görünen adam dizisiyle tanıdığım ve oyunculuğunu fazlaca beğendiğim ekran kişisi. son olarak machester city'nin youtube kanalına konuk olup, city'nin türk asıllı alman oyuncusu ilkay gündoğan'la penaltı atışmıştır.

ilkay gündoğan vs erkan kolcak kostendils - penalty challenge
Bir döneme damgasını vurmuş kâh yasaklanmış kâh müzik ödülleri törenlerinde hep bir ağızdan bağıra bağıra söylenmiş murat kekilli’nin en popüler eseri.

murat kekilli-bu akşam ölürüm

“Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz
Sen beni tutamazsın yıldızlar tutamaz
Bir uçurum gibi düşerim gözlerinden
Gözlerin beni tutamaz

Düşlerinde büyürüm, büyürüm
Kabusun olur ölürüm

Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz
Sen beni tutamazsın yıldızlar tutamaz
Bir uçurum gibi düşerim gözlerinden
Gözlerin beni tutamaz

Bir şiir yazarım
Bir türkü söylerim
Bir sen olurum
Bir ben ölürüm

Bu akşam ölürüm
Sırf senin için
Beni ölüm bile anlamaz

Düşlerinde büyürüm, büyürüm
Kabusun olur ölürüm

Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz
Sen beni tutamazsın yıldızlar tutamaz
Bir uçurum gibi düşerim gözlerinden
Gözlerin beni tutamaz

Bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz
Sen bile tutamazsın yıldızlar tutamaz
Bir uçurum gibi düşerim gözlerinden
Gözlerin beni tutamaz.”
Dört yanı karalarla kaplı olan o gönül, takvimin kim bilir hangi aralığında gitti, dağlar aştı, göller geçti ve başıbozuk bir sevdanın koynuna giriverdi.
Aynı yerden yaralanmış nicesi var lakin ibret almak da ne ola ki? ayak izinden yürüdüğümüz, yandım dedikçe üstüne odun atılmış, gazele dönmüş o zavallı sevdalıların mezarlarının üzerinden atlaya atlaya vardık nihayet aynı çöle. O güneşte kavrulduk, o kumlarda yuvarlandık, o yalancı sudan içtik, dikenler yedik dikenleeer, köküne kadar kanayan ve aman dileyen dillerimize merhamet etmeden. Nicesinin kemiklerine selam durduk, nice yılanlar doladık boynumuza, nice tozlar topraklar doldurduk avuçlarımıza.
Çölde bulduğumuz vahayı, çölde bırakmadık. Aldık, yastığımıza ortak ettik. Yastıktan yüz bulan o vaha rüyalarımıza da sızdı nihayet. Ve bu hikaye böyle can buldu, böyle can verdi.
çanakkale onsekiz mart üniversitesi ve gaziantep üniversitesinde bir dönem eğitim görevililiği yapmış, istanbul tıp çıkışlı başarılı bir genel cerrah. şimdilerde özelde hizmet vermekte. kendisini tanıdığım için çok şanslı hissediyorum :)
türkiye hükümetinin suriye devlet başkanı beşar esad'a karşı desteklediği özgür suriye ordusu bugün itibarıyla türkiye sınır kapısına saldırı gerçekleştirmiştir. ve "türkiye ordusu haindir" sloganları atmıştır. akla tabii uygulanan yanlış dış politikanın yanı sıra acıma yetime ile başlayan o malum söz de gelmiyor değil.

kaynak görüntüler
Benim evim sevgilimi eve atmaya müsait değildi. İkimizde öğrenciyiz her zaman yer tutamıyoruz falan... Eski sevgilim "yarın şu saatlerde ev boş." dedi. Biz tabi genciz ev boş değerlendirelim dedik.
Ertesi gün oldu annesi çıkınca eve gittim. Biraz oynaştık derken annesi çıktı geldi. Biz yatağın içinde öyle kalakaldık. Kapıyı kitledik annesinin meşgul olmasını bekliyorken Devam ediyoruz swhyatak gıcırdıyor bir yandan, duyup kadın dalsa odaya bittik... sonunda annesi duşa girerken ben üstümü giyip çıkmıştım.

Bu hikâyede benim kız olmam dışında hiçbir sorun yok. swh
son zamanlarda iliklerime kadar hissettiğim sendrom. maddi ve manevi olarak bitik olmak, yaşamaya inancımın kalmamasına kadar gidiyor. bazen bütün gün bir şey yapasım gelmiyor, kimseyi umursamıyorum. bunun sonu nereye gidecek bilmiyorum.
son dönemde alkollü içecek vergilerinin ve dolayısıyla fiyatlarının fahiş şekilde artması sonucu tüketicilerin yöneldiği etil alkolden içki yapımını engellemek amacıyla yapılmış yeni hamle. bunun yanı sıra tıbbi amaçla eczanelerin aylık tüketim miktarı da 2 litre ile sınırlandırılmış.
kaynak
şeker ve mayanın olduğu yerde alkol üretiminin bu tip tepeden inme hamlelerle engellenemeyeceği bir gerçek. fakat denetimsiz alkol üretiminin ve tüketiminin sonuçları sanılandan çok daha büyük ve acı olabilir. bu sebeple bandrollü içkilere gelen vergileri düşürmek yerine etil alkolün kullanımının engellenmeye çalışılması alkol yapımını fabrikalardan evlere yaygınlaştıracaktır ki bu temel kimya bilmeyen kimselerce çok fazla kişinin zehirlenmesine ve ölümüne neden olacaktır.

onun için doğru olan bandrollü içkilere getirilen vergileri insani seviyelere çekmek yapılamıyorsa etil alkolün denetimli bir şekilde kullanılmasını sağlamak.
emekli ve memur maaşlarına yüzde 4 zammı reva gören ülkedir. vatandaşı olmasa bile eğlenceli değil. öyle ülke mi olur lan? öyle enflasyon mu olur?köy ağası gibi ülke mi yönetilir?
şehirlerin ruhları olduğu hakikatine nailim bir süredir. gittiğinizde yağmurla karşılayanı var, civcivli sokaklarında kaygısızca dolaştıranı var, ana yurdunu aratmayacak kadar tanıdık geleni var, öpeni var, kusanı var, sarıp sarmalayanı, tırmalayanı, gündüz mezarlık gece gerdanlık olanı var. var oğlu var, var kızı var! lakin bunların arasında sinesinden yara almış gibi mahzun duranları ayrı bir yer ediyor insanın zavallı belleğinde.
Güzel Saraybosna böyle kaldı aklımda. binalarda üzerine yüz kat sıva çekilse dahi silinmeyecek kurşun izleriyle, şehrin büyük kısmını kaplayan mezarlarıyla, sokaklara sinen, tek oyuncağı paramparça edilmiş bir çocuğunkine eş kederiyle, bin yerinden yara almış ve hepsini kendi başına sarmış, tepesinde çalınan sevdalinkaları duymazdan gelen bir sevgiliden farksız.

(bkz: saraybosna)