star wars serisinin birkaç gün önce vizyona girmiş, serinin 8. filmidir. bu seride, kylo reni maskesiz izleyebiliyoruz. savaş sahneleri iyi, konusu klasik star wars. birkaç beklenmeyen şey yaşatarak, klasik star warstan dışarı çıkan tarafları olsa da, en azından benim için tatmin edici diye nitelendirilecek seviyedeydi. yalnız, bence disney, marvel serilerinden biraz fazla etkilenmiş, kahramanlığı olması gerektiğinden bi tık daha ön plana çıkarmış. öyle eski filmleri kadar ilgimi çekmese de, izlenesi efenim.
alakam olmamasına rağmen, karaborsacılık işi erbabı olsaydım satmayacağım bilet genco erkal'ın oynadığı herhangi bir tiyatro oyunu bileti olurdu. oyuna muhakkak giderdim, fazla aldıysam da sevdiğim bir arkadaşıma hediye ederdim.

onun dışında her türlü konser, maç, etkinlik vb. biletini (aldığım fiyatın üstünde olması kaydıyla) üçüne beşine bakmaz okuturdum.
uzun uçak yolculuklarından sonra oluşan bok gibi psikolojik ve fiziksel durumun adı.

vucudun biyolojik saatinin gidilen yere uyum saglamama durumu. yani böyle olmayabilirde.

Yapılan araştırmalar uzun süreli gündüz uçuşlarında bu problem, gece uçuşlarına göre daha fazla olduğu ortaya konmuş. Normalde vücudun biyolojik saati yerel saatle uyum halinde oluyor. Akşam olunca uyku geliyor, sabah saatlerinde de acıkılıyor. Uzun bir rotayı kat ederek günün farklı bir zaman birimine geçince vücudun biyolojik saati mevcut yeni saat dilimine uyumda zorlandığından jet lag hali ortaya çıkıyor.

Örneğin İstanbul’dan Bangkok’a ortalama uçuş süresi 9 saat 15 dk. kadar. İstanbul’dan 20:10’da uçağa bindiğinizde İstanbul saatiyle sabah 09:25 gibi Bangkok’a varıyorsunuz. Oysa aynı vakitte İstanbul’da saat öğleden sonra 17:00 civarını gösteriyor. Bir süre sonra tekrar yatma zamanı geliyor. Yatağa girdiğinizde biyolojik vücut saati hala öğleden sonrasını zamanına ayarlı olduğundan uykuya dalamıyorsunuz, diğer yandan gündüz olduğunu da gördüğünüzden beyin bu noktada karmaşa yaşıyor. Kontrolü bedeninize bıraktığınızda biyolojik saatiniz yeni duruma uyum sağlaması 8 saatlik zaman dilimi farkı için 4-5 gün gibi bir süreyi alıyor. Bu durumun ne kadar tatsız olduğunu hayal edin.
laos demokratik halk cumhuriyeti başkenti (bkz: vientiane )dir.

kapıda vizesi türkler için zulüm olan asya ülkelerinden biridir. türklere bir kıllıkları var ama anlamadım.

Bangkok→ Vientiane→ Vang Vieng→ Luang Prabang→ Pakbeng→ Oudom Xai→ Luang Nam Tha→ Udomxai→ Nong Khiaw→Luang Prabang→ Phonsavan→ Vientiane→ Bangkok gibi bir rota izleyebilirsiniz.
Son zamanların en büyük mobil oyunlarından bir tanesidir. dünya üzerinde oynanan en büyük mobil oyundur. Binlerce TL değerinde ödüllerin verildiği turnuvaları dünyanın bir çok yerinde yapılmaktadır. Oyun strateji oyunudur. Dengeleri premium üyelere göre çok iyi ayarlandığından oyunda içerik satın almadan çok rahat bir şekilde oyunu oynayabilir ve içerik satın alanlara karşı galip gelebilirsiniz. Oyunda dengeler mükemmeldir.
Tok olan açın halinden anlamaz derler; ama bazen, aç olan da açın halinden anlamıyor…
ÜNLÜ BİR TABLOYA BAKTIĞINIZDA, YAPAN RESSAMI BİLEMİYORSANIZ, KOLAYI VAR...

- Resimdeki kadın erkek, alayının poposu değirmen taşı kadar büyükse; Rubens
- Resimdeki adamlar, şaşı, kıvırcık saçlı ve travestiye benziyorsa; Caravaggio,
- Eğer herkesin vücudunda “töööbe bismillah, n’oolmuş lan buna” dedirten bariz bir tuhaflık varsa; Picasso,
- Resim, kafanızın trilyon olduğu bir gece veya sabaha dair hatıralar gibiyse; Dali,
- Resim karanlık ve insanların suratında kabızlıktan ölüyormuş gibi bir ifade varsa; Titian,
- Resimde çok çok fazla insan var ve insanlar normal görünüyorlarsa; Bruegel,
- Herkes, kadınlar da dâhil %80 Putin'e benziyorlarsa; Van Eyck,
- Resimdeki insanlar, tozlanmış da grup seks yapıyormuş gibi görünüyorlarsa; Bosch,
- Herkes, solgun sokak lambasının altındaki ayazda kalmış mezarlık iti gibi görünüyorsa; Rembrandt,
- Resimde oraya buraya serpiştirilmiş en az 3 melek ve kuzular alan varsa; Boucher,
- İnsanlar çıplak, güzel ve üst üste yığılmışsa; Michelangelo,
- Balerin varsa; Degas
- Resim keskin, koyu renk, mavimsi, insanlar sakallı ve açlıktan geberiyomuş gibi görünüyorsa; El Greco,
- Tek gördüğünüz, magirus tamponu gibi yekpâre kaşlı bir kadınsa; Frida,
- İnsansız, benekli benekli bir doğa anlatımıysa; Monet,
- Kafaları güzel, mutlu parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Renoir,
- Kafaları güzel, mutsuz parti insanlarının olduğu bir ortam ise; Manet,
- Arka plan "Yüzüklerin Efendisi"ni anımsatıyorsa, ortalıkta tuhaf mavi bir sis varsa ve saçlar asla fön konmamışçasına kıvırcıksa; Da Vinci,
- Rengarenk boyanmış excel sayfası gibi birşeyse; Mondrian,
- Bakar bakmaz, “hadi lan, bunu ben de yaparım” diyorsanız; Miro’dur.
Gezgin insanlarda rastladığım bir durum. Kendi örf adetinden sıyrılıp herşeyi anlama ve empati yapma yeteneği yapan insan. Bir lgbt bireyi anlamaya çalışan, içki öncesi dua eden insanlara eşlik eden, bir siyahi vatandaşa sarılıp öpen, herhangi bir dili anlamaya ve konuşmaya çalışan güzel insandır. benimde olmaya çalıştığım bir durum ve ne kadar olabildiğimi bilmiyorum. En sevilen gezgin tipi ve özendiğim kişilerdir.
65 yaş üstü insanlar için uygulanan bedava ulaşım hizmeti için gençler tarafından yazılan iğrenç yorumları kınıyorum. Sabah gözüme çarpan iğrenç yorumlar karşısında hem bu ülkenin hem dünyanın geleceğine ilişkin bir kez daha tüm umutlarımı kaybettim. Yolsuzluğun, rüşvetin, şatafatın bu kadar 'kurumsallaştığı' Türkiye'de az sayıdaki sosyal hizmetten birine böyle hayasızca saldırmak için gerçekten çok kötü kalpli olmak gerekiyor.