İzmir’in ilçesidir. Çocukken kavak yelleri dizisiyle adını duyduğum ve merak duygumu tetikleyen yer. Geçtiğimiz yaz ayında gezip muazzam bir koyunda kamp yaptık. Cidden enfes bir semt.
-umarım- korona belasından kurtulmuş olarak gerçekleşmesi muhtemel bu yılki festivalde görmek istediğim sanatçılar, önceki yıllardan çok da farklı değil ama tabii ki geçen yılı festivalsiz ve konsersiz geçirmiş bünye misliyle eğlenmek ister. klasik festival line-uplarının yanı sıra sahne performansları muazzam olan ve pek de hatırlanmayan birkaç isim ekleyeyim.

(bkz: second)
(bkz: patron)
(bkz: ati242)
(bkz: ben fero)
(bkz: ceg)
(bkz: lil zey)
(bkz: emir taha)
yoga ve meditasyon için kullanılan ve takı asksesuarları olarakta işlenilen çeşitleri vardır. taşların da insanlar gibi iyi-kötü enerji verdiğine inanıyorum. doğal taşlarla oluşturulan bilekliklere ayrı bir ilgi duyarım. yeşil akik taşlı bileklik modeline baktığımızda şifalı ve iyileştirici özellikler göstermektedir. her taş kendine özeldir.. pozitif enerjiyi doğadan karşılamak derim sadece.
ömür iklim demir'in hikâye kitabı. Son yıllarda okuduğum en iyi öyküler. Fakat bir yerde eksiklik var belki de fazlalık. Anlatmayı seviyor.

Ama yazarlık rüştünü romancı olarak ispatlayacak sanki.
sol frame'de kudurtucu başlıklara ihtiyacı vardır sözlüğün.

bir kaç gerek sağcı gerek solcu gerek gezgin kudurtucu başlıkların açılmasıyla sözlükte bir hareketlenme başlayacaktır.

şayet kimse beni kolluk kuvvetlerine şikayet etmeyecekse bu görevi seve seve üstlenirim.

eğer hala hareketlenmezse de bazı entryler girerek sözlüğün kapatılmasına yol açarak, twitter'da #freegezginsozluk tag'inin oluşmasına vesile olurum ve sözlüğün reklamı yapılmış olur.
telifsiz fotoğrafları kullanabileceğiniz 2 milyondan fazla fotoğrafın bulunduğu web sitesi.
başlığın tam hali "bir gün öncesinde saray'ın bahçesinde elektrikli otobüs ile gezinti sırasında elektrikli araçlar sektörün geleceği diye demeç veren iktidar partisinin ve ülkenin başkanının ertesi gün hiç bir şey olmamış gibi elektrikli araçlarda özel tüketim vergisini 4 kat artırması" olacaktı. (bu kadar uzun başlık da çüş deve olurdu zaten)

türkiye'ye özgü bir durumdur, "bu topraklarda vergi yetişir" anlayışı bu düşüncenin temel pirensibini oluşturur. ülkede gelecek görüyor musunuz sorusuna olumlu cevap vermeyi maalesef imkansız hale getirmektedir.

genel anlamda elektrikli araca binmek lüks müdür değil midir inanın bilmiyorum. kyoto protokolüne göre 5 km altında olan her mesafeye yürüyerek gidilmesi salık verilirken bizim milletin bugün her yere şahsi araç ile gitmesi gerçeği bir köşede dursun, elektrikli araç da alsanız gelecekte de terinizin son damlasına kadar vergiye çalışacaksınız mesajı verildiği aşikardır.

son söz: ülkemi seviyorum fakat ülkeme inanmıyorum. bunu bana hissettirenler utansın.