Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada BioNTech aşılarında ikinci dozun 6-8 hafta arasından yapılacağını duyurdu. BioNTech aşısının ikinci dozu için alınan randevular ertelenecek.

kaynak

--- spoiler ---
SONAR Araştırma şirketi, "Belediye Başkanları Başarı Oranları" başlıklı araştırmasınının sonuçlarını yayımladı. SONAR, 1 Şubat - 15 Nisan tarihleri arasında, 20 büyükşehirin 8'inde yüz yüze, 12'sinde ise telefon yöntemiyle gerçekleştirdiği anketin hata payının yüzde 2.9 olduğunu bildirdi.
--- spoiler ---

sıralama ise şu şekilde:

1. ekrem imamoğlu - %56.9 ( istanbul , chp )
2. mehmet sekmen - %56.1 ( erzurum , akp)
3. tahir büyükakın - %54.3 ( kocaeli , akp )
4. özlem çerçioğlu - %54.2 ( aydın , chp)
5. mansur yavaş - %53.8 ( ankara , chp )
6. tunç soyer -%52.7 ( izmir , chp )
7. cengiz ergün -%51.6 ( manisa,mhp)
8. alinur aktaş -%49.6. ( bursa,akp)
9. yılmaz büyükerşen-%49.1 ( eskişehir,chp)
10. fatma şahin %48.7 ( gaziantep,akp)

ders çalışmakmış bu. siz siz olun okul işlerini çok geçe bırakmayın ahali. kafa cidden kaldırmıyor.

ankara'da bahçelievler'den batıkent'e yürümüştüm bir keresinde. yaklaşık 16 km.

her isme her ilde rastlamak mümkün olduğu gibi bazı isimler bazı illerle çok daha fazladır. örneğin:

mevlüt : konya

müslüm: şanlıurfa

cemal: trabzon

balıkesir yöresinde çok güzel bi kelime kullanırlar yalakalar için:
(bkz: kovalak)

pirinç pilavı pişirme noktasında da pek çok sıkıntıya gebe olmakla birlikte bulgurun tadını vermemektedir. bulgurun domatesli, patlicanlı meyhane pilavı hali ise pilavdan çok daha ötedir.

insanın yaşı olgunlaştıkça farkına vardığı yadsınamaz hakikattir.

hayatında olumlu ya da olumsuz bir şeyler olur ve bunların istemsiz şekilde hayatında tesiri de olur. paylaşmak istersin anne babanla hafiflemek için ya da sorumluluk bilinciyle anlatırsın. esasen yaptığın şey serde naiflik barındırır, bununla beraber ağzından çıkan cümleler kendinin değildir artık. onların da tuttuğu bir halat olmuştur bunlar.

farzı misal onlar dost olsalar "bu halatı nerden çekmem gerekir?" diye sana sorarlardı ya da seni senden daha iyi tanıdıklarını bildikleri (?wtf?) için bir şey yapmaya girişmeleri beklenmezdi. nihayetinde ipin nereden çekileceğini kendi hayat saikleriyle yaparlar ve daha üzücü olanı bunun kendi hayatları olmadığını çoğu zaman fark etmeden yaparlar.

"şunun ucundan tusana" diye onlara verdiğin halat gün gelir seni sıkmaya başlar. bir gün fark edersin nefes alamaz olmuşsun ve bilincini kaybetmişsin. o andan sonra aldığın nefesin hükmünü sorgulayamazsın bile. bravo, yaşarken intihar ettin (!)

şahsen bu hususta en nefret ettiğim şey anne babamdan "aferin" lafını duymak oldu. artık anlıyorum bu lafı duyunca bir şeyleri doğrudan doğruya yanlış yapıyorum. aferin lafı, benim istediğimi yaptın demekti çünkü.

hayırlı evlat olmaya çalışmak dünyada bir insanın kendisine yapabileceği en aptalca şey. yaptım, ordan biliyorum.

avrupa'da herhangi bir şehirde mutlaka '' ....'nın istiklal'i ''denen bi cadde mutlaka vardır. aslında olmasa bile biz bi caddeyi mutlaka istiklal'e benzetiriz.* mesela Knez Mihailova Caddesi. belgrad'a gidip de bu caddeyi istiklal'e benzetmeyenini görmedim.

böyle muhabbet sohbet, bi sigara yakacak üstüne. o yakmanın üstüne yakmamak olmaz olacak. öyle bir yakma. aklıma ilk gelen erkan can oldu.

(bkz: nerde kalmıştık ?) *