İdlib’deki saldırıdan sonra hükümetin mültecileri sınırda durdurmayacaklarını açıklamasıyla başlayan hareketlilik. Türkiye’deki mülteciler Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya geçmek için sınıra akın etmiş durumda. Fakat sınırın karşı tarafında pek hoş karşılanmadıkları aşikar. Bugün ki haberlerin hiçbiri iç açıcı durmuyor açıkçası. Ülkenin bu tedirgin edici atmosferi beni fazlasıyla geriyor.
Bu sözlüğe en çok uyacağını düşündüğüm başlık. Şimdi değil fakat yazın ihtiyaç duyacağımı düşündüğüm bir veritaban.

Kriterlerim;
birlikte otostop çekebileceğimiz
yol o an nereye götürürse oraya gidebileceğimiz
Güzel fotoğraf çekebilen
Enerjisi yüksek
Becerikli

Yani bende de bulunan bu kriterlere kamp arkadaşımın da sahip olması mühim. Zaten kamp yapabileceğim insanlar var ama arada değişiklik olsun diye açıyorum bu başlığı. Ayrıca ihtiyaç sahipleri faydalansın diye de güzel olur bence. Hadi ben kaçtım, yaza doğru görüşürüz bu başlık altında.*
Bazen ruhsal olarak öldüğüm oluyor fakat bu aralar fiziksel olarak ölüyor gibiyim. Bir haftadır hastayım ve doktor antibiyotik ile geçiştirmiş gibi hissediyorum. Tamam ortada bir boğaz enfeksiyonu var o kesin ama sebebi sorgulanmadan ayrıca diğer hissettiğim hastalık hallerinin sebebini bilmeden antibiyotik kullanıyor olmak rahatsız hissettiriyor. Bu zamana kadar ikinci kez antibiyotik kullanıyorum. Antibiyotik ve parasetamol ile durumu uyuşturuyormuş gibi hissediyorum. Tamam biraz hastalık hastası olabilirim ama bu defa çok ağır geçti bir hastalığım. Ben normal zamanda hastalandığımda dahi okula ya da işim neyse onu halletmeye giderdim. Hastalığı ayakta atlatmaya alışık biriyim. İlaç bile kullanmam kolay kolay. Fakat bu hafta yatak döşek hasta geçti. Ulan ağrıdan ağladım bea. Çok nadirdir yani acıdan ya da ağrıdan ağlamam. Neyse iç döktüm bayağı uzun uzun. Öluyom sözlük. Üzerime çikolata atın ya.
Az evvel ekşide rastladığım başlık. Bunu eleştiren ve böyle teklif alan insanlarla ilgili entryler gördüm. Gerçekten trajik bir durum. İnsanların düşüncelerini ve kelimelerini satın almak bunun adı. Bir haber kanalına reklam vermiyorsunuz. Bunun adı daha farklı. Hangi cüretle insanlara cümlelerini satın almak için para teklif edebiliyorsunuz? Gidin reklam olduğu bariz olan alanlara harcayın paranızı. İnsanların fikirlerini satın almaya çalışmayın!
Ulusal çapta bir kriz sebebidir. Ortalık karışmış ama ülkenin cumhurbaşkanı millete tek bir açıklama dahi yapmıyor. Bu ülkeyi kim yönetiyor? Nerede cumhurbaşkanın açıklaması? Neden millete bir açıklama yapılmıyor. Bunun hiçbir mantığı yoktur. Fabrika değil ülke yönetiliyor! Bir şirket bile yaşanan kriz anlarında açıklama yapmak zorundayken koskoca ülkede uluslararası çapta bir kriz yaşanıyor fakat ülkenin cumhurbaşkanı açıklama yapmıyor!
herhangi bir şeyle ilgili istemsiz gerçekleşen sürekli düşünme haline sahip kişi.

Okb ile ilişkilidir çoğu zaman.
Kendini üstün addeden bir kimsenin başka bir kimse üzerinde hak iddia etmesidir.

Köleliğin kalkmasına yönelik adımlar ilk olarak 19’uncu yüzyılda atılmıştır. Fakat günümüzde dahi gözlendiği olmuştur. Mültecilerin yerleştiği bölgelerde ve işid gibi terör örgütleri sebebiyle kadınlar internet üzerinden ya da başka türlü şekillerde satılmıştır. Onlarca yıla rağmen esasında köleliğin gerçekten kalkmadığını ifade etmek bence yanlış olmaz. Ayrıca kapitalist dünya düzeninde hepimiz sistemin birer kölesiyiz. sadece “modernleştik.” Köleliğimizden hiçbir şey kaybetmedik. Maalesef ki hepimiz bir şeylerin kölesi haline getirildik. Kimisi dinin, kimisi partilerin, kimisiyse paranın kölesi oldu. Bu gezegende insanların kendini bir şeylere köle hale getirmesi canımı bayağı sıkıyor. Ne yani köleleşmek için mi dünyaya geliyoruz? Öyleyse canımız cehenneme!(eğer ki varsa tabi)
Kodlama diğer adıyla programlama kelime anlamıyla belirli şartlara ve düzene göre yapılması öngörülen işlemlerin bütünü anlamına gelir. Programlama bilgisayara ya da elektronik devre ve mekanik sistemlerden oluşan düzeneklere bir işlemi yaptırmak için yazılan komutlar dizisinin bütünü veya bir kısmı olarak tanımlanır.
Tercih edeceğim aşk türüdür. Her ne kadar başarılı tercihlerde bulunup bulunamadım meçhul olsa da. Fakat zeki, anlayışlı ve olgun karakterli birine her şekilde aşık olurum zaten. Yani aşkta mantık aramak gerektiğine inanıyorum. Ayrıca aşık olacağımız kişiyi her zaman seçemesek de hayatımıza alacağımız insanı seçebiliyoruz. Bu sebeple kimseyi almadım bu zamana kadar hayatıma. Yani işin aslına bakacak olursak birine aniden aşık olsak dahi o aşkı uzun soluklu olarak içimizde yaşatıp yaşatmamak bizim insiyatifimize kalıyor. Bundan sebep lütfen kimse kendini mantıksız aşklarıyla kandırmasın. Çünkü öyle hissetmek zorunda değilsiniz. İnsanlar duygularına hükmedebilirler. Evet bazen beklenmedik anlar yaşayabilirsiniz ama bunlardan kaçmak ya da direk kucağına atlamak işi sadece boka sarar. Duygularınızı kabullenin ve sonrasında bunun mantıklı olup olmadığına karar verip yolunuza öyle devam edin. Yani o yaşadığınız şeyden korkup kaçmak sizi sürekli öyle şeylerin içine sürükler. Aşkın dinamiği iş bu noktada başlıyor. Eğer duygularınızı kabullenirseniz ona hükmedebilirsiniz. Neticede duygulardan ibaret bir varlık değiliz. Mantığımız ve güçlüyse eğer altıncı hislerimiz bize doğru olanı gösterir. Size değer vermeyen bir kalbe girmeye çalışmayın. Önce kendi kalbinizde kendinize yer açabilmeyi öğrenin. Sonrası zaten gelir. Ama asla korkak olmayın. Aşk korkakları sevmez.

Not: kfkfj bu ne ya ilişki uzmanı ağzıyla konuştum. İlk öpücüğünü 22 yaşında yaşamış biri için fazla iddialı laflar ediyorum. Neyse ki her zaman haklıyım.*