benim için şöyle olmuştu, öğrenim kredisi borcunun bir kısmını ödemek ve ardından paranın hiç bitmeyeceğini sanarak kredi kartına abanmak, akabinde 6 ay ilk alınan maaşla yapılan borçları ödemek.
konuşması zevkli bir konu olmakla beraber ciddi ciddi gerçek yada gerçeğe yakın olduğunu iddia edenleri anlamakta güçlük çekiyorum. bana göre astroloji dediğimiz şey bir inanç sistemi, bir öğretidir. yani dinlerden pek bir farkı yoktur, hiçbir bilimsel, deneysel bir tarafı yoktur. astrolojiye inanmak kimseyi cahil yapmıyor, yanlış anlaşılmasın. geçmişten gelen kültürel bir alışkanlığı devam ettiriyorlar sadece. bilmem kaç milyar tane gezegen varken sadece jüpiter'in merkür'ün size ve ilişkilerinize etki ettiğini düşünmek zaten başlı başına mantıksızken bunu bilim ile ilişkilendirmek epey komik bir durum. eğleniniz, kendinizi mutlu ediniz ama bunu bilim çatısı altında birleştirmeye çalışan şarlatanlara lütfen müsamaha göstermeyiniz.

değerli arkadaşlar, birini tanımak istiyorsanız onunla konuşmayı, onun hareketlerini gözlemlemeyi, yaşadığı ve büyüdüğü çevreyi anlamayı deneyin.

ayrıca size 1 günlük değil, 3 günlük değil, 7 günlük değil, 1 aylık veya 1 yıllık hiç değil, taaam 1 ömürlük falınızı sunuyorum.

buyruuuunnn
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar
yedi bölge, dört deniz , yedi iklim , altmış yedi şehir

okullar , mahalleler , köprüler , tren yolları
deniz kıyıları , balıkçı motorları , takalar
asfalt yolları boyu dizilmiş fabrikalar
ve işçiler ve köylüler.... hoşçakal ülkem

hoşçakal anne , hoşçakal baba , kardeşim
hoşçakal sevgilim , hoşçakal dünya
hoşçakalın dünyanın bütün halkları

sınırlı olmayan mekâna
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
en sevda halimle , en yaşayan halimle , gidiyorum dostlarım
hoşçakalın , hoşçakalın...


(bkz: beni tarihle yargıla)

ersin ergün keleş'in dostların anısına (1987) isimli şiir kitabından.
açlığın her türlüsüdür. geçmeyenidir. sevgiye, paraya, güce, herhangi bir şeye. doymayı bilmeli insan.
bu erkeğin isteme tarzına göre prenseslikten, ''köz getir yengen kurudu''ya kadar geniş skalası bulunur.

isteme tarzı 1: çok pardon ya şal falan var mıydı?
fon müziği prensesleeer gibiydin baba evindeeeee

isteme tarzı 2: gardaş bi hırka mırka bi şey ayarlasana ordan bana.
fon müziği haydarinnaa rinna rinna rinanaaaay

tek ortak noktaları ise ikisinin de üşümesidir.
Özellikle Dönüşü takip eden İlk birkaç gün göze fazlaca batan memleket gerçeklerdir. Trafik kurallarına uyulmaması, insanımızın geneline hakim telaş hali ve nezaketsizlik ilk aklıma gelenler.
bazı müzisyenler çaldıkları enstrümanla özdeşleşir ve hafızalarda birlikte yer alırlar. örneğin (bkz: ciguli) ve akordeonu.
yaz aylarında mahalledeki erik, incir, armut ağaçlarından göz hakkımızı tahsil etmek.* sonraları yediğim hiçbir meyvede o tadı alamadım.
ilişkiden ilişkiye değişendir.
bir tanesi için (bkz: bir veda havası) - ahmet kaya

--- spoiler ---
Vakit tamam seni terk ediyorum
Bütün alışkanlıklardan öteye
--- spoiler ---