asıl adı cevat şakir kabaağaçlı olan canım yazar. bugün doğum günüdür.

balığın tuzlanarak direk güneş görmeyen havadar bir yerde kurutulması sonrası ortaya çıkan muhteşem lezzet.

ortadoğunun kıyı kentlerinin vazgeçilmez lezzeti olan kurutulmuş balığı pazarlarda gördükçe midem bulanır, kim yiyor amk bunu derdim. birgün bir arkadaşın evinde kuru balık tozu ve sıcak ekmek içi ikram edilmişti. öyle ön yargılarım vardı ki neredeyse alınıp kırılmasına aldırmayıp tadına bakmayacaktım ki gönlüm el vermedi ve sıcak ekmek içini kuru balık tozuna daldırıp ağzıma götürdüm. işte ne olduysa ondan sonra oldu. o gün bu gündür vazgeçilmez lezzetimdir, şarabıma katık ederim, sıcak bir ekmek görmeyeyim tereyağından önce o aklıma gelir.

not: edindiğim bilgiye göre türkiye’de de uskumru gibi balıklar kurutularak çiroz adında farklı şekillerde servis ediliyormuş ve benim bundan daha bugün haberim oldu. ama türkiye’de kurutulduktan sonra farklı işlemlerden de geçiyormuş.

arnavutköy sahilinde yer alan salaş ve güzel rakı-balık mekanı. mezeleri lezzetli, dil balığı ile yapılan güveçleri harika, fiyatları hemen yanında yer alan sur'a göre oldukça uygundur. sahibi irfan bey telefonunuzu hemen kaydeder ve sonraki arayışınızda mutlaka adınızla hitap eder. keyiflidir...

çorba yapılmak ve cinsel güç arttırdığı inancıyla yılda 80 milyon köpek balığı yüzgeçleri kesildikten sora okyanusa tekrar bırakılıyor. köpekbalıkları bu halde ölümü bekliyor.

"insan dünyanın başına gelmiş en büyük felakettir" diyorlar, öyle haklılar ki.

Şanlıurfa merkezde bulunan bir park. Her gölde balık olur ama burda baya bir fazla var. Parkın yan tarafı klasik bir park, nehir gibi göl devam ediyor. Direk kenarında bir cafe var, üst tarafında da bir kahve. Urfa'ya yolunuz düşerse uğramanızı tavsiye ederim.

Vahşilerin işlettiği ve aldıkları parayı sonuna kadar hak etmeyen bir işletmedir. Şu sıralar #eminönündevahşet hastang ile ne kadar barbar olduklarını görebilirsiniz.

balık avlama ya da üretme ve satarak geçinme ya da bunları ayrı ayrı uğraş olarak yapma işi.

“denizden babam çıksa yerim” diyenlerin seveceği türden çorba. labune adı verilen elmalı levrek balık çorbası ve sebzeli kuşkonmazlı somon balık çorbası damağınızı tatlandıracak türden.

Hadi hayvancılık bitti, tarımın köküne kibrit suyu dendi bunları anlarım ama Levreğin kilosu 100 TL lüfer ise 150. Hadi balığın da ucuzuna kaçalım hamsi diyelim mevsimi geçmeden o da 40-50. Nasıl bu fiyatları görüyor anlamak mümkün değil.

Uzun zaman sonra bugün yaptığım ve yine pişmanlıklardan pişmanlık beğendiğim eylem. Her yere sinen kokuya mı yanayım, yağ içinde kalan ocağa tezgaha mı yoksa balıkları tam kıvamında pişirememe mi? Yok abi bunu ya gidip namusunla restoranda yiyeceksin veya ekmek arası hızlı hızlı gömeceksin.