ilk bugün biri hackeleme yapıyorlar bu ara dikkatli ol dedi, sonra aradan birkaç saat geçtikten sonra baktım facebook'a giremiyorum. bunu söyleyen mi bir halt karıştırdı diye düşünmeye başlamışken çıkan haberlerle genel bir sorun olduğu yönünde, en azından hackelenme muhabbetleri içinde olmadığıma sevindim.
haber kaynağı
haber kaynağı
liseli hatta üniversiteli olanlar bile hatırlamayabilir.
eskiden berbere gittiğimizde , esnaf lokantası misafirperverliği ile karşılanırdık.
koltuğa oturduğunda berber bir sağa cola bir sol cola koyduktan sonra tıraşını güzelce yapar, ardından karabiber,portakal,çilek veya bilumum doğal kokulu parfümünden sıkar , çırak pişmiş kelle gibi ceketi tutup bahşiş için gözlerinin içine bakarak seni yolcu ederdi.
şimdilerdeyse hepsinin adı erkek kuaförü olmuş hatta bazıları hairdresser ingilizce'den bi haber olanları ise coiffeur olmuş.
eskiden berbere gittiğimizde , esnaf lokantası misafirperverliği ile karşılanırdık.
koltuğa oturduğunda berber bir sağa cola bir sol cola koyduktan sonra tıraşını güzelce yapar, ardından karabiber,portakal,çilek veya bilumum doğal kokulu parfümünden sıkar , çırak pişmiş kelle gibi ceketi tutup bahşiş için gözlerinin içine bakarak seni yolcu ederdi.
şimdilerdeyse hepsinin adı erkek kuaförü olmuş hatta bazıları hairdresser ingilizce'den bi haber olanları ise coiffeur olmuş.
Sosyal medyadan ve bazı instagram hesaplarından daha doğrusu her yerden bolu ilgili düşünceler görmeye başladım galiba herkes bizim gibi düşünmüyor en sonda ekşisözlükte başlık açmışlar
Not: başlık, ekşisözlükteki başlıktır
ekşideki o başlık
Not: başlık, ekşisözlükteki başlıktır
ekşideki o başlık
dünyayı değiştirebilmek için, önce insanın kendisinden başlaması gerek
yeni nesil bir sentetik uyuşturucu madde türü. 21. yüzyılda yaygınlaşmakta olan fantastik bir unsur olarak kurgulanan zombi motifinin güncel popülerliğini, insanın benlik ve kimlik teşhisi sorgulamalarının temelinde yatan temsil ihtiyacından aldığına, insanın hem kendi yadsıması hem de kendi kimliklendirmesi gerçeği dolayısıyla zombinin varlığını, ölüm ve yaşam arasındaki kısır döngünün getirdiği hissiyatsızlık, yabancılaşma, zamansızlık, devamlılığın sekteye uğraması, dil-ses-bilinç ve sonuç olarak benlik kaybı ve ötekileşme üzerinden insanlığın masumiyetini yitirmesi ve yaşanan dünyada varolmanın doğal haline yabancılaşması hikayeleri insanlığın muhtemel sonuna dair bir senaryo ile zombi uyuşturucusu üretmiştir bilim insanları.
flakka kullandığı iddia edilen bir kadın
flakka kullandığı iddia edilen bir erkek
flakka kullandığı iddia edilen bir kadın
flakka kullandığı iddia edilen bir erkek
(bkz: okan bayülgen) tarafından sunulan medya ve eğlence sektöründen ünlülerin katıldığı bir televizyon programdır. program stüdyo seyircisine açıktır. izleyiciler programa telefon ve twitter dolayımıyla katılım sağlamaktadır. programda medya arkası ve malumatfuruş isimli iki bölüm bulunmaktadır. medya arkası bölümünde anaakım medyada yayınlanan medya metinleri ve video temelli toplumsal paylaşım ağlarında yer alan kullanıcı türevli içerikler program sunucusunun yorumları ile değerlendirilmektedir. malumatfuruş bölümünde ise, programa katılan konuklara program ekibi tarafından hazırlanan sorular yöneltilmekte, şıklarda yer alan eğlendirici cevaplar üzerinden yeni metinler üretilmektedir.
gerçek adı kaan okan bayülgen'dir. bir çok işler yapmaktadır. oyuncudur, fotoğrafçıdır, seslendirme sanatçısıdır, gösteri adamıdır. halkın adamı değildir. belli bir kafaya seslenmektedir. sistemle, statükoyla, insanlarla dalga geçmeyi sever. saçma sapan yasakların mantıksız olduğunu televizyon programlarıyla onu anlayan bir kitleye anlatmaya çalışır. programlarında kafasını anlayamadığımız seksi kızları oturtup onları anlamaya çalışır. her şeyi bilal'e anlatır gibi anlatır. türk toplumunu çok iyi analiz eder. evet bir okan fan clup üyesi değilim ama sadece sesi güzel olan insanları değil zeki insanları da sevebiliriz.
biri cikip ya aldatacaksin ya da aldatilacaksin dese, eminim gözü kapalı herkes aldatmayı seçecektir. oysaki aldatmak diğerinden çok daha fazla acı vericidir.
bir başkasına gerçekte olduğundan başka bir gerçeklik sunarak, kendi konforunu bozmak istememek. bir kişiyi, pozisyonu elde edebilmek için çeşitli stratejiler geliştirerek ve sadece kendi amaçlarını düşünerek, bilinçli veya bilinçsiz samimiyetsizlikler göstermek. bilinçsiz olmasının nedeni, insanın bütünlükten yoksun olduğunu farketmemesi ve aldatırken bile kendini gayet samimi sanıp kendini kandırması halidir. halbuki gerçekleşmeyen her vaat bir aldatmadır.
bir başkasına gerçekte olduğundan başka bir gerçeklik sunarak, kendi konforunu bozmak istememek. bir kişiyi, pozisyonu elde edebilmek için çeşitli stratejiler geliştirerek ve sadece kendi amaçlarını düşünerek, bilinçli veya bilinçsiz samimiyetsizlikler göstermek. bilinçsiz olmasının nedeni, insanın bütünlükten yoksun olduğunu farketmemesi ve aldatırken bile kendini gayet samimi sanıp kendini kandırması halidir. halbuki gerçekleşmeyen her vaat bir aldatmadır.
para yerine redbull kullanarak gezilen yarışma. bir zamanlar kurallar şunlardı;
para, kredi kartı, bankamatik kartı vs. yok.
cep telefonu yasak, uçuş kullanılmayacak
önceden ulaşım organizasyonu yapmak yok
diğer takımlara sabotaj yok.
ziyaret ettiğiniz her ülkenin yasal sınırlandırmaları içerisinde davranmak zorundasınız. eğer emin değilseniz, merkez ile iletişime geçip netleştirin.
her takım en az 6 checkpoint’i ziyaret etmek zorundadır.
eğer bir takım bu kurallardan herhangi birine uymazsa, diskalifiye edilir. ilgili takım eve güvenli dönüşünden kendisi sorumlu olur.
para, kredi kartı, bankamatik kartı vs. yok.
cep telefonu yasak, uçuş kullanılmayacak
önceden ulaşım organizasyonu yapmak yok
diğer takımlara sabotaj yok.
ziyaret ettiğiniz her ülkenin yasal sınırlandırmaları içerisinde davranmak zorundasınız. eğer emin değilseniz, merkez ile iletişime geçip netleştirin.
her takım en az 6 checkpoint’i ziyaret etmek zorundadır.
eğer bir takım bu kurallardan herhangi birine uymazsa, diskalifiye edilir. ilgili takım eve güvenli dönüşünden kendisi sorumlu olur.
1. öğretmen yetiştiren fakültelerin işlevselsizliği
2. yapılan stajların sözde staj olması
3. öğretim programlarının işlevselsizliği
4. ders kitaplarının işlevselsizliği
5. öğretmen kılavuz kitabı saçmalığı
6. '' benim çocuğum ..... '' ile başlayan sonu gelmeyen cümleleri kuran ebeveynler.
diye uzayıp gidebilecek sorunlar.
ayrıca yeni mezun olan ve göreve yeni başlayan şahsım için yüzüme tokat gibi çarpan sorunlardır da.
ilk gün heyecanla tin tin tin sınıfa girdim tanışma, oyunlar derken günü bitirdik. 2. gün, 3. gün derken bir baktım cuma günü olmuş ve ben sınıf defteri denen şeyi tamamen unutmuşum. teeee yıllar önce sınıf defterini bununla doldururum dediğim meşhur kalemimi çıkardım ve açtım ve defteri. önce biraz birbirimize baktık, sonra biraz daha, biraz daha... lan? ben sınıf defteri doldurmayı bilmiyorum ki.halbuki stajda yaptım. yaptım değil mi? orada her şeyi öğrenmiş olmam lazımdı değil mi? diyerek ilk bomba patladı
öğretmenler odasına gidiyorum. yeniyim daha, konuşmaktan ziyade dinliyorum... allahım o da ne? bütün zümrelerim, anlaşmışlar gibi, aynı sayfada haftayı kapatmış. ama nasıl olur? hani her çocuk özeldi? hani sınıflarımız homojen değildi? hani öğretim programlarının esnekliği?
sorunu hala kendimde arayıp dururken ikinci haftaya giriyoruz. demokrasi dediğimiz değerli kavramı anlatacağım kuzucuklarıma ama nasıl? kılavuz kitabım var çok şükür... açmaz olaydım. demokrasi, demokratik çözümler,uygulamalar tüm bunları anlatmak için bana önerilen süre bir ders saati. bu bir ders saatinde ders kitabındaki soruları cevaplayıp, çalışma kitabındaki etkinleri yapıp, okulumuzdaki demokratik uygulamalardan birinin resmini çizeceğiz. ha bir de fakültede öğrendiğim öğretim tekniklerini de uygulamam lazım...
neyse diyip meslek aşkı ile başlıyorum bir sonraki haftaya. veliler haftalar geçmesine rağmen çocuklarını her gün sınıfın içine kadar getirip, sırasına oturtmaya kararlı. başa çıkamıyorum. ama bugün bir farklılık var. velim sinirli. yanına gidip konuşacağım ama ben gitmeden başlıyor kükremeye '' benim çocuğum.............'' , '' benim çocuğuma kimse .............. '' o cümle kurdukça ben sakinliğimi korumak için inanılmaz bir savaş veriyorum. velim diğer bir öğrencimin yanına gidip '' bir daha benim çocuğumla alay edersen seninle görüşürüz'' diyerek kulağını çekiyor. '' sizin bu sınıfta bir evladınız varsa benim yirmi beş evladım var, dokundurmaaamm !!! '' diyerek sinirle,en sert çıkışımı yapıp kadını sınıftan çıkartıyorum.
hala şokunu atlamadığım ve beş haftada yaşadığım sorunlar. gelecek günlerde ideallerimi kaybetmekten korkuyorum sözlük.
2. yapılan stajların sözde staj olması
3. öğretim programlarının işlevselsizliği
4. ders kitaplarının işlevselsizliği
5. öğretmen kılavuz kitabı saçmalığı
6. '' benim çocuğum ..... '' ile başlayan sonu gelmeyen cümleleri kuran ebeveynler.
diye uzayıp gidebilecek sorunlar.
ayrıca yeni mezun olan ve göreve yeni başlayan şahsım için yüzüme tokat gibi çarpan sorunlardır da.
ilk gün heyecanla tin tin tin sınıfa girdim tanışma, oyunlar derken günü bitirdik. 2. gün, 3. gün derken bir baktım cuma günü olmuş ve ben sınıf defteri denen şeyi tamamen unutmuşum. teeee yıllar önce sınıf defterini bununla doldururum dediğim meşhur kalemimi çıkardım ve açtım ve defteri. önce biraz birbirimize baktık, sonra biraz daha, biraz daha... lan? ben sınıf defteri doldurmayı bilmiyorum ki.halbuki stajda yaptım. yaptım değil mi? orada her şeyi öğrenmiş olmam lazımdı değil mi? diyerek ilk bomba patladı
öğretmenler odasına gidiyorum. yeniyim daha, konuşmaktan ziyade dinliyorum... allahım o da ne? bütün zümrelerim, anlaşmışlar gibi, aynı sayfada haftayı kapatmış. ama nasıl olur? hani her çocuk özeldi? hani sınıflarımız homojen değildi? hani öğretim programlarının esnekliği?
sorunu hala kendimde arayıp dururken ikinci haftaya giriyoruz. demokrasi dediğimiz değerli kavramı anlatacağım kuzucuklarıma ama nasıl? kılavuz kitabım var çok şükür... açmaz olaydım. demokrasi, demokratik çözümler,uygulamalar tüm bunları anlatmak için bana önerilen süre bir ders saati. bu bir ders saatinde ders kitabındaki soruları cevaplayıp, çalışma kitabındaki etkinleri yapıp, okulumuzdaki demokratik uygulamalardan birinin resmini çizeceğiz. ha bir de fakültede öğrendiğim öğretim tekniklerini de uygulamam lazım...
neyse diyip meslek aşkı ile başlıyorum bir sonraki haftaya. veliler haftalar geçmesine rağmen çocuklarını her gün sınıfın içine kadar getirip, sırasına oturtmaya kararlı. başa çıkamıyorum. ama bugün bir farklılık var. velim sinirli. yanına gidip konuşacağım ama ben gitmeden başlıyor kükremeye '' benim çocuğum.............'' , '' benim çocuğuma kimse .............. '' o cümle kurdukça ben sakinliğimi korumak için inanılmaz bir savaş veriyorum. velim diğer bir öğrencimin yanına gidip '' bir daha benim çocuğumla alay edersen seninle görüşürüz'' diyerek kulağını çekiyor. '' sizin bu sınıfta bir evladınız varsa benim yirmi beş evladım var, dokundurmaaamm !!! '' diyerek sinirle,en sert çıkışımı yapıp kadını sınıftan çıkartıyorum.
hala şokunu atlamadığım ve beş haftada yaşadığım sorunlar. gelecek günlerde ideallerimi kaybetmekten korkuyorum sözlük.