Youtube'da keyifle bir şeyler izlerken zart diye çıkan saçma sapan reklamların konu aldığı tüm ürünlerin olduğu kümedir benim için.
gündelik yoğunluk ve psikolojik değişimlerden de öte yaş ilerledikçe normalde insanları daha çok dinlemek gerekirken bende tam tersi bir durum başladı. boş boş anlatanın suratına baktığım ve -hadi ya-evet-öyle mi- gibi yuvarlak onaylamalarla geçiştirdiğim diyaloglara sık sık girmeye başladım.
baharın iyice gelmesiyle birlikte kulaklıkların da mevsimden nasibini almasını sağlayacak şarkılardır. buyrunuz ilki bu olsun.
kendi ilacı olmayı huy edinmiş insanların bol bol kullandığı cümlelerdir. ''vardır bir sebebi'' ve ''daha kötü ne olabilir ki'' en sevdiklerimdir. 2. cümle sağolsun hep daha kötüsünü gördüm.*
yıllarca bizlere kanal 7 vs. ile dayatılan 'çağrı' olmayan filmdir. örneğin "spotlight". bu konularda birebirdir.
dönüp dolaşıp yaptığım eylem. ne kadar yeni şarkılar dinlemeye, keşfetmeye çalışsam da yine en sonunda aynı şarkılarda buluyorum kendimi.
burçlara kafayı takmış olması, sürekli enerji muhabbetlerinden konuşması, çok konuşması gibi huylardır.
cecelist veya kun feyeküncü ablalar, kaç ülke ve şehir gördüğünü veya üniversitesinin bölümünü ingilizce yazanlar, evli mutlu çocuklu, kalp (X) 'lerden sonra gps koordinatı da gördü bu gözler bioda. vardır herhalde bir alametifarikası.
olsak da dinlesek.* buyrunuz efendim