evin ileri gelenleri tarafından yaşanan şoku fırsat bilip kaçmak için zaman vardır.
ne bir sevenim var ne seven bir kalbim

demir attım yalnızlığa

yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte

artık bülbül ötmüyor gül dolu penceremde

...........................

daha devam edebilirim ama etmeyeceğim....


sevdiklerini unutur da insan ya sevmeyi unutursa???


problemin başladığı yer unutmakda değil hatırlayamamaktaaa hem de hisleri!!!!
Günümüzde enformasyon ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı değişimler ekonomi alanı da başta olmak üzere, mikro ve makro düzeyde birçok alanda dönüşümün gerçekleşmesine neden olmuştur. İşletmelerin için de faaliyette bulunduğu dönem, müşterinin temel güç dengesi kaynağı olduğu "müşteri asrı" olarak tanımlanmaktadır. Keskin rekabet koşullarında işletmelerin müşterilerine karşı göstermiş olduğu tutumlar, işletmelerin başarılarında belirleyici bir faktör olarak önem kazanmaktadır. Kütlesel pazarlamadan bireysel pazarlamaya doğru bir eğilimin olduğu böyle bir ortamda "müşteriler ile kurulan bireysel, güçlü bağların" odak noktasını oluşturduğu ilişkisel pazarlama yaklaşımı ve bu yaklaşım temelinde bilişim teknolojisindeki gelişmeler ile geleneksel pazar etkileşiminin yıkıldığı elektronik pazar alanında, ortaya çıkan bağlamsal pazarlama stratejisi ön plana çıkan kavramlar arasında yer almaktadır.
Son zamanlarda izlediğim en iyi görsel sanata sahip film.
yağmur damlalarının sesi,karın görsel güzelliği filan muazzam. İzlemeyenler için çok spoiler vermek istemem ama mideniz bulanacağı sahneler olacak olsada,intikam duygusunun ne kadar güçlü olduğunu görmeniz için tavsiye edebilirim
grup yorumun 25. yıl konserinde (bkz: tuncel kurtiz) tarafından dile getirilen şiirdir.

geçit yok...!
derine,
hep derine kazıyoruz...
nerde?
çağımızın o altın kalbi?
çağımızın altın kalbini arıyoruz.
üzerimizde ağır bir yeryüzü,
gökyüzünden uzakta,
çok uzakta,
derine,
hep derine kazıyoruz...
nerde, çağımızın o altın kalbi?
çağımızın, altın kalbini arıyoruz...

madencileriz biz...
devrimcileriz biz...
patlarız...
volkan gibi...
çağ, yenemeyecek bizi...
yorgun değiliz biz...

bağdatl'ıyız, bağdat'tayız, bağdat'lıyız
bağdat'ta düşünce bombalar adımız meçhule kalır
adımız meçhul
yanar kavrulur bedenimiz sevdiklerimiz
yanar kavrulur
külümüz kalır geriye rüzgarda savrulur
sözümüz kalır
bir de öfkemiz, birde öfkemiz, birde öfkemiz
öfkeliyiz
kül savrulur, söz kalır, öfke büyür
büyüyor
bağdat'lıyız, bağdat'tayız, dünyanın her yanındayız
bu kan denizinin dalgalarıyla
yankileri boğacağız
bağdat'lıyız, bağdat'tayız, bağdat'tayız, her yandayız

geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
katlettiğin yetti artık, yetti artık, yetti
geçit yok, isyan var emperyalizme karşı
söndürdüğün ocaklar yetti artık, yetti, yetti

yetmez artık
bombaların durduramaz bu seli
sorulacak bir hesap var
yetti artık yetti
atılan bombanın bir hesabı olacak
olmalı
yetti artık, yetti
bu hesap vakti geldi

bombalanan topraklarda yakılan hayatların
söyleyecekleri bitmedi daha
bitmeyecek
bombalanan insanlarımız adına da
haykırıyoruz bir kez daha
katil amerika
önce gürleyen sesimiz kovar yankileri
sonra biz
bombalanan topraklarda yakılan halkların
soracakları hesap bitmedi daha
bitmeyecek

geçit yok amerika'ya
buralarda biz varız hey
türküz, kürdüz, arabız biz
sömürü, işgal, istila varsa
ya istiklal ya ölüm diyenler de vardı
varlar, varolacaklar hey
biz varken, geçit yok amerika'ya
buralarda biz varız
halkız biz
sömürü işgal istila varsa
kurtuluş kavgası olacaktır
biz halkız

bağdat yanan çocuk çığlık çığlığa
çığlık dicle'ye, nehir denize
denizler dalgalı mahir'ce meydanlarda
vurun dalgalar made in USA kıyılara
yükselin denizler
meydanları sel alsın
boğulup gitsin bu yankiler coni'siyle toni'siyle

bağdat'lı çocuğun çığlığı meydanlarda
öfke dolu bir haykırış, bir taş, bir ateş
ki hıncımız yanan çocukların acısı kadar büyük

kim yaktı bağdat'lı bebeleri böyle
hangi alçak çıkarlar için yüksek teknolojiyle
yaktılar, yıktılar, bombaladılar biliyoruz
biliyoruz suç kesin
suçlu malum emperyalizm
gereği düşünüldü
"iyi halsiz" katillere adil olmaktır en büyük ceza
bağdat'ta yanan çocukların acısı kadar
acımasız olacağız kovboylara
bağdat'ta yananların ahı kadar
adaletli olacağız.
ateistlerin üzerine gitmek ve kanılarını yıkmak için kullanılan söylem.
Anlam veremediğim bir hadisedir. otobüsle yolculuk edenler bilir ne soğuktur o dinlenme tesisleri kemiklerinizin üşüdüğünü hissedersiniz.