interaktif sözlükler ocak 2018 sıralaması ile karşınızdayız. ekşi sözlük her zamanki gibi birinci sırada. arkasından uludağ sözlük geliyor. instela ise yerini dünya sözlük'e kaptırdı ve 4. sıraya indi. kutup sözlük ise 5. sırada. galatasaray sözlük ise 6. sırada ve zengin sözlük'de tekrar sıralamada yerini alıp 7. sıraya yükselmiş durumda. kulzos, nar sözlük ve yeni sıralamamıza katılan gezgin sözlük ilk 10'u oluşturuyor.

interaktif sözlükler ocak 2018 sıralaması'na ve açıklamalara ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz:

sıralamaya dahil olamayan; ancak yazarlardan gelen talepler doğrultusunda oluşturulan

interaktif sözlükler - gümüş lig ve açıklamaları için buraya tıklayabilirsiniz.

http://interaktifsozlukler.com/ şubat 2018 sıralamasında görüşmek üzere.

italyan heykeltıraş. en önemli eseri olan rahibe teresa 'nin vecdi, roma'da santa maria della vittoria kilisesinde bulunmaktadır.

kariyerine belgesel yönetmenliği ve senaryo yazarlığını da eklemiş başarılı yönetmen. çok narin ve derin işleyişiyle kendi varoluş sorgulamasını kendince paylaşıyor her filminde...
'the thin red line' ve 'tree of life' gibi çok kuvvetli iki drama örneğini gayet sade ve nötr bi' anlatım tekniği ve inanılmaz kaliteli video çekimleri ile bizlere sunuyor. bu iki muazzam filmini mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.

bir tek bende mi oluyor diye düşündüğümdür. çok mu salak duruyorum lan acaba her başlığın altında bir entry diye kendi kendime sorduğumdur. aga ne yapayım sözlük yeni, sözlük taze, ortamı da güzel. e ileride de çok değerlenecek buralar belli. yalnız başıma değilim değil mi? i will never walk alone dimi gezginsozluk?!

Kayseri parkta açılacağı haberini almış bulunmaktayım. Kayserideki arkadaşlara şimdiden hayırlı olsun artık fiyat/performans açısından kaliteli ürünlere kavuşacağız.
Açıldığını görenler yeşillendirirse sevinirim, malum kayak malzemeleri alacağım belki indirime filan denk geliriz.

anadolu grubu yönetim kurulu başkanı tuncay özilhan'ın devletten isteği.

neymiş efendim, geçen seneye göre satışlar %5.7 oranında düşmüş, devlet vergi kaybına uğramış ve bundaki en büyük sebep de evde yapılan biralarmış. o yüzden evde yapılan biralara vergi getirilsinmiş miş miş.

gerçekten saçmalığın daniskası.

insanlar zaten ota boka fahiş rakamda vergiler ödüyor, sen devlete vergileri düşür diyecekken vergi getir diyorsun.
adam zaten birayı uygun fiyata alsa evde bira yapmayacak.

hayır yani bunu düşünmek çok mu zor?

ya sabır.

link

ingilizce karşılığından dolayı, elimizde olmadan ya da farkında olmadan yapılan ırkçılıktır.

ırkçılık olmadığını savunan da büyük topluluk var. (bkz: zanzibar) (bkz: nigger)

anadolu grubu yönetim kurulu başkanı tuncay özilhan'ın kendi portföyündeki biraların satışının yıllık bazda %5 düşmesinden sonra hükümet yetkililerini "Evde bira üretimi vergi kaybına da neden oluyor." şeklinde uyarmasından sonra aklıma gelen dahiyane, devlet kurtarıcı, kalkındırıcı, sosyalleştirici, tüy dikici fikr-i şahane.

efendim ne o öyle evimde oturayım, ucuz yollu karnımı doyurayım, üç beş kuruş cebimde kalırsa da bira kurar ucuz yollu kafayı bulurum. kardeşim sen ot musun? hiç mi sosyalleşme ihtiyacın yok? çık dışarı iki lafın belini kır dostlarınla, yeni insanlar tanı. evliysen hiç mi sıkılmadın eşinden, çocuğundan? çık belki maaşın 1600 lira. ne düşüneceksin kira, fatura falan? sultan süleyman'a kalmamış bu dünya. sana mı kalacak? bak keyfine ya.

evde yemek vatan hainliğidir. vergi kaçırmaktır. git esnafı sevindir. devleti geçindir. millet devlet içindir. sakın aklından çıkarma.

Öve öve bitirilemiyor bu yolculuk martta ben de katılacağım, bilgisi olanlar az bi yaklaşsın başlığın altına.

Stefan Zweig son zamanlarda o kadar popüler oldu ki merak edip 10-12 kitabını aldım. Şu an 5-6 kitabını okuduktan sonra farkettiğim Zweig’in tam bir ahlak ve namus bekçisi eril/erkil biri olduğu oldu. Her kitabında kocasını aldatma, yasak aşk, evlilik dışı ilişki ve çocuk gibi toplum tarafından ahlaksızlık olarak görünen kadınların davranışlarını anlatıyor. İşin ilginci ise erkekler olay örgüsünde ortadan kaybolarak sanki tek suçlu kadınmış gibi kurgulanması. Kadına karşı şiddetin arttığı bu dönemlerde bu Zweig denen adamın kitaplarının neden bu kadar popüler olduğunu anlamak zor. Özellikle de kadınlar tarafından okunuyor. Zweig’in kitapları kadına düşmanlığı arttırır. Okunmasını kesinlikle tavsiye etmemek gerekiyor.