yönetmenliğini Ertem Eğilmez'in üstlendiği, Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı romanından uyarlanan 1975 çıkışlı Türk filmi.

Jenerik müziği dıt dııt dıdıdıdıdıt dıtdıdıdıdııdıt dırırırırıırırırır şeklinde hafızalara kazınmıştır.
güzel sanatların bir dalı olarak, izleyiciye göstermeye uygun olan filmleri gerçekleştirme ve yaratma sanatı.

Fransızca kökenli cinématographe den türetilmiştir.
karamelize, yumuşak susamlı ekmeğinin içerisinde doğru miktarda baharatlanmış kızarmış iki adet eti, iki dilim lezzetli peyniri, iki adet salatalık turşusu, ketçapı, hardalı ve taze soğanıyla lezzetlendirilmiş, doğru süslenmiş iştah açıcı bir mc donald's hamburgeridir. iri yapılı insanların tercih etmesini öneriyorum.
Edirne'de bulunan kısaltması "tü" olan devlet üniversitesidir. 1982 yılında kurulmuştur.
2006 yılında Uşak'ta kurulan devlet üniversitesidir. Kısaltması filan var mı bilmiyorum, halen daha inşaatları sürüyor, gelişmeye devam ettiği söyleniyor.
mutlaka okunması gereken bir Metin Solmaz yazısıdır.
gündem hakkındadır. en ilginci ise yazıda interrail türkiye' den bahsetmektedir. haklıdır, güzel araştırmıştır.

'' Bu arada bana sorarsanız gençler varken umut var. Gezi konusunu açmayacağım. Daha güncel bir örneğim var. 300 bin kişilik İnterrail Türkiye diye bir Facebook grubu var. Bir yığın da alt grup… Türkiyeli gezginler bilgi alışverişi yapıyorlar orada. Muhabbet ediyorlar, anılarını anlatıyorlar, dayanışıyorlar, beraber faaliyet düzenliyorlar. Müthiş örgütlüler. Girin bir bakın neler yapıyorlar. Dünyanın bir ucunda birisine avukat gerekiyor, şıp buluyorlar. Öbürü bir yerde çantasını unutuyor, hop alıyorlar. Beraber geziyorlar, eğleniyorlar. Şapkanız uçar. Her siyasetten insanın, daha doğrusu “akılların” birlikte yaşaması olayını, “kimseye zararı dokunmadıkça her şey serbesttir” hukukunu çoktan hayata geçirmişler. Bizler, bir ortak bildiriyi yüz bin kere değiştirmeden yazamazken; onlar, yüz binlerce kişi bir çeşit anayasa ve konsensüs dahilinde neredeyse hiç maraz çıkmadan “her şey serbest” yaşayıp gidiyorlar. Grup kuralları “pek de kurallarımız bulunmamaktadır” diye başlıyor. Homofobiyi adıyla anarak ayrımcılığı ve hakaret, reklam gibi rahatsızlık işini yasaklamışlar. O kadar. Bir erkek sarkıntılık mı yapıyor, yahut anlamsız para hesabına giren, başka türden bir zibidilik yapan mı var? Birisi “çomar detected” diyor ve hop, muhabbete boğuluyor konu. Yapan, çaresizlik içinde “ortama uyuyor”. Başka bir yığın yazılmış yazılmamış, pek çoğu oluşmuş konvansiyonları, kendi jargonları var.

Bir arada iyi vakit geçirmenin bin türlüsünü bulmuşlar. Batılılar gibi hazıra konmadıkları, memlekette “bir gezme geleneği” bulunmadığı için her bir şeyi sıfırdan bulmaları gerekmiş. Bu yüzden batılı benzerleriyle karşılaştırılamayacak kadar yaratıcılar. Hepsini başka bir yazıda ayrıca anlatacağım. ''

yazının tamamı
dahi anlamındaki ''de, da'' ve öncesinde kullanılan kelime (başlığı açma sebebidir. çoğu yazarımızın buna dikkat etmediğini üzülerek gözlemledim. belki bu başlıktan sonra farkındalık bir nebze olsun artar)
mutsuz çiftler.
pizza ve üzerindeki ananas.
Manipülasyonu insanların kendi bilgi ve öğretileri dışında bu kişileri etkileme ve yönlendirme şekilde tanımlayabiliriz. Bu etkiler ve yönlendirme sonucunda insanlar manipülasyonu yapan kişi veya kurumun istekleri doğrultusunda davranış ve kanaat değişikliğine gidebilirler. Ayrıca manipülasyon kavramı yönlendirme, etki altına alma gibi daha çok zihinsel faaliyetleri açıklamada kullanılan bir kavramdır. Haberin içeriğine müdahale etme eylemine manipülasyon denilmektedir. Haberi manipüle etmek içeriğine müdaheledir.
Manipülasyon daha çok holding basınında ve tekelleşme durumunda sıkça görülmektedir. Manipülasyon sadece haberde değil, diğer yazınsal türlerde de gerçekleştirilmektedir. Manipülasyonu yapan şayet basın mensubu ise, bu eylemiyle özgürlük dışında, iletişim etiğine de ters düşmüş olur. Elde edilen bilgilere göre manipülasyon, kitlelerin belirlenen hedefle uyum içinde olmalarını sağlamak amacıyla psikolojik süreçler kullanılarak yapılan bir iletişim tekniğidir, bu etkinlik tek taraflı olmaktadır. Tek taraflı olan bu etkinlikte çeşitli bilgiler ve düşünce kalıpları bireylere aktarılır.
Bireylerde arzu edilen duygu, düşünce veya davranışı oluşturabilmek için bilgiler; kitle iletişim araçlarının yardımıyla ya çarpıtılarak, eksiltilerek, çoğaltılarak, ya da abartılarak ve çeşitli mitler kullanılarak ve bu mitler çeşitli dayanaklarla desteklenerek topluma empoze edilir
Nefret söylemi kavramı günümüzde ifade özgürlüğünün istisnalarından biri olarak kabul görmektedir. Bu söylem türü Batı demokrasilerinin hemen tümünde yaptırıma bağlanmakta ve bu eğilim uluslararası insan hakları hukuku mekanizmaları tarafından taraf devletin takdir alanı içerisinde kabul edilmektedir. Bu genel geçer tutumun tek istisnası ise Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) karşımıza çıkmaktadır. ABD hukuk sisteminde nefret söylemi ifade özgürlüğünün bir parçası olarak kabul edilmekte ve bunun sınırlanması çok istisnai koşullarda mümkün olmaktadır.