bir de yol halindeyseniz eğer:
the doors - riders on the storm
the doors - riders on the storm
silivri'den daha soğuk olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam.*
İrlandalı yazar ve şair oscar wilde tarafından kaleme alınan şiir kitabıdır.
Yazarın son eseri olan bu kitabın İlk yayınlanma tarihi 13 Şubat 1898’dir. 13 sayısıyla kurduğum karmik bağdan ötürü bu eseri sevmiş olmamın garip bir etkisi vardır bende.
Yazarın son eseri olan bu kitabın İlk yayınlanma tarihi 13 Şubat 1898’dir. 13 sayısıyla kurduğum karmik bağdan ötürü bu eseri sevmiş olmamın garip bir etkisi vardır bende.
hadi be oğlum, bırakma kendini ayağa kalk
uçuyor yıldızlara müptezel bayan !
HATTA BELKİ BAYANLARIN BİLE BÖYLE UZAYA GİTME HAYALLERİ OLABİLİRMİŞ DİYOR REİS
HATTA BELKİ BAYANLARIN BİLE BÖYLE UZAYA GİTME HAYALLERİ OLABİLİRMİŞ DİYOR REİS
semavi dinler, islam terminolojisi içinde tek tanrılı dinler için kullanılır. bu dinlerde kul bilinci mevcuttur ve en yüce kavramın yaradan olduğu ısrarla vurgulanır.
bununla beraber insanın kendisini dev aynasında görmesi, böbürlenmesi gibi hisleri yer yer zuhur edebildiğinden bu duyguyu özetleyen "kibir" sadece islam'da değil diğer semavi dinlerde de ağır şekilde eleştirilmektedir.
örneğin hıristiyan katolik inancında yer bulan yedi ölümcül günah; "kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, kıskançlık, tembellik ve oburluktur."
musevilikte de kişinin kendine karşı görevlerinde; "bilgili olmaya çalışmak, irade sahibi olmak, çalışkan olmak, ifrattan kaçınmak, gururlu ve kibirli olmamak, yalandan uzaklaşmak, öfkeye kapılmamak, tutumlu olmak fakat cimri olmamak, ruh ve beden sağlığını korumak..."
açıklamasında da gurulu olmanın ve kibrin kınandığı görülmektedir.
bu açıdan dinlerin ortak paydasının bu konu olduğu iddiasında rahatlıkla bulunabilirz ve eskaza kibirli bir zat gördüğümüz zaman atasözü gibi bu cümleyi kendisine söyleyebiliriz. inanıyorum ki kendi kibrinde boğulan en kalas(!) kişinin bile bu sözden çıkaracağı bir ders vardır.
bununla beraber insanın kendisini dev aynasında görmesi, böbürlenmesi gibi hisleri yer yer zuhur edebildiğinden bu duyguyu özetleyen "kibir" sadece islam'da değil diğer semavi dinlerde de ağır şekilde eleştirilmektedir.
örneğin hıristiyan katolik inancında yer bulan yedi ölümcül günah; "kibir, açgözlülük, şehvet, öfke, kıskançlık, tembellik ve oburluktur."
musevilikte de kişinin kendine karşı görevlerinde; "bilgili olmaya çalışmak, irade sahibi olmak, çalışkan olmak, ifrattan kaçınmak, gururlu ve kibirli olmamak, yalandan uzaklaşmak, öfkeye kapılmamak, tutumlu olmak fakat cimri olmamak, ruh ve beden sağlığını korumak..."
açıklamasında da gurulu olmanın ve kibrin kınandığı görülmektedir.
bu açıdan dinlerin ortak paydasının bu konu olduğu iddiasında rahatlıkla bulunabilirz ve eskaza kibirli bir zat gördüğümüz zaman atasözü gibi bu cümleyi kendisine söyleyebiliriz. inanıyorum ki kendi kibrinde boğulan en kalas(!) kişinin bile bu sözden çıkaracağı bir ders vardır.
Kişinin çalıştığı yerde, işvereninden veya amirinden daha yetenekli, vizyonlu, çalışkan veya başarılı olması durumudur. Çok can sıkar.
belki aşk acısı, belki kaybedilen birinin anısı, belki hatırlamak istenmeyen bir anı hatırlatan şarkılar. kötü zamanlara feda edilen iyi şarkılar da diyebiliriz aslında bu başlık için.
benim travmam ise enya - only time şarkısı.
benim travmam ise enya - only time şarkısı.
tekinin takılı olmaması durumu daha ideal olandır. spotify'ın delhizlerinde sınırsız yolculuk.*