uzun süredir tarkan'ın sloganlı, atasözü-deyimler sözlüğü parçalarını sırf tarkan olduğu için dinleyen beni mutlu etmiş parça. diğerleri kadar başta ses getirmeyecektir fakat çok daha uzun süre dinlenecektir eminim.
ozan çolakoğlu'nun yaptığı altyapıdaki ufak modern tınılar da gayet hoş. parçanın önüne geçmemiş.
tarkan tatlı bir yaz parçası yapmış. gayet de güzel olmuş. son yıllarda yaptığı en dinlenebilir parça olabilir. tabii kendine ait imzaları da unutmamış fark edeceksinizdir. *
"gel de aşkın gönlünü alalım"
spotify
ozan çolakoğlu'nun yaptığı altyapıdaki ufak modern tınılar da gayet hoş. parçanın önüne geçmemiş.
tarkan tatlı bir yaz parçası yapmış. gayet de güzel olmuş. son yıllarda yaptığı en dinlenebilir parça olabilir. tabii kendine ait imzaları da unutmamış fark edeceksinizdir. *
"gel de aşkın gönlünü alalım"
spotify
turknet'in mayıs ayında yaptığı zamma "artık yeter" diyerek bu firmaya geçtim. tabii ki bu firmanın da zam yapması gerekeceğini biliyordum ama zaten halihazırda da turknet'ten daha ucuz bir çözüm olduğu için zamlansa da turknet'i geçmeyeceğini düşündüm ki firma zam yapana kadar turknet ikinci zammı yapıştırdı. zam oranlarına bakılacak olursa turknet %80, internet kutusu %25 zam yapmış oldu hem de üç ay geriden gelerek. buradan artıdayız.
hizmet konusuna gelecek olursak turknet'in %40'lık zammından sonra büyük bir ilk dalganın gelmesiyle az kişiye hizmet veren bir şirket olmaları sebebiyle başlarda kaliteyi stabil tutmakta zorlandılar fakat çok da uzun sürmeyen bir süreçte bunları büyük ölçüde çözdüler. hala saçma olaylar da dönmüyor değil (fatura ödeyince internetin kesilip tekrar bağlanması, birkaç gün modemin fişi çekilse müşteri hizmetlerine söylemeden internete girememe vs.)
bugünlerde turknet'e ikinci zammın ve diğer iss'lere gelen zamların da belli olmasıyla ikinci dalgayı yaşıyor ve söylemlerine göre sistemlerine saldırılar sözkonusu. tabii ki olabilir ama bu da çözülebilir olmalı ki turk telekom ve turknet bu gibi sebeplerle artık ortaya çıkmıyorlar. müşteri artışına paralel olarak güvenlik ve hizmet yatırımlarını da kar ölçüsünde artırmaya devam etmeleri gerekli.
son tahlilde, yaklaşık üç aylık kullanıcı deneyimim büyüyen bir firma olmaları sebebiyle henüz negatife dönmüş değil ama büyük firmalardan biri olsaydı affedilir olmazdı.
hizmet konusuna gelecek olursak turknet'in %40'lık zammından sonra büyük bir ilk dalganın gelmesiyle az kişiye hizmet veren bir şirket olmaları sebebiyle başlarda kaliteyi stabil tutmakta zorlandılar fakat çok da uzun sürmeyen bir süreçte bunları büyük ölçüde çözdüler. hala saçma olaylar da dönmüyor değil (fatura ödeyince internetin kesilip tekrar bağlanması, birkaç gün modemin fişi çekilse müşteri hizmetlerine söylemeden internete girememe vs.)
bugünlerde turknet'e ikinci zammın ve diğer iss'lere gelen zamların da belli olmasıyla ikinci dalgayı yaşıyor ve söylemlerine göre sistemlerine saldırılar sözkonusu. tabii ki olabilir ama bu da çözülebilir olmalı ki turk telekom ve turknet bu gibi sebeplerle artık ortaya çıkmıyorlar. müşteri artışına paralel olarak güvenlik ve hizmet yatırımlarını da kar ölçüsünde artırmaya devam etmeleri gerekli.
son tahlilde, yaklaşık üç aylık kullanıcı deneyimim büyüyen bir firma olmaları sebebiyle henüz negatife dönmüş değil ama büyük firmalardan biri olsaydı affedilir olmazdı.
azerbaycan'da (ve muhtemelen çoğu bdt ülkesinde) horoz hayvanı ve açık-mavi renkle özdeşleştirilen durum. sebebi -topluma sızan- çete kültürüdür.
goluboy (açık mavi) renk; argoda pasif gey iken , petuh (horoz) hapishane jargonunda en düşük kasttaki kişi anlamına geliyor (en düşük kasttakiler aynı zamanda seks kölesidir).
bu tarz seylerin kentleşmeyle, hipsterlaşmayla birlikte sönümleneceğini beklersin lakin öyle değildir.
"boydan boya açık mavi giyinme. bizde iyi değil"
-bunun horoz logolu olan modeli var mı?
(reyon görevlisi güler)
+biz azerbaycan'da horozlu kıyafetleri pek giymeyiz;)
goluboy (açık mavi) renk; argoda pasif gey iken , petuh (horoz) hapishane jargonunda en düşük kasttaki kişi anlamına geliyor (en düşük kasttakiler aynı zamanda seks kölesidir).
bu tarz seylerin kentleşmeyle, hipsterlaşmayla birlikte sönümleneceğini beklersin lakin öyle değildir.
"boydan boya açık mavi giyinme. bizde iyi değil"
-bunun horoz logolu olan modeli var mı?
(reyon görevlisi güler)
+biz azerbaycan'da horozlu kıyafetleri pek giymeyiz;)
Daha önce çalıştığım kurumda, yöneticim pozisyonunda çalışan hırboda birden fazla kez gördüğüm andavallık.
İşbu entryde telefonu konuşma amacıyla kullanmaktan söz edilmemektedir. Dangalak bir taraftan işiyor diğer taraftan maillere bakıyor, ne bileyim sosyal medyada haber okuyor. Kendince zaman kaybı bu dakikayı anlamlı hale getiriyor. Temizlik filan hak getire!
Tazminatı alıp o şirketten çıktım da kul hakkı konusunda alacağım vereceğim kalmadı kendisiyle. (Yoksa yavşağın teki o ayrı)
İşbu entryde telefonu konuşma amacıyla kullanmaktan söz edilmemektedir. Dangalak bir taraftan işiyor diğer taraftan maillere bakıyor, ne bileyim sosyal medyada haber okuyor. Kendince zaman kaybı bu dakikayı anlamlı hale getiriyor. Temizlik filan hak getire!
Tazminatı alıp o şirketten çıktım da kul hakkı konusunda alacağım vereceğim kalmadı kendisiyle. (Yoksa yavşağın teki o ayrı)
tarkan'ın karma albümü neyse patron için de bu albüm öyle. mükemmel bir olgunluk ürünü.
günümüz müzik ortamlarında pek de rastlanmayan bir özen var albümde altyapılardan sözlere kadar. günlük tüketim için yapılan işlerden açık ara ayrılıyor. daldan dala atlamak yerine sözler, şarkıların sıralanışı, altyapıların uyumu ve kapağa kadar konsepti tamamlıyor. konsept oluşturulurken tekdüzelikten sıyrılmak ise hakikaten büyük meziyet. zaten albümün parça parça paylaşılmasının yanında bir de tek parça halinde youtube'a yüklenilmesi bunun bir tesadüf değil üzerinde uğraşılarak ortaya konulduğunu gösteriyor.
albüm genel anlamda çok içsel bir albüm. patron, günlük hayatında nelere sinirleniyor, öfkeleniyor, üzülüyor, hırslanıyor, gülüyorsa onları işlemiş parçalarda. dışarıdan sahte bir duygu yok içerisinde. bir parçada aşk acısı çekerken bir başkasında kötü rapçilere sallarken duyabiliyoruz; bir parçada nerelerden nerelere geldiğini gururla anlatırken bir başkasında ülkenin geldiği hale olan hayal kırıklığından bahsedebiliyor; birinde yalnızlıktan bahsederken bir başkasında ahmet hakan'a sallayıp ahmet kaya'yı anarken görebiliyoruz. ahde vefayı da eksik etmeyip yakın zamanda kaybettiğimiz patron'un ve birçok rapçinin dostu dövmeci, graffitici sakem'i ve türkçe rapin neşeli yüzü beta'yı saygı duruşu niteliğinde anması gerçekten hem duygulandırıyor hem de saygıyı hak ediyor.
youtube spotify genius
10/10
günümüz müzik ortamlarında pek de rastlanmayan bir özen var albümde altyapılardan sözlere kadar. günlük tüketim için yapılan işlerden açık ara ayrılıyor. daldan dala atlamak yerine sözler, şarkıların sıralanışı, altyapıların uyumu ve kapağa kadar konsepti tamamlıyor. konsept oluşturulurken tekdüzelikten sıyrılmak ise hakikaten büyük meziyet. zaten albümün parça parça paylaşılmasının yanında bir de tek parça halinde youtube'a yüklenilmesi bunun bir tesadüf değil üzerinde uğraşılarak ortaya konulduğunu gösteriyor.
albüm genel anlamda çok içsel bir albüm. patron, günlük hayatında nelere sinirleniyor, öfkeleniyor, üzülüyor, hırslanıyor, gülüyorsa onları işlemiş parçalarda. dışarıdan sahte bir duygu yok içerisinde. bir parçada aşk acısı çekerken bir başkasında kötü rapçilere sallarken duyabiliyoruz; bir parçada nerelerden nerelere geldiğini gururla anlatırken bir başkasında ülkenin geldiği hale olan hayal kırıklığından bahsedebiliyor; birinde yalnızlıktan bahsederken bir başkasında ahmet hakan'a sallayıp ahmet kaya'yı anarken görebiliyoruz. ahde vefayı da eksik etmeyip yakın zamanda kaybettiğimiz patron'un ve birçok rapçinin dostu dövmeci, graffitici sakem'i ve türkçe rapin neşeli yüzü beta'yı saygı duruşu niteliğinde anması gerçekten hem duygulandırıyor hem de saygıyı hak ediyor.
youtube spotify genius
10/10
misafirlikte bornoza el kurulamak gibi belki herkesin yaptığı kimsenin itiraf edemediği eylemler
siz de havlu koyaydınız dedirten eylem
watcher token video izleyerek para kazan
Bilgisayarınla sadece video izleyerek para kazan. Başında durmana gerek yok. Tamamen otomatik sistem. Şimdi indir ve kazanmaya başla
https://watchertoken.com/
Bilgisayarınla sadece video izleyerek para kazan. Başında durmana gerek yok. Tamamen otomatik sistem. Şimdi indir ve kazanmaya başla
https://watchertoken.com/
Ankara Üniversitesinin düzenlediği game jam etkinliğinde yaptığı jürilik ile tanımıştım.
Biraz araştırıp CV’sine ulaştım ve şu anda genç yaşında Sheriff Games’te proje yöneticiliği yaptığını görüp şaşırdım.
Maltepe Üniversitesinde imza attığı projelere göz atıp bulunduğu akademik projelerin hepsinde ekip lideri konumunda olduğunu gördükten sonra çok da aslında şaşırmamak gerek.
Biraz araştırıp CV’sine ulaştım ve şu anda genç yaşında Sheriff Games’te proje yöneticiliği yaptığını görüp şaşırdım.
Maltepe Üniversitesinde imza attığı projelere göz atıp bulunduğu akademik projelerin hepsinde ekip lideri konumunda olduğunu gördükten sonra çok da aslında şaşırmamak gerek.
didem madak tarafından yazılmış en sevdiğim ikinci şiirdir. maviş anne, mutsuz ve didem. içimde yarattığı his inanılmaz.
"Kalbim sanırım büyüyünce
Sokaklarda ağlayan biri olacak"
"Kalbim sanırım büyüyünce
Sokaklarda ağlayan biri olacak"