Geçenlerde Acun Ilıcalı demişki: "ekstrem bir insanım. Hollanda'da maç varken öğle yemeğini burada yiyip, akşamüstü hollanda'da maça gidip, gece atina'ya geçip orada 'survivor' seçmeleri yaptıktan sonra Türkiye'ye dönebiliyorum."

Uçağım var demek yerine ekstrem kelimesini seçmesi hoş olmuş!

Bende evden çıkarken montun üstüne mont giyip, on metre önümü göremediğim sis içerisinde yaradana sığınıp , botların kifayetsiz kaldığı buz tabakası üzerinde düşmeden yürüyerek, öğrencinin olmadığı okula gidip akşam da suların kesik olduğu evimde 'masterchef' izleyen bir memur olarak gayet ekstrem olduğumu düşünüyordum. Yanılmışım!
Gerçek Sanatçı toplumun aynasıdır tezini doğrulayan kişilerce gündem hakkında yapılan ödül töreni konuşmalarıdır. Ülkemizdeki en güzel örneklerinden biri de rutkay aziz'dir.
Efsaneyi hatırlayalım:
rutkay aziz altın portakal film festivali konuşması
quentin tarantino'ya ait 1994 yapımı olan efsane film pulp fiction'da jules winnfield abimizi canlandıran muhteşem aktör. Kendisi şu an 72 yaşındadır.
Neşet Ertaş ve kemal sunal'dır ilk aklıma gelenler. Bu başlığın açılış sebebi ülkenin her kesiminin sahiplendiği kişileri bulmaktır. Mesela tarık akan siyasi görüşü ile az da olsa bazı kesimler tarafından sevilmez, zeki müren cinsel yönelimi yüzünden bir kesim tarafından sevilmez. Ama sadri alışık öyle değildir toplumun tamamına mal olmuştur.
bugün yapılan açıklamaya göre SSK ve Bağ-Kur'luların emekli zammı 8.36 oldu. Memur ve memur emeklisi ise enflasyon farkı ile birlikte 7.36 zam alacak. içinde bulunduğumuz ekonomik durum göz önüne alındığında bu zam oranlarının hiçte yeterli olmadığını düşünmekteyim. Vay halimize...
Bugün itibariyle farkedip ürperdiğim durum. Yıllar geçiyor be sözlük. En pahalı şey ise zaman...
Artık evde oturduğumuz göre. Arkadaşlarla konuşulacak konuları zoom üzerinden yapacağız. Peki bu konular neler.
5 Ocak 2021 tarihiyle beraber bira için tane başına 1.50-2.00 tl bandında gelen zamdır. Rakı grupları için şu an rakam belli olmasa da %10 gibi bir rakam geleceği düşünülebilir.
lise-üniversite yıllarımın soundtrackine imza atmış canım second'ın yıllar sonra gelen yeni parçası. o kadar özlemişim ki bu naif sertliği.

klibini de şöyle bırakayım: second - aklımda bi kördüğüm | youtube

spotify
Film izleyemez olduk azizim! diye ihtiyarca bir giriş yapmak istiyorum. 3 filmden 2'sinde felaketler içerisinde bir dünya ve onu kurtarmak için cansiperane bir şekilde ortaya atılan mutasyonlu veya yedi ceddinin üzerinden silindirle geçilmiş birileri var.

Büyük düşündükleri için mi dünyayı kurtarıyorlar yoksa dünyadan birilerini anlatamayacakları için mi büyük konular seçiyorlar bilemiyorum. Ama koca, yaşlı, şişko dünyayı rahat bıraksınlar artık istiyorum. Uçmadan, kaçmadan, üfürükle ordu yıkmadan, yapay zekaları çarpıştırmadan filmler de olsa olmaz mı?

izlenmedikleri veya gelir getirmedikleri için çekilmedikleri bir gerçek. ama dünyanın bu gerçeğini anlatmak da bir iş değil mi? Böyle filmler Yok mu? var tabiki!!! (sanat filmlerinin o aşırı sıkıcı gerçekçiliğini kastetmiyorum.)

1994 yılı filmleri anlatmaya çalıştığım tam olarak bu dönem işleri. Zekice kurgusu olan, insan merkezli, herkes için değil de sadece etrafındaki insanlar için büyük meseleleri barındıran filmler.

Ya da beni aşıyor artık bu işler. Yüksek olasılık...