından oluşturulan hukuk sistemine sığınmasıyla sonuçlanacak eylem.
bonsai aslında bitki değildir. ağaçları saksıya sığacak şekilde yetiştirme sanatının adıdır. bitki adı olmadığı gibi uyuşturucu madde adı hiç değildir. uyuşturucu olan için (bkz: bonzai)
türlü çeşit bonsai vardır ifadesi doğru değildir. doğru olan hemen hemen her ağaca bu sanatın uygulanabilmesidir. böylelikle saksıda nar ağacı da yetiştirirsiniz, karaçam da, şimşir de.
bonsai - yollarda-bul-beni-44tQp

bonsai - yollarda-bul-beni-2BLLs

bonsai - yollarda-bul-beni-70PjK
boş zamanımı değerlendirmek isteyip günlük iş için başvurduğum(stant görevlisi ve diğer ayak işleri), başlangıç olarak 11 saatlik çalışmaya 55 lira verdiklerini öğrendiğim, ihtiyaç sahibi öğrenciler üzerinden deli paralar kazanan bir başka ik şirketi. yavaş yavaş çalıştıkça alacağın ücret de artıyormuş, 1 sene sonra belki siz de 70 lira alabilirsinizswhevet doların 3.80 olduğu dönemde saati 5 lira. şişli'ye kadar gidecek olan arkadaşlara duyrulur, bu şartlar uymuyorsa boşuna masraf yapmayın.
öncelikle başlığın aslı, market alışverişlerinde, market kartını çıkarmak yerine cep telefonu numarasını söyleyen insan olacaktı, malum karakter sınırı.
şahsi fikrim nereden baksan tutarsızlık nereden baksan ahmakça davranış biçimidir. memlekette kişisel bilginin korunmasına yönelik 6698 sayılı kanunda bile, kişisel bilginin önemine defalarca vurgu yapılmasına rağmen hiç önem atfedilmeyip kasiyer kart sorduğunda patır patır telefon bilgisinin söylenmesi tarafıma anlamsız gelmektedir.
hayır bunu kadını da erkeği de yapıyor. normal hayatta bu insanlardan telefon numarasını istemen halinde karakolluk olacağına eminim.
her nedense sanatın hedef kitlesi konusunda yalnızca sanat ve toplum işlenegelmiştir. sanat yalnızca sanat ya da toplum için midir? sanat en başta sanatçı için, onun egosu için değil midir? bana kalırsa sanat bir sürü ekonomik ve sosyal motivin yanında, "sanatçıyı sanatçı yapan iç basınçlar içindir" diyorum, bi yandan muzlu sütümü içerken...