- hangi bölümde okuyorsun?
+ uluslararası ilişkiler.
- eee, nolacak bu ilişkiler?
+hangi ilişkiler?
- 50 yıl sonra girer miyiz avrupa birliği'ne?


soruyu soranın durumlara daha hakim olduğu nadir de olsa görülmüştür.*
içinde yeterli miktarda mantık bulunduran aşk evliliği diyerek katılacağım versus. aşık olmak, tutkulu olmak güzel bir şey fakat biraz mantıklı olmakta da fayda var.
kötü arkadaşlar insanı kokkoyin kullanımına alıştırabilir. yani arkadaş seçimi çok önemlidir.*

çov-çov, çin kökenli köpek ırkı. halk arasında "aslan köpeği" ve "çin aslanı" olarak da bilinir. mükemmel bir aile köpeği olabilir. genellikle usludur ama hırçınlaşabilir. chow chow (çin aslanı) en belirgin özellikleri düz arka bacakları ve siyah dilidir. sıcağı seven bu köpekler gerekli durumlarda dışarıda da yaşayabilirler. uslu bir yapıya sahip olan cins bazı durumlarda koruyucu ve aksi olabilir. karar aldığı konuda oldukça inatçıdır. dediğim dedik cinsinde bir köpektir. genelde tek kişiye bağlı yaşamayı severler. çevresinde bulunan diğer kişilere mesafeli davranabilirler. sahibinin sabırlı ve sakin olması gerekir.

https://www.kopekdunyasi.com/kategori/chow-chow
yorkshire teriyeri, birleşik krallık kökenli, küçük bir teriyer ırkdır. görüntüsüne karşın, tüm teriyerler gibi oldukça gözü pektir. çok cesur, enerjik ve zeki bir köpektir. ailesine çok bağlıdır. yabancılardan hoşlanmaz, mesafeli davranır. küçük hayvanları ve diğer köpekleri sevmez, saldırgan davranabilir. ingiltere'nin yorkshire bölgesinde maden tünellerinde sıkıntı yaratan fareler için geliştirilmiştir. bütün yorkshire terrier'ler inatçı, cesur ve canlıdır. yabancıya karşı kuşkulu olan cins efendisine karşı duyguludur. dünyada ve ülkemizde insanlara sıklıkla eşlik eden ve popüler bir köpektir. popülaretisini sevimliliğine, küçücük boyuna ve güzelliğine borçludur. gezmeyi sever. kış aylarından hoşlanmaz.

https://www.kopekdunyasi.com/kategori/yorkshire-terrier
başlığın daha uzunca hali "daha genç gözükmek ve kırışıklıklarını ortadan kaldırmak için botoks yaptıran insanların ağzının burnunun dayak yemiş şekle dönmesi" olacaktır. (bkz: karakter sınırı sebebiyle yazamadıklarımız)

insanların doğuştan gelen özellikleri ile dalga geçmem ve geçenin çarpılacağına inanırım (çarpılmazlarsa da ben çarparım!). bununla beraber daha güzel ve daha genç (ve belki de daha ebesinin nikahı) gözükmek için botoks yaptırıp görüntüsünü değiştirme girişiminde bulunan insanlarla dalga geçerim.

mesela bu arkadaşların yanakları da yılan zehrinin etkisi ile şiştiği için sanki ağızlarına top sokmuş gibi yuvarlayarak konuşurlar ve ben de kendi içimden bunu tiye alırım. (hatta baya maytap geçer, eğlenirim)

hatta bazıları bildiğin dayak yemişe döner, buradaki dayaktan kastım yüzün gözün morarması değil alınan darbelerin etkisi ile yüzün şişmesidir. hatta bu zehrin zaman içerisinde azaldığını ve birkaç etap zehrin enjeksiyounun da yenilendiği bilgisi tarafımda mevzuttur. (dayak yemeye doyamamak gibi bir şey olmalı bu)

velhasıl günümüz insanının başkasının gözündeki yansımasına aşık olmasını sağlamak için yaptığı botoks ve türevi yüz şişiren ve gerdiren cerrahi müdahalelere karşıyım. fırsatını bulduğumda alaya alırım ve yüzüne karşı da hiç çekinmeden şakkadanak diye eleştirimi söylerim.
"bornova bornova", "her şey çok güzel olacak", "eşkıya", "bir zamanlar anadolu'da", "v for vendetta" ve daha bir sürü filmi izlediğim sıra yakın çevrem tarafından şahsıma yönletilen sorudur.

insanın bildiği filmi izlemesi bir çeşit terapi. bu aktivite insanı rahatlatıyor, hayattan, daha doğrusu hayatın sorunlarından uzak durmak için bir tür "teneffüs arası" sağlıyor. (boğulmamak için nefeslenmek de diyebiliriz)

tabii bu kadar çok izledikten sonra filmin repliklerini ezberler hale geliyorsun ve filmi ilk kez izleyen birine rast geldiğinde replikleri tekrar etmeniz itici oluyor.

işin bir de aksi durumu vardır ki çokça çam devirdiğim söz konusudur. mesela "12 kızgın adam" filmini izlediğini gördüğüm birine bu soruyu yöneltir ve "oha bu yaşa geldin ilk kez mi izliyorsun, yazık sana" dediğim ve nobran olduğum anılarım da evet mevcuttur.
yeşilçam sinemasında -cikliler dönemine denk gelmiş ve akıllara o zamanlar için belki hüzünlü ama şu an komik gelen şuradaki sahneyle kazınmış olan karakter.