ahmet kural, murat cemcir, sadi celil cengiz üçlüsünün gündelik hayatını anlatan dizidir. kalitelidir.
1.5 aydır ülkemizde kış ayı yaşanmasına rağmen, bir türlü gelmeyen kar yağışıdır. her geçen sene mevsimlerde yaşanan anormallikler giderek artıyor, sel baskınları, yaz ortası şiddetli yağmurlar, aşırı sıcaklar ya da çok soğuk havalar...
görünen o ki, hava ve çevre kirliliğine önlem alınmaz ve kontrolsüz yapılaşmaya devam edilirse, yakında yaşayacak bir gezegenimiz de olmayacak gibi görünüyor.
bir hayaldir.daha önce bir çok gezgin başarabilmiştir.motosikletle başarabilen çok ünlü biriside vardır (bkz:cheguevara).umarım bir gün gerçekleştirebilirim.
bomba uzmanı gibi komik görüntüsü olan sporcudur. ayrıca takımda ceza aldığında, ben çekmek istemiyorum yerime ali dışarı çıksın diyebilir.


buz hokeyi kalecisi - babamizataturk-iEvnj
yoğun türkiye gündeminin duyarcıları da diyebiliriz.
milletvekili, yazar, yönetmen, oyuncu, senarist, gazeteci, sivil toplum örgütü ve kadın kurumları temsilcilerinin bulunduğu 170’i aşkın isim imzaladıkları mektubu milletvekillerine göndermiş.

sonuç, linç yiyorlar.

not: listede (bkz: hasip kaplan) gibi ironiklerde var.

kaynak
tanıştığımız, konuştuğumuz; dostluk ettiğimiz insanların fikrine ve şahsi deneyimlerimize dayanarak her bireyin kendi mizacına göre farklı bi' coğrafyaya sempati duyduğunu söyleyebiliriz.
işin garibi, çok güzel olan hatta dünya mirasına girmiş toprakları bile mutlaka beğenen ve hiç beğenmeyen insanlar olabiliyor. buradan anlayabileceğimiz kadarıyla bu kişisel sempatinin ölçütü kesinlikle sadece coğrafi güzellikler değil. o yüzden bence yurtdışına eğitim, iş ya da bireysel olarak taşınma kararı alırken (özellikle uzun süre için ikamet edilecek yeri seçerken) ilk önce kendi kişilik analizimizi incelememiz gerekiyor.

bazı insanlar doğuştan dakik, işlerinde dikkatli olup toplum kurallarına son derece önem verdiği için böyle bi toplulukla yaşama isteği içinde olur. bulunduğu düzenin kurallarını hızlı benimseyip kendisini disipline edebilen bireyler için kuzey avrupa ülkeleri; batı avrupanın bi kısmı çok mutluluk verici olabilir.

bazıları ise, güneşin enerjisini, mimarideki çarpıklığın o ritmik havasını, insanlardaki hoşgörü, samimiyet ve sıcak kanlılığı vazgeçilmez bulur. çıkan ufak aksaklıkları tölere etmekte sorun yaşamazlar. bu yapıdaki insanlar için akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (özellikle türkiye'de büyümüş bireyler için) kolay uyum sağlanabilen keyif verici bi yaşantı sunabilir.

bu örnekler çoğaltılabilir elbette... yine de dostlar bunların hepsi birer çıkarım; her ne olursa olsun imkan varsa, mümkün olduğu kadar çok farklı memlekete gidip görmeli, kendi mizacımıza uygun o toprakları kendimiz keşfetmeliyiz...
Her insanın bi zayıf noktası vardır dişçilerinde bu herhalde adamlara dişçi diyince bi deliriyolar
Hatta sevgililerine de dişçi sevgilin napıyo diyince deliriyolar, delirsinler
Dişçi işte bu kadarda basit çok kasıp hekimi de eklemeye gerek var mıdır, yoktur
(bkz: dişçi miymiş efendim?)
gelir modeli reklam üzerine kurulu olan tripadvisor'a daha önceleri onlar için yazan çizen bir tripadvisor yazarının kurduğu komplo.

özetleyecek olursak ; kendi evini tripadvisor'da londra'nın bir numarası yapıyor, rezervasyon almıyor, arayan soranlara doluyuz diyor, böylelikle daha çok dikkat çekiyor ve 18,190 restoranı geçip en üst sıraya çıkıyor.

her ne kadar yurtdışında tek çare olsa da, güvenilirliği konusunda tripadvisor dünya çapında yeniden gündem oldu.

detaylı video
yükselen inşaat sesleri ve azalan insan hoşgörüsünün arasında kaybolmamak için istanbulda yaşamak "zorunda" kalan herkesin yaşadığı duygu düşüncesidir. bu bahane ile bir video serisine başlayarak istanbuldan kaçmaya kendimi zorlamaya başladım.

izlemek isteyen olursa diye : istanbul'dan kaçmak: bölüm 1
bana kalırsa kabullenmek anlamına da gelebilir
ama bu kabulleniş bi ders alma şeklinde olmalıdır
hatalar yapıyoruz, neredeyse hayatımızın her gününde ama bu hatalardan pişman olmak geriye takılı kalmaya dönüşebiliyor bana kalırsa
bu hatalar sizin yaptıklarınızda sizin verdiğiniz değerler ettiğiniz sözler sizin
ozaman niye pişman olmak sorarım sözlük
hani öyle bi yaşamak var ya hayatı ölüm geldiğinde titreyecek karşında
öylesine pişman olmadan yaşamak gerekmez mi ya
aldandık aldatıldık üzüldük ağladık güldük sevdik sevindik seviştik dövüştük olum hepsi bizdik lan
her anında biz vardık...(bkz: kafam az güzel şey yapmayın)(bkz: tutmayın küçük enişteyi)