başvurması en kolay alınması ise en zor vizelerden biridir. ne yapacakları ve belli bir kuralları olmayan belirsizlik vizesidir.

eskiden orange olan adını vize şirketi (bkz: as visa solutions) olarak değiştirmiştir.

başvuru linki
norveç macaristan portekiz ve slovenya vizelerine başvuracağınız taksim harbiye' deki vize şirketinin adıdır.
başvurduğunuzda alacağınız vize (bkz: schengen vizesi)dir. 20 gün önce de başvurursanız son güne yakın alırsınız 2 gün önce de başvursanız.

başvuru için
italya bölgesindeki muhteşem yer. rotaların vazgeçilmezi olması gerekmektedir.

detaylı bilgi almak isteyen dostlar şuraya bakabilirler.

şöyle de bir alıntı buldum

'' Dere tepe vahşi kekik, nane. Bulutlar dansediyor vadiler arasında. Tepelerin üstünde taç gibi oturan taş evlerin başları da bir girip bir çıkıyor o bulutlara. Mavi, yeşil, beyaz, altın mı altın bir gün. Derken gümüşi, gri ve arasıra simsiyah ani bir karanlık ve şakır şakır bir yağmur. Her çeşidi yeşilin, petrol rengi mavi kimi zeytin, kır beyaz kimi. Binbir renk oyunu oyun. Gökkuşaklarının peşine takılıyorum, onlar da benim peşime. Bazen üstlerinden atlıyorum, bazen altlarından geçiyorum, kimi zaman etraflarında dolanıyorum.

Rivayet olunur ki burada vaktiyle koyunlarını otlatan çoban Velino günün birinde aşağıda nehirde yıkanan su perisi Nera’yı görüp öyle vurulmuş ki, balıklamasına atlamış 165 metreden o güzel perinin yanına. Ve ebediyyen kavuşmuş sevdiğine. Şimdi bir şelale olmuş o aşk. Hem de Avrupa’nın en yüksek şelalesi. Evet, 165 metre yüksekliğinde. Üç kademeli. İlk en yüksek kısmı 83 metre. Kendini dünyaya sevgililer gününün Azizi Valentin’in şehri olarak tanıtan Terni’ye 7 km uzaklıkta. Adı Marmore. İtalya’nın Umbria bölgesinde. ''
noter tasdikli bir belgeye uluslararası geçerlilik sağlayan onay şeysi.
kaymakamlıklarından bedavaya yaptırabilirsiniz.
Karacan ailesinin Türk basınındaki ilk temsilcisi Ali Naci Karacan'dır. Ali Naci Karacan 1896 yılında tüccar Haşan Bey'in oğlu olarak İstanbul'da doğmuş, 1915 yılında 19 yaşındayken Ebiizziya Velid Bey'in "Tasvir-i Efkâr"ında muhabirlik yaparak gazetecilik kariyerine başlamıştır. Milli mücadele yıllarında Ali Naci, Necmettin Sadak, Kazım Şinasi ve Fatih Rıfkı ile beraber İstanbul basını tarafından "Mustafa Kemal'in prensleri" olarak anılmaktaydı. Karacan daha sonra "İkdam" ve "Vakit" gazetelerinde çalışmış, "Akşam" Gazetesi'nin kurucuları arasında yer almış, 1928 yılında ise "İkdam' Ahmet Cevdet Oran'dan satın almıştır. Milliyet adındaki ilk gazete ise, sermayesi İş Bankası tarafından sağlanan ve Siirt Milletvekili Mahmut Soydan tarafından 11 Şubat 1926 tarihinden itibaren çıkarılan gazetedir. 1935 yılında yönetime getirilen Ali Naci Karacan, gazetenin adını "Tan" olarak değiştirmiştir. Ancak bir yıl sonra gazete siyasi iktidarın yeni bir manevrasıyla Karacan'ın kontrolünden çıkarak, Atatürk’ün atfına uğrayan Ahmet Emin yalman ve ortaklarına satılmıştır. Ali Naci Karacan 1948 yılında yönetime yeniden gelmiştir, ancak Halil Lütfü ile anlaşmazlığa düşen Karacan, bir süre sonra ortaklıktan ayrılmıştır.
Ilıcak ailesinin basınla ilgilenen ilk temsilcisi (bkz: kemal ilıcak) 1932 yılında Amasya'nın Kızseki köyünde doğmuştur. Ilıcak 1984 yılında "Yankı" dergisinde yayınlanan bir röportajmda kendisini şöyle anlatmıştır: "1938 yılında babamı kaybettim. Beş kardeş babasız kalmıştık, annemin kanatları arasında hayatımızı sürdürmeye başladık. İlk, orta ve lisede okuduğum yıllar, benim için fevkalade sıkıntılı yıllardı. 1944-45'de çocuk denecek yaşta amelelik yaptım. Ağabeyime annem bir dükkân açmıştı. Babamdan kalma bir dükkândı bu. Okul dışında, sokakta oynamak yerine, bu dükkânda çalışmak da yine benim işimdi. Böyle sıkıntılarla meşakkatlerle orta ve lise tahsilimi Amasya'da tamamladım. Yüksek tahsil için İstanbul'a geldim. Burada bir taraftan da Gazetecilik Okuluna devanı ettim. Gazeteciliğe başlangıç tarihim l957 dir. Gazetelerde muhabirlik yaparken acaba bir yayın organı da çıkartabilir miyim diye düşünüyordum. Düşündüm ve haftalık (bkz: radyo mecmuası)nı çıkartmaya başladım. Bir buluşla "Radyo Mecmuasını kokulu yaptık. Türkiye de ilk defa böyle bir yayın piyasası çıkmış oldu. Dünyada ise benzer bir yayın piyasası sadece Arjantin'de yapılmıştı. Bu sebeple mecmuamızın adını değiştirdik. Adını Kokulu Radyo Mecmuası " koyduk. Daha sonra "Türk Birlik" adında bir gazete çıkardım. Bu gazete, önce aylık olarak yayımlandı. Sonra haftalık, sonra da günlük olarak Türk basın hayatında yerim aldı. Bu gazete Türk esnaf ve sanatkârlarına hitap ediyordu.'
Çukurova Holding'in temelleri 1942 yılında atılmıştır. 1888 tarihinden itibaren Tarsus ve Adana'da çiftçilikle uğraşan daha sonra tekstil sektörüne giriş yapan (bkz: hafız mehmet) ve (bkz: hasan karamehmet) ile Sadık Eliyeşil ailesi 1942 yılında 2 milyon liralık sermaye ile (bkz: çukurova sanayi işletmeleri a.ş.)'yi kurmuştur. 1940 lı yıllarda Caterpillar iş makinelerinin Türkiye distribütörlüğünü alan Çukurova Grubu, karayolu ve baraj gibi büyük alt yapı yatırımlarının gerçekleşmesinde tekel konumuna gelmiştir. 1972 yılında holdingleşen grup, Adana'dan İstanbul'a yerleşmiş ve 1980 yılından sonra finans alanında yatırım yaparak büyümeye başlamıştır. Holding 1980 yılından sonra Hafız Mehmet Emin Bey'in torunu Mehmet Emin Karamehmet'in hâkimiyetine geçmiştir. Babasının ölümünden sonra ailenin üçüncü kuşak fertlerinin en büyüğü olarak grubun başına geçen Mehmet Emin Karamehmet ile amcazadeleri arasında çıkan anlaşmazlık, amcazadelerden Haşan ve Mehmet Reşat Paşa'nın ortaklıktan çekilmesi ile sonuçlanmıştır. 1954 yılında(bkz: pamukbank)'ı kuran Çukurova Grubu 1980'li yıllara bünyesinde biri yurt dışında olmak üzere üç banka Pamukbank, Yapı Kredi Bankası, Uluslararası Endüstri ve Ticaret ile pek çok sanayi ve ticaret şirketi bulunan dev bir holding haline gelmiştir.
Çukurova Holding'in medyaya ilk ilgisi 1977 yılında ortaya çıkmıştır. Grup 1977 yılında (bkz: akşam gazetesi)'ni satın almış ancak 12 Eylül 1980 sonrasında ortaya çıkan ekonomik krizden dolayı gazeteyi satarak medyadan çıkmıştır.
g.o.r.a.'dan tanıdığımız arif ışık ve robot 216karakterleri etrafında zengin bir oyuncu kadrosuyla çekilen, 2018'de vizyona girmesi beklenen sinema filmi. erşan kuneri ve zeki müren teaser larıyla ağza bir parmak çalmayı da ihmal etmemiş bugün sevgili cmylmz.
g.o.r.a.'daki mavi donun var mı repliğiyle akıllara kazınan pornocu olmayan konulu film yapımcısı karakter. cem yılmaz'ın açıklamalarından yıllardır filmi beklenmekte ama maalesef henüz bir gelişme bulunmamakta. yine de teaserlardan arif v 216 filminde olacağını görmek de bir keyiflendirmedi değil.

işte o teaser