müziksiz kamp olmaz. hadi listeyi oluşturmaya başlayalım
(bkz: angus&julia stone) - a heartbreak
(bkz: angus&julia stone) - a heartbreak
tasarımı çok güzel olan, video içerik sitesi.. (bkz: internethaber) bünyesinde çalışmakta.
İnsanların, biryere otobüs veya uçakla gittiğiniz zaman, diğer insanlardan potansiyel olarak duyduğu cümlelerden biridir. Genelde bu cümleyi kuran insanlar, hayatında birkaç kez otostop çekmiş, otostop kültürünü çok benimsemiş ve herkesin heryere otostopla gitmesi gerektiğini düşünen kişilerdir. kafasında gezginlikle otostopu eşleştirmiş, otobüs veya uçakla seyahat eden insanları gezgin olarak görmemeye başlamışlardır.
Heyecanınızı anlıyorum, ama otostop bir tercihtir. Nice gezginler otostop çekmeyi de hiç sevmez. Bazen enerjin düşük olur, bazen acelen olur, bazen de sadece istemezsin. Bu, kahve seven insanın, her içeceğinin kahve olmayacağı gibi birşey.
Biraz kafaları genişletelim, bakış açımız gelişirse, gezdiğimiz yerden de daha çok zevk alırız.
Dipnot: tren ve vapur kelimeleri, bilerek kullanılmamıştır. Çünkü karşılaştığım bu tipler, kabul edilebilir buluyor.
Heyecanınızı anlıyorum, ama otostop bir tercihtir. Nice gezginler otostop çekmeyi de hiç sevmez. Bazen enerjin düşük olur, bazen acelen olur, bazen de sadece istemezsin. Bu, kahve seven insanın, her içeceğinin kahve olmayacağı gibi birşey.
Biraz kafaları genişletelim, bakış açımız gelişirse, gezdiğimiz yerden de daha çok zevk alırız.
Dipnot: tren ve vapur kelimeleri, bilerek kullanılmamıştır. Çünkü karşılaştığım bu tipler, kabul edilebilir buluyor.
Kıbrıs Lefkoşa-Haspolat'da bulunan özel bir üniversitedir. Sahibi Mete Boyacı'dır. Tahminen Kıbrıs'ın tam ortasında bulunuyor ve adanın en kurak yeridir.
Geçenlerde afet-i devran sarışın rus arkadaşım ile gezerken ona gayrı-ihtiyari İzmirin kızları çok güzeldir dedim. Oda hani neredeler diye sordu bende bak şimdi görürüz dedim, 2 saat kordonda dolaştık. Sonuç bir tane bile güzel kız göremedik. Bende son çare güzel kızlar uyuyordur dedim şimdi, ne diyeyim.
(bkz: evliya çelebi) rüyasında peygamberimizi görür ve ona dil sürçmesiyle dediği ve seyahatnamede geçen söz. ona evliya denmesinin sebebi de budur. O zaman ne diyoruz kardeşlerim hep bir ağızdan ''seyahat ya resulallah''
(bkz: budapeşte)
Gellert hill’den aşağıya doğru baktığınız anda nefes kesici budapeşte manzarası sizi büyüler. köprülerinin ve parlementonun tuna nehri üzerindeki yansıması içininizde bir oyş etkisi bırakır.
Gellert hill’den aşağıya doğru baktığınız anda nefes kesici budapeşte manzarası sizi büyüler. köprülerinin ve parlementonun tuna nehri üzerindeki yansıması içininizde bir oyş etkisi bırakır.
gezgin olanların olabildiğince hafif almasını tavsiye ederim. extra 100 gram 2 saat sonra 5 kilo gibi hissettiriyor. eğer kampçıysanız kilo çok fark etmeyebilir gezgine göre. konfor verecek bir çadırı tavsiye ederim. çadırı ne zamanlar kullanacağınız da önemli tabiki. 5 mevsime kadar olan çadırlarınızı ihtiyacınıza göre alabilirsiniz.
ben hem kamp yapmayı hem de gezmeyi sevdiğimden ve öğrenci olduğumdan hafif, konforlu, 4 mevsim ve ucuz olan naturehike cloudup 2 kullanıyorum. tavsiye ederim. bunun dışında marmot, husky, ferrino da kendini kanıtlamış markalardır.
ben hem kamp yapmayı hem de gezmeyi sevdiğimden ve öğrenci olduğumdan hafif, konforlu, 4 mevsim ve ucuz olan naturehike cloudup 2 kullanıyorum. tavsiye ederim. bunun dışında marmot, husky, ferrino da kendini kanıtlamış markalardır.
evet arkadaşlar annem bugüne kadar 100'ün üzerinde yabancı misafir ağırladı ve ingilizcesi olmamasına rağmen hepsiyle çok güzel anlaştı. şuanda da evini erasmus öğrencileriyle paylaşıyor. nasıl mı ?
hikayenin başına dönecek olursak; ben yıllardır couchsurfing etkinlikleri düzenliyorum haliyle hergün neredeyse misafirim oldu bugüne kadar. evin kapasitesi yetmediği bir gün annemi arayıp durumu izah ettim. kabul etmesiyle başladı bu döngü.. artık o kadar sıradanlaşmıştı ki anneme gönderdiğim misafirler; haftada 3-4 kişiyi buluyor sayı düştüğünde annem sitem ediyordu. anneme ''anne nasıl anlaşıyorsunuz'' dediğimde ''her şey için dil mi gerek oğlum anlaşmak istedikten sonra anlaşırsın'' dedi. bir gün annemin turist ile iletişimine şahit oldum. kadın gayet rahat ve güvenle vucut dilini kullanıyor bazı ingilizce komutları da öğrenmiş (come, go, eat, sleep vb) araya da onları serpiştiriyordu. sanırsın türkçe sohbet ediyor. bir gün ''sen yurtdışına gitsen hiç zorlanmasın'' diyorduk kadın yine özgüvenli bir şekilde ''geze geze 3-5 kelime öğrenirsin eee bir de vucut dilini kullandın mı iş bitti. neden bu gençler dil bilmiyorum diye özgüvensiz oluyorlar'' dedi ve biz dumur... şuanda da 2 erasmus öğrencisi kendisine eşlik ediyor. onlar anneme ingilizce annemde onlara türkçe öğretiyor..
bu anlattığım hikaye sahibi annem 50 yaşında. sağlık sorunları olmasa yurtdışına çıkacaktı. parayı ve dili öne sürenlere yaşantısını anlatıyor.
(bkz: gezginanne)
hikayenin başına dönecek olursak; ben yıllardır couchsurfing etkinlikleri düzenliyorum haliyle hergün neredeyse misafirim oldu bugüne kadar. evin kapasitesi yetmediği bir gün annemi arayıp durumu izah ettim. kabul etmesiyle başladı bu döngü.. artık o kadar sıradanlaşmıştı ki anneme gönderdiğim misafirler; haftada 3-4 kişiyi buluyor sayı düştüğünde annem sitem ediyordu. anneme ''anne nasıl anlaşıyorsunuz'' dediğimde ''her şey için dil mi gerek oğlum anlaşmak istedikten sonra anlaşırsın'' dedi. bir gün annemin turist ile iletişimine şahit oldum. kadın gayet rahat ve güvenle vucut dilini kullanıyor bazı ingilizce komutları da öğrenmiş (come, go, eat, sleep vb) araya da onları serpiştiriyordu. sanırsın türkçe sohbet ediyor. bir gün ''sen yurtdışına gitsen hiç zorlanmasın'' diyorduk kadın yine özgüvenli bir şekilde ''geze geze 3-5 kelime öğrenirsin eee bir de vucut dilini kullandın mı iş bitti. neden bu gençler dil bilmiyorum diye özgüvensiz oluyorlar'' dedi ve biz dumur... şuanda da 2 erasmus öğrencisi kendisine eşlik ediyor. onlar anneme ingilizce annemde onlara türkçe öğretiyor..
bu anlattığım hikaye sahibi annem 50 yaşında. sağlık sorunları olmasa yurtdışına çıkacaktı. parayı ve dili öne sürenlere yaşantısını anlatıyor.
(bkz: gezginanne)